Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Kiev’de hiç de UEFA’ya kalma arzusu ve çalışkanlığı içinde değildi doğrusu... Aragones’in kadrosu da tek santrforlu oyun şeması da kazanmak üstüne değildi zaten.
Kendi sahasında ve hafiften buzlu zemin üstünde beleşe gelen golden sonra oyunu kontrolüne alan Kiev’e karşı hangi silahlarına güveniyordu Aragones hazretleri? Kanat çıkışlarında sağdan Gökhan çalışkan ama çok dağınık. Solda Uğur Boral, rakiplerinin üstüne hep kişisel hamlelerle çıkmak isteyen ısrarlı bir egoizmin içinde. İleride Güiza hırslı bir santrfor tipinden öte kendini çalışır gibi göstermeye çalışan bir uyanık tiplemesinde takılıp kalmaktaysa kim veya kimlerle gol atacaksınız ki rakip kaleye?
Alex derseniz son ayların belki sakat belki formsuz ama gerçekten Fenerbahçe’ye maç kazandıracak gücü olmayan bir durumu sergiliyorsa eğer geriye kim kalıyor ki! Deivid mi? O da Kiev’in tatlı, sert ve çabuk oynayan defansif ayakları arasında kaybolup gitmekteydi sık sık.
Halbuki Josico’nun yerine Emre ile çıkmak daha doğru olmaz mıydı Aragones hoca? Ayrıca İstanbul gecelerini profesyonel görevlerinden daha çok seven playboy Güiza’yı kulübede oturtmakla cezalandırmanın tam da zamanı değil miydi sizce Sayın Aragones? Yerine Kazım’la çıkıp onun kıvrak vücut çalımlarını Kiev’in tekdüze anlayışı arasında koşturmak hem bir yenilik hem de sizi şaşkınlıkla izlemeye devam eden Fenerbahçe taraftarına çok da doğru bir mesaj olmaz mıydı?
Fenerbahçe dün tam da 8 yabancıyla yarışmaktaydı Kiev’de. İyi de ne işe yaradı bu takımı bu kadar pahalı euro bütçesiyle kurup oynatmak? Yani bu paraların çok altındaki bir bütçeyle bizim çocuklar ağırlıklı bir kadro kurulsaydı sanki sonuçlar şimdiki grafiklerden daha mı düşük kalırdı?
UEFA hayalleri tek galibiyetsiz bir sonuçla donup kaldı Kiev’de. Şimdi uğraşılsın bakalım bu takımdan kimler gitsin - kimler kalsın muhabbetinin anlamlı, anlamsız dedikodularıyla... Eee boşuna mı demişler leyleğin ömrü lak lakla geçer
diye...