Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Grup ikinciliği yarışmasında yüksek tempo bir 90 dakika yaşanmaktaydı Avusturya’da...
Ev sahibi Avusturya kendi evinde misafir ağırlamanın verdiği rahatlık ve ille de kazanmasının gerektiğinin de bilinci içinde oldukça tempolu bir oyun üslubu ile karşı koymaktaydı millilerimize...
Bizim ise sakatlık ve cezalı as oyunculardan yoksun oluşumuza rağmen ortaya koyduğumuz mücadele ise “elden geldiğince” denilecek kadar anlamlı, heyecan verici ve yaratıcı anların bizden yana olduğu bir gece olarak tarif edilebilirdi.
Gerçi ilk yarıda Sabri, değişerek oynayan Arda’nın sağ kanattaki çalışmaları arasında doğan orta alan boşluğunda Avusturya yürek hoplatacak atak ve tehlikeler yaratıyordu doğrusu... Özellikle Alaba isimli siyahi oyuncu uzun ve fuleli deparlarla o bölgeyi alt-üst ederken orta alanın sağında forma giyen Yekta ile yardımlaşmada rötarlı kalan Umut çizgiye yakın oynayıp o bölgeyi kapatmakta geç kalmaktaydılar...
İki takım da defansını kalabalık tutup önce gol yemekten uzak durma hesaplarını yapmaktaydılar... Karşılıklı bir kaç gol pozisyonundan en önemlisi ise Burak’ın kafa vuruşunda direği sıyırıp dışarı çıkan toptu. İşte yukarıdaki özette oldukça hızlı bir tempoda uçup gitti maçtaki ilk 45 dakikalık zaman...
* * *
Evet, ikinci yarıda “ayağa pas-garanti top” mantığıyla en az beraberlikten puan kapmaya hedeflenmiş Türkiye’nin oyun hakimiyeti iyice ısınmaya başlıyordu sonucu merakla beklenen yarışmada...
Özellikle kaptan Servet’in mükemmel defans meziyetleri, kanatlardaki Sabri ve Hakan ile kurduğu “düşünsel dialoglar” tüm takıma “puan garantisi” morali aşılamaktaydı sanki...
Tabii, Burak’ın kafa şutunun direkte erimesiyle Selçuk’un uzaktan vuruşunun sayı olmaması da milli takımın talihsiz anları idi soluk soluğa oynanan yarışta...
Bu arada Burak’ın olağanüstü oyun temposuyla Arda’nın sürekli çalışkanlığı ve top kullanma klasları da maçın gündemini sarıp sarmalamaktaydı.
Özetlersek, son dakikada yakalanan penaltının kahramanları, yaratıcısı Burak ve talihsiz vuruşun sahibi Arda’yı hoşluk dolu duygularla alkışlamak gerekir bizce... Çünkü futbol hatalar ve sevaplarıyla böyle bir sürprizlere gebe bir oyundur işte... Dileriz kazanılan puanla “en iyi ikincilik” bizlere gülümser de bu maçtaki şanssız dakikalar hafızalarımıza takılıp kalmaz doğrusu...