Sarı-lacivertli takımın tertip veya taktiği üzerine laf etmenin artık bir kıymeti harbiyesi kalmadı bu sezon bize göre...
Fenerbahçe, Ankara’da futbol olarak hangi amaçların peşindeydi ki? İçi boşalmış birer akümülatör hurdalığı halinde koşuşan isimlerle kolayca galibiyet bulmak ve zirveleri hayal etmek sadece bir lüks değil midir artık Fenerbahçe sevdalıları adına...
Sarı-lacivertli takımın tertip veya taktiği üzerine laf etmenin artık bir kıymeti harbiyesi kalmadı bu sezon bize göre... Klasman yakalamak ve Avrupa kupalarına tutunmak gibi bilimsel amaçlarını geçen hafta Ali Sami Yen’deki derbi arbedesinde yitiren bir ekipten dünkü oyundan daha iyisini neden beklersiniz ki? Kadro ve yarışma stratejisini yitirmiş ve içi boşalmış bir on birden ne sonuç alınırsa işte Fenerbahçe’de o kadarlık bir futbol getirisiyle yarışmaktaydı Ankaraspor önünde...
Güiza’nın gol krallığı unvanı İspanyol seyircilerle yaşanmış bir mazi güzelliği olabilir... Ancak hazretin Fenerbahçe forması altında bu seneki maçlarda tam bir “santrfor pespayeliği” içinde sıkışıp kaldığı artık tartışılamaz hale gelmiştir. Öyleyse benim gözlerim Güiza’nın hiçbir futbol güzelliğini seyredemediğine göre onun gol krallığından bize ne ki...
Deivid - Emre - Güiza - Carlos gibi pahalı kramponlar böylesine sıradan bir deplasman oyununda Fenerbahçe adına iş bitirici isimler olamıyorlarsa işin gerisi teferruat olmuyor mu Fenerbahçe yarışmalarından hala iyi gelişmeler bekleyenler adına...
Açık konuşalım, Fenerbahçe yönetimi bu sezon iflas ettiği net bir şekilde ortada olan futbol takımının geleceği adına ne düşünmektedirler? Bize göre bu takımın başındaki isim Aragones ile ekipteki kadro yapısının teknik içerikleri birbirine ters düşmektedir. Yani, Aragones’in Selçuk - Yasin - Kazım - Uğur Boral - Ali Bilgin - Gökhan Emreciksin’e “pas alma-pas verme” gibi teknik öğretilere girmesi imkansızdır... Ayrıca Carlos - Deivid - Güiza - Lugano - Edu gibi içten pazarlıklı “euro avcıları”na da futbol mesleğinin etik incelikleriyle bu soylu işkolunun mana ve önemini anlatıp onlarla fikir beraberliği kurabilme imkanı bizim profesyonellik dünyamızda oluşamaz.
Sevgili başkan ve yönetici dostlar sizlerin Fenerbahçe’ye olan sevda duygularınızdan hiçbir şüphemiz olamaz... Ancak inanınız bu kadroyu gelecek zamanlar adına yenilerken teknik patrondan başlayarak yepyeni bir iskelet yapılaşmasından yola çıkınız. Yoksa “yama transferlerle” yapılacak bir gelecek sezon hazırlığı Fenerbahçe’ye hüsran dolu yeni sezonlar yaratmaktan başka hiçbir işe yaramaz.