Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ermenistan galibiyetiyle Dünya Kupası Elemeleri’ne bereketli bir başlangıç yapan ay-yıldızlı ekip Belçika önündeki kapışmada ise oldukça çekişmeli ve zorlu bir gece yaşamaktaydı.
Belçika’nın gelecek yıllar adına kurduğu anlaşılan genç ve dinamik oyuncularıyla grupta neler yapıp neleri yapmayacağı tartışılabilir. Ancak gerçek olan odur ki, Belçika gruptan çıkamasa da zirveye oturacak takımları belirleyici bir ekip olacağı açıktır. Milli Takım yapımızın temposu yüksek volümlerle maç kazanmak üstüne kurgulu bir ekip olmadığı bellidir. Bizim Emre - Arda - Semih - Tuncay - Aurelio gibi isimlerin yaratıcılıkları üstüne montajlı bir fırsatçılık anlayışını kullanarak maçlar kazandığımız son Avrupa Şampiyonası yarışmalarında çok net olarak görünmüştür. İşte dün geceki çok önemli üç puan yarışmasında da izledik ki “sürekli tempo bindiren ve çabuk açılıp kapanan” rakiplere karşı zorlanmaktayız.
Ancak eleme maçlarının yeni başladığını da unutmamak gerekir. Lig sezonunun başında Avrupa Kupası’ndan kalan Emre’nin, Servet’in, Gökhan Gönül’ün ve Aurelio’nun kalıcı sakatlıkları halen devam etmekte...
Dün geceye bu gözle bakarsak Belçika önünde puan kayıplarına fazlaca üzülmenin bir anlamı yoktur.
Ancak dünkü oyunda göze batan iyi ve kötü yanlarımıza biraz göz gezdirirsek Kazım’ın ilk tertiplerdeki yarışma anlayışı Terim’in beklentilerine uymaz. Türkiye’nin joker ismi Arda’nın dün gece çok da başarılı çalışmasına rağmen daha içeri oynayıp kendi yaratıcılığını konuşturması gerekmekte...
Emre Belözoğlu bu yıl hem yeni takımında hem de milli formada başarılı bir sezon yaşamak istiyorsa soyunma odaları dışındaki her çatlak sese kulaklarını tıkamak zorundadır. Çünkü Türkiye’de meyve veren ağacı taşlamak hatta bazı isteri hallerinde ise ağacı kökünden söküp almak hırsları taşıyan “kontrol dışı kişiler” daima vardır ve maalesef de çoğunluktadır.
Dün ilk kez sol kanatta forma giyen Çağlar’ı hem defansif hem de ofansif kavramlarda sağlıklı ve zengin düşüncelere sahip gördüğümüzü de söylemeliyiz.
Evet, orta alanda Emre’nin hayli başarılı olduğu, kanatlara ve koşu yollarına dağıttığı etkili paslarla takım kaptanlığı görevini ustaca kullandığını, Arda’nın hücum çıkışlarındaki top kullanma maharetleri göz alıcıydı doğrusu... Ayrıca Milli Takımın “TİM anlayışı olarak” ortaya koyduğu yarışma ciddiyeti önemli puan kayıplarına rağmen bizim için göz doldurucu bir grup liderliği iddiası taşımaktaydı. Futbolda her maçtan bol gollü ve kolay kazanımlı sonuçlar beklemek bu işin doğasına da aykırıdır.