Fenerbahçe ve Ankaragücü 19 Mayıs'ta ne kadar da hareketli ve kazanma hırslarıyla donanımlı bir yarışmaya ortak oluyorlardı birlikte...
Ankaragücü, "düşe-kalka" götürdüğü lig yarışmaları dışında yani Ziraat Türkiye Kupası başlarken adeta "ispatı vücut" etmeye çalışıyordu kendilerinden zafer bekleyen taraftarlarına...
Fenerbahçe'nin eskilerde olduğu gibi "salkım-sacak" bir bozuk ayarla maça başlayacağını umuyordu sanki Ankaralı sarı-lacivertliler...
Ama hesaplar hiç de öyle değildi ilk 45'te... Elindeki kadrodan ancak dünkü on biri sahaya süren Aykut hoca hem kafasındaki teknik acabalara cevap bulmaya çalışıyor hem de sahadaki tempo verimliliği ve mücadele hırsı konusunda Kazım-Bekir-Gökay-Serkan gibi isimlerle ileride neler yapabileceğinin ince hesaplarını yapıyordu bize göre...
Stoch'un kanattaki çarpıcı deparları tüm hatlarında görünen hayat dolu emareleri maçın daha başında Stoch-Semih ortaklığından golü getiriyor, Fenerbahçe ve Ankaragücü'nün keyifli bir 90 dakika yaşanacağının müjdesini birlikte veriyorlardı sanki tribünlere...
* * *
Ancak ikinci yarıya yenik giren Ankaragücü oyuna müthiş bir tempo ile başlıyor ve Fenerbahçe'nin ilk devredeki yerleşik düzenini sahanın her bölgesinde yarattığı olumlulukları adeta bombardıman edercesine darmadağın ediyordu.
Gelen beraberlik golünde Cristian'ın altı pas içindeki pozisyonda buz kesilip kalmasını anlamak çok zordu. Cristian'ın kasalarda saklı mukavelesi neler yazıyor. Aykut Kocaman bu "hantal beyinli oyuncu" konusunda ne düşünüyor bilemem ama sarı-lacivertli kadroyu yenilemek adına çırpınan Aykut'un hiç bir çağdaş düşüncesine uymaz bizce bu duygusuz adamın futbolundaki çapsızlığı.
Evet, Ankaragücü özellikle ikinci yarıda ortaya koyduğu futbol zenginliği ve gözalıcı futbol kompozisyonlarıyla çok da hak ediyordu kazanmayı.
Yalnız üçüncü sayıdaki "Gökhan çaresizliği"ne kimse laf etmemelidir. Gökhan çok sert gelen topu kornere göndermek isterken tam bir "iş kazası" doğmuştur sonuçta... Fenerbahçe kupada tam 28 yıldır öksüz yaşadığına göre dün gece yeni başlayan Ziraat Türkiye Kupası macerasının ilk müsabakasına hiç bir Fenerbahçeli'nin "matem gecesi" gözüyle bakmaması gerekir.
Karşılıklı "gol düellosu" halinde geçen bu maça futbol olarak Ankaragücü lehine tam puan vermek işin en doğrusudur.