Galatasaray, Ali Sami Yen Stadı’nda oynadığı yaşamının son derbisinden hüzünle ayrılırken, tribünlerdeki ve ekran başındaki sarı-kırmızılı sevdalılarını da üzüntüler içine terk etmekteydi.
Oynanan derbinin detayını bir köşeye bırakıp, can alıcı noktasını ele alırsak eğer, 8. dakikadaki anlamsız penaltının varoluşuna zaman ayırmalıyız düşüncesindeyim.
Yaşamda hayret verici kabahatlerle karşılaştığımız zamanlar birçok konuda aynı şeyi söyleriz birbirimize. Bir deli kuyuya bir taş atar, birçok insan da o taşı çıkarmak için uğraşıp durur diye... Futbol oyununda da bu böyledir. Haftalardır konuşulan, hakkında çeşitli acabalı yorumlar yapılan bu senenin son derbisinde Ali Turan’ın daha oyunun 8. dakikası dolmadan hiç gerek olmayan bir anda Holosko’ya yaptığı penaltı hareketi dünkü yarışmanın Galatasaray aleyhine kırılma noktasıydı bizce... Holosko’ya yapılan bu penaltı hareketinin başka bir benzetme ile akla yakın bir tarifi olabilir mi? Haaa. ‘Ali Turan o hareketi isteyerek mi yaptı canım’ gibi merhamet taşıyan karşı görüşleriniz olabilir. Ama hayır. Galatasaray gibi asırlık bir çınarın yaşam yolculuğunda böylesine ahmakça bir durum yaratmak asla yakışmadı. Böylesine genç bir oyuncunun tahammül edilmesi zor hatası sonrası -şöyle oldu böyle oldu- muhabbetlerini yapmanın ne kıymeti olabilir ki.
Galatasaray, kör kuyudaki taşı çıkarmak ve en azından yarışta beraberliği yakalamak için çırpınıp durdu maç boyunca. Ama olmuyor, olamıyor işte. Beşiktaş’ta ezeli rakibi gibi birçok önemli futbolcudan yoksun oynamak zorunda kalsa da sonuçta penaltı enayiliğinden yakaladığı hayati golü muhafaza etmek için tüm gücünü sahaya koymaktaydı. Ateşli yarışmanın gündemine. Tabii birçok tehlike dolu Galatasaray atağından gol veya goller çıkması da çok normal olurdu. Ama Galatasaray adına penaltının yarattığı ağır duygulardan sıyrılmak öylesine zordu ki, onlar için de son anlarda gelen sürpriz golden başka bir getiri çıkmadı.
Beşiktaş ikinci gole ulaşıp sonucu garantiye bağlamak için değişik hücum varyasyonları ile çok sıkıştırdı Galatasaray defansını. Israrlarla kovaladığı gol sayısına da Nobre ile ulaştı ve bu zorlu deplasmandan üç puanla ayrılma şansını garantiye bağladı.
Vallahi onu bunu bilmem... İstanbul’un 100’er yıllık büyükleri birbirleriyle saha içi veya saha dışı didişmeleri ile boğuşup dururlarken bu sezonun bilimsel şampiyonluk hesaplarını başta Trabzonspor ve Bursaspor olmak üzere Anadolu Kaplanları titizlikle yapmaktalar. Bakalım İstanbul aklını başına toplamak konusunda daha ne kadar zaman kaybetmeye devam edecek. Bekleyelim görelim.