Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fenerbahçe’de işler gerçekten karışık ve can sıkıcı bir hale geldi. Geçmiş zamanlarda yapılan müthiş yanlışlar şimdilerde bir bir sırıtmaya, hatta kusmaya başladı.
Sarı-lacivertli yönetimin kulübü maddi-manevi değerler adına yüksek mertebelere taşımasına tüm camia saygı duyuyor. Kulübün marka değerinin kıymet kazandığı hiç tartışılmaz, ancak sonuçta Fenerbahçe’nin dünyadaki her ünlü kulüp gibi futbol ekibinden başlayan bir değer birimiyle ölçülüp, biçilmesi de kaçınılamaz bir doğrudur. Aragones’in takımın başına getirilip, Zico ve teknik ekibinin gönderilmesi 2008’deki sonuçlara bakılarak değerlendirilirse, ortada bir çarpıklık görülmeyebilir. Öyle ya, İspanya’nın teknik patronunu dünyanın şaşkın bakışları arasında Türkiye’de Fenerbahçe’nin başına taşımak o günlerin futbol ambiansı içinde büyük alkışlar da almış olabilir.
Fakat işte meselenin ‘püf’ noktası da buradadır. Yani İspanya dışında hiç çalışmamış bir hocanın Türkiye’de neler yapıp, yapamayacağını ölçüp değerlendirmeleri o devrenin heyecanı içinde değil de Fenerbahçe’nin kadro yapısı zemininde yorumlayabilmek futbolda derin bir bilgi birikimini gerektirir ki, Fenerbahçe’nin transfercileri her kimlerse, onlardaki noksanlık da işte buradadır.
Aragones, yabancı basına daha Türkiye için bavulunu hazırlamaya başlamadan ilk demecini “Şaşırtıcı bir teklif aldım ve gidiyorum” diye vermiştir. Bu kısa kelimeleri yan yana koyup, doğru okuduğunuz zaman ortaya, “Müthiş bir rakamın cazibelerine kapıldım” yorumu çıkmaktadır ki, işte bu durum Aragones’in hayatının teklifine kapılarak, Fenerbahçe’ye koşmasının açık bir belgesidir adeta... Gerisi malumdur. Güiza’nın alınışı da Aragones macerasının bir başka versiyonudur. Varoş çocuklarının ceplerini inanılmaz paralarla doldurursanız onlardan futbol oynamak yerine magazin sayfalarına konu başlığı olmak yanlışını izlemek zorunda kalırsınız.

Haberin Devamı

Radikal karar lazım
Ayrıca konu yalnız Güiza meselesi de değildir. Yerlisi, yabancısıyla diğer takımlara da bir bakınız. 3-5 senede ceplerine 20-30 milyon euro parayı indirmiş kimler geliyorsa aklınıza tekmeye, kabadayılığa koşanlar da, hakemleri şaşkına çevirenler de onlar, sarısı - kırmızısıyla kartları yiyip takımlarını zorda bırakanlar da onlardır.
Daha derinlere inmeye devam edersek laf uzar gider sevgili başkan ve saygın yöneticiler... Kısacası Fenerbahçe ligin 19. haftasında 34 puan toplayabilmiştir. Gelecek 15 maçta korkulu deplasmanlara rağmen hiç yenilmeden tüm oyunlarını kazansa dahi toplamda 79 puana ulaşır. Eee geçmiş yıl 73 puanla ancak ikinci olabilmiş bu takımın artık şampiyonluk hesapları yapması akılla bağdaşır mı Tanrı aşkına? Lütfen sayın başkan, lütfen yönetici dostlar, geleceğin radikal kararlarını cesaretle alıp, şimdiden yürürlüğe koyunuz. Fenerbahçe’yi, Fenerbahçeli olmayan ağızlara da sakız etmeyiniz.