Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yenilen gollerdeki komik durumlar ötesi dördüncü sayıda yaşanan gülünç vaziyet dünkü orta alan ve defans hüzünlerinin acı bir fotoğrafı değil miydi?

Fenerbahçe’nin bu sezon Avrupa liglerinde boy gösterebilmesi, dün geceki ağır yenilgiden sonra bir hayal olarak devam edecek demektir.
Arsenal’in, İngiltere Premier Ligi’ndeki şan ve şöhretine kim laf edebilir ki... Ama Fenerbahçe’nin dünkü gecede en azından sahadaki yarışma kriterleri bu kadar mı gözlere batacak bir ibre boşalması halinde yaşanacaktı? Lugano ve Edu ikilisi sanki yıllardır bir arada hiç olmamış ve dün geceki yarışmada ilk kez Fenerbahçe savunmasında forma giymişler gibi bir defans acayipliğinin içinde dolaşmaktaydılar. Orta sahadan hiç bahsetmeyelim dilerseniz. Maldonado, Selçuk, Uğur Boral üçlüsüyle orta alanı kurmak ve Arsenal’in müthiş pas trafiğine karşı koymak sanırız futbol oyununun alfabetik kavramlarını çiğnemek kadar yanlış-kabahat ve koskoca bir hayali yaşamaktır bizce... Defans ve hücuma dönük bu üçlünün içinde Alex de yaşasa ne yazar, Semih de uğraşıp dursa ne fark eder. Zaten yenilen gollerdeki komik durumlar ötesi dördüncü sayıda yaşanan gülünç vaziyet dünkü orta alan ve defans hüzünlerinin acı bir fotoğrafı değil miydi?
Arsenal’in pelur kağıdı kadar yumuşak, zarif ve kolay top kullanma hünerleri yanında Fenerbahçe’nin her manada oynama ve kazanma bilgeliğinden yoksun durumları, ünlü rakip karşısındaki çaresizlikleri sonuçta yenilginin daha önlerine düşmüş bir kahır gecesini anlatıyordu, tribünlere... Arsenal’in dün geceki futbol gösterisine methiyeler dizmeye çalışmayalım. Sadece teknik patron Arsene Wenger’in tam 12 yıldır Arsenal’in başında olduğunu bilirsek, bu takımın ne denli bir futbolda uygarlık prensibi ile idare edildiğini çok da iyi anlatmıyor mu bizlere. Bizim en anlı, şanlı kulüplerimizin dahi ortalama senede bir teknik direktör değiştirdiği bir ortamda, bizler nasıl olur da Avrupa’daki futbol standartlarını yakalayabiliriz.