Almanya’daki sezon açılışını ciddi bir oyunda izleyelim diye keyifle Fenerbahçe-Galatasaray Dostluk Kupası maçına kilitleniyorsunuz. Ama ne mümkün... Daha takımlar sahadaki yerlerini alırken kaleci Volkan’ın çevresine değişik maddeler ve yakıcı meşaleler yağdırılması anlaşılır gibi değildi... Eğer bu sezon da bu iki ekibin maçları böylesine olaylı ve sevgiden yoksun sahnelerle geçecekse yazıklar olsun böyle dostluğa da, bu denli kin ve nefret dolu duygusuzlara da...
* * *
Fenerbahçe’de sezon öncesi derlenip toparlanma harekatı dün geceki yarışmada da gündemdeydi. Bir çok eksiğe rağmen Aykut hocanın arayışları bizce yerli yerinde... Eldeki malzeme bu...Yeni isimler alınmadıkça ve bir yığın da sakat oyuncunuz da varsa bir teknik adam başkaca ne yapabilir ki?
Alex’in her zamanki futbol bilinci ile oynaması dışında diğer isimler de vasat bir görev anlayışının grafiğini pek aşamadılar.
Yalnız Selçuk’un oyunun başında takımını 10 kişi bırakma laubaliliği ve peş peşe yaptığı ayıplı faullerle kırmızı’lanması dileriz soyunma odasında yüzüne de yansımıştır. Aykut Kocaman ciddiyetiyle hiç bağdaşmayan “bu büyük yanlış”ın tekrar etmemesini Selçuk’un iyilikleri adına dileriz.
* * *
Galatasaray, fizik güç olarak Fenerbahçe’den daha derli topluydu doğrusu... Arda’nın klasını konuşturduğu maçta diğer yeniler de canla başla çalışmaktaydılar transfer boyu “gitti-gidiyor” hikayelerini dinlediğimiz Servet dün sarı-kırmızılı ekibin olumlu anlamda en göze batan ismiydi...
Acaba Galatasaray’da “kim gitsin, kim kalsın” anlamındaki hesapları tekniğe dayalı ölçü-biçilerle mi yapılıyor, yoksa lotarya usulü mü geçerli bir anlayabilsek...
Buca’dan alınan Mehmet Batdal’ın genç ve çalışkan bir futbolcu olduğu muhakkak ama bu genç adamdan santfor yaratmak mümkün değil. Çünkü santfor özelliklerini anlatan bir çok vasıfa sahip değil...
Özetle, iki takımın da yeni sezonu “merhaba futbol” anlamında selamladığı yarışmada 10 kişilik Fenerbahçe kazanarak hoş bir moralle ayrılıyordu sahadan..