Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kadıköy’de Beşiktaş’ı ağırlayan Fenerbahçe belki de bu sezonun en rahat oyununu sergileyerek kazanıyordu bu çok önemli derbi maçını.
Selçuk’un sayısı gelene kadar sahada sadece sarı-lacivertli oyuncuların top çevirip, sıfır pas hatasıyla oyunu götürdüğü ortadaydı... Yani Fenerbahçe’nin dünkü yarışma parolası korkunun ecele faydası yoktur sloganıydı. Takımın sahaya yerleşim şablonunu bozmadan yapılan dengeli pas döngüsü futbol oyununun özünde rakibi topsuzluğa mahkum etmektir bir yerde.
Evet Kartal’ın kazandığı gol de ilginçti. Rüştü’den Ekrem’e uzanan tek pas ve de onun Nobre’ye kestiği ara topuyla gelen gol. Yani iki pasla elde edilen bir sonuçtu. Ancak bu sayıya rağmen Fenerbahçe’nin hiç bozulmadan saha yaygınlığını aynen koruması ve maç boyunca oyun disiplininden kopmaması dünkü sonucun en önemli ciddiyetiydi.
Güiza’nın attığı gol de unutulması zor bir fotoğraftı. Sonrasında kaçırdığı net pozisyonlar da hafızalarda kazılı kalması doğal bir acayiplikler serisiydi. Bu arada Cisse’nin peş peşe aldığı sarı kartlar sonrası kırmızılanmasına Bünyamin Gezer ne yapabilirdi ki... Maçın ilk tertibinde Holosko - Bobo - Tello gibi Kartal’ın klişe haline gelmiş isimlerinden en az ikisini gözlerim sürekli aradı doğrusu.
Derbinin ikinci bölümü de hata ve sevaplarıyla renkli geçmekteydi aslında. 10 kişilik Kartal yenilgiden çıkmak için tempo yaratmak istemekte, Fenerbahçe ise yine ilk yarıdaki oyun formatını korumaya çalışmaktaydı.
Fenerbahçe’de Kazım’a farklı bakmak gerekir sanırım. Deivid’le yakın oynadıkları zaman çok olumlu pozisyonlar doğuyordu yarışmada. Özellikle Kazım’ın kendi fizik ekseni çevresinde yaptığı vücutsal atraksiyonlar hem göz alıcıydı hem de Beşiktaş savunmasını dağıtıcı özellikteydi. Vücut dilini her manada yerinde kullanan Kazım’ı en az Güiza kadar sürekli oynatmak ve kazanmaya çalışmak Aragones için önemli olmalıdır artık. Deivid de dünkü puanların ve pozitif oyunun hem yaratıcı hem de yaşatıcı isimlerindendi...
Evet, “Beşiktaş neden kaybetti?” dersek sanırız Fenerbahçe’den ürkmesi veya iyi bir derbi stratejisi kuramadığı için diyerek cevaplayabiliriz... Fenerbahçe’nin 10 kişilik rakibin üstüne fazlaca yüklenmeyip farkı kaçırması nedenlerine bakarsak orada da sarı-lacivertli 11’in Volkan’dan, Uğur’a kadar her oyuncunun rakibini ve üç puanı çok istedikleri için ihtirasa kapılmadıklarını ve galibiyeti bu dikkatleriyle kopardıklarını söyleyebiliriz.