Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Futbolumuzda yerli-yabancı teknik adamlar kargaşası Rijkaard'ın Galatasaray'daki dramatik sonucu ile daha da tartışılması gereken bir hal almıştır düşüncesindeyiz.
Yakın tarihimizde üç büyüklere gelip giden Del Bosque - Daum - Tigana - Zico - Skibbe - Aragones gibi aslında teknik adamlık özellikleri hiç tartışılamayacak bu yabancılar niçin başarılı bir grafik yaratamadan "gönderilmişlerdir?"
Milli Takımlar seviyesinde Fatih Terim'in, Şenol Güneş'in, Mustafa Denizli'nin elle tutulur kariyerler yaratmalarına karşıt yerlilerimize hiç de sıcak bakmayan kulüplerimizin bu kabahatleri aslında ne kadar da pahalıya patlıyor şimdi camialarına...
Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'un o mütevazı futbolcu kadrosuna nasıl top oynattığını, yüz milyonlarca eurolarla kurulmuş İstanbul'un üç büyüklerini aşıp nasıl şampiyon olduklarını hâlâ görmezlikten gelmek isteyenler olabilir mi?
İşte bu doğrulardan ilk dersi alan kulübün Fenerbahçe olduğu ortada. Aykut Kocaman'a inanacak bir Aziz Yıldırım gerçeğini bir kaç yıl önce hayal bile edebilir miydiniz?
Bu yıl şampiyon olur veya olamaz... Ama Kocaman'ın arkasında tüm camia kenetlenir ve sıkı durursa sarı-lacivertli kadro büyük bir yenilenmeyle gelecek yıllarda zirvelere çıkar...
İşte Galatasaray da şimdilerde kafasını bu doğrulara yormakta ve Fatih Terim dışındaki yerli isimlerden bir başka, "mucize adam" arayışlarını sürdürmektedir.
Beşiktaş'ın da gelecek zaman dilimlerinde aynı arayışlara kilitleneceğinden emin olabilirsiniz. Çünkü Schuster Beşiktaş'ın ünlü transferleri Quaresma ve Guti başta olmak üzere yabancılarına aşırı güvenmekte, kalede ve defanstaki zaaflarını hücum anlayışı taşıyan bir taktik anlayışıyla gidermeye çalışmaktadır. Bir de Anadolu takımlarını tanımama gerçeği vardır ki Alman hocanın, işte Beşiktaş'ın beklenmedik yenilgilere hem de kendi sahasında tahammül etme sorumluluğu bunlardan doğmaktadır.
Aslında söylemek istediğimiz şudur: Geçmiş zamanlarda yabancı hocaların Türk futboluna zarar verdiklerini, federasyon içinden tespitleyip gereğine imzalar atmış bir kişi olarak kulüplerimizin kendi içlerinden teknik adamlar yaratma çalışmaları yapması veya kendini ispat etmiş "bizim hocalarımız"a yönelmeleridir... Aksi halde Milli Takımımız başta olmak üzere Türk futbolunda "hüzünlü seneler" yaşamaya devam etmemiz kaçınılmazdır. Ayrıca "bir ekol yaratamıyoruz" şikayetinin özü nereden kaynaklanmaktadır? 72 milletten gelen yabancıların kulüplerimizde "ayrı tellerden çalmaya devam etmeleri" değil midir?