Hey gidi yıllar hey... TFF kuruluşlarında on yıllarca hizmet vermiş bir yorgun savaşçı olarak ne günler gördük daha neler göreceğiz...
Ankara'da tarihi kararlar almak üzere geceli, gündüzlü toplantılar yaparken, Ulus'taki binada en geçerli yemeklerimiz; simit - kaşar peyniri - çay menüsünden (!) oluşurdu. Rahmetli Sebahattin Ermanlar, Sahir Gürkanlar, sonraları Kemal Ulusu kardeşimiz, Yılmaz Tokatlı paşamız gibi saygın isimlerle ne zor şartlar altında yaşamış, ancak kanaat ile küme düşürme başta olmak üzere yabancı yasakları - gençler ligi - bölgeler kuruluşu gibi ne çağdaş kararları alıp uygulamalara koymuştuk.
Anlatmak istediğimiz asla maziyi okşayarak günümüzü karalamak değildir. Fakat kıt kanaat bütçelerle herkesin ceplerinden yaptığı ek harcamalarla yürütülen işlere rağmen hepimiz ne kadar da mutlu ve huzurlu çalışırdık...
Yani özerk yasaya gidişte yukarıdaki liderler ve kadroları büyük fedakârlıklarda bulunmuşlardır. Bizlerin desteği, önerileri ve fedakârlıklarıyla da bugünkü bol akçeli devrelere gelinmiştir.
Ancaaak... Özerk yasanın işleyişi ve yapılanları dikkatle mercek altına alırsak görülür ki elde edilen başarılar ve futbolumuzun kendine özgü bir ekole kavuşması konuları havada kalmıştır... Federasyonda kurgulanan yeni teknik şemada Ersun Yanal'ın genel direktörlük görevine getirilmesi onun da 6 yıldır varolan ve yerleşmiş kadroları dağıtıp, işlerin başına kendi adamlarını oturtması, yeni yeni yeşermeye başlayan bir altyapı oluşumunun darmadağın olmasına yol açmıştır.
Futbol Federasyonu içinde soyunma odalarından gelmiş futbol tecrübesi ve bilgisiyle dolu tek isim yok ortalarda. Buna karşın federasyonun 320 olan personel sayısı hangi ihtiyaçları karşılamak üzere 500'lere doğru çıkarılmıştır?
Amerika seyahatleri, özel uçak kiralamaları, ayrılanlara tazminat yağmaları ile kabaran rakamlar havada uçuşmaktadır. Bütün bu savurganlıklar akıl alır gibi değildir. Milliyet'in Ankara spor şefi Cemal Ersen geçen günkü yazısında mali genel kurulda tek delegenin çıkıp da hesap sorucu bir konuşma yapmamasını yadırgar bir yorum kale almıştı.
Demek ki Futbol Federasyonu'nda, al tekke, ver külah hesabı herkesin işleri yolundadır! Gelsin seyahatler, yaşasın bol aylıklı ve harcırahlı koltuklar... Boşuna dememişler işleri tıkırında olan yerlerde körler, sağırlar birbirini ağırlar diye...