Haftanın da ligin de aylardır merakla beklenen derbisinde ne olmuştu da tüm maç öncesi tahminleri oyunun başlarında buruşturulup çöp sepetine atılmıştı?
Cim-Bom çelik gibi iradeyle sezonun en mükemmel oyununu hem Fenerbahçe önünde hem de Kadıköy deplasmanında sergilemenin keyfiyle ayrılıyordu. Yani, ‘Hagi gelmiş, sihirli sözleriyle takımını ateşlemiş de’ o nedenle mi Galatasaray tüm tahminleri yıkıp yakmıştı sahada. Yok, hiç öyle değildi bize göre... Bizce 1.5 yıldır beyinlerine ve de bileklerine pranga gibi kilitlenmiş Rijkaard’dan kurtulmanın keyfini çıkarıyordu sarı-kırmızılı futbolcular...
Futbolcu, soyunma odasında kendisiyle sıcak ilişkiler kuran teknik adamları ister daima... Tıpkı mutlu ailelerde olduğu gibi. Oyuncusuna iyi davranan, sırasında başını okşayıp gereğinde de ısıran babacan kişilikleri sever ve otoritesine saygı duyar, özellikle de Türk futbolcu tipleri.
İşte dünkü Galatasaray’ın ortaya koyduğu şaşırtıcı mükemmelliyetin perde arkasındaki gizemli nedenlerin ana sebepleri oralardaki gerçeklerdir bizce...
* * *
Maçın başlamasıyla defansif ağırlıklı kimlikle Fenerbahçe’ye sahanın özellikle orta alanındaki geniş bölgede sıkı markaj uygulayan sarı-kırmızılılar, rakiplerine nefes aldırmıyor ve pas üstünlüğünü de sahiplenerek, Fenerbahçe savunması üzerine korkusuzca ataklarla çıkıyordu. İlk dakikalarda Pino’nun kaçan golü ise Galatasaray adına şanssızlığı da işaretliyordu yarışmada.
Evet, Galatasaray böyleydi de Fenerbahçe neden Cim Bom’un Kadıköy’e kaçınılmaz bir ONUR SAVAŞI için geleceğinin ince hesaplarını yapamamıştı ki... Oyunu orta alanda yoğunlaştırıp, bol yan-ön paslar ve kanatlara kaldırdığı uzun toplardan niçin birçoğunu kapıp da bu kritik maçtaki oyun hakimiyetini kendileri sahiplenemiyordu ki sarı-lacivertliler’in? Çünkü Fenerbahçe yaralı Aslan kadar azimli ve inanmış bir havada hiç değildi karşılaşmada. Orta alandaki düzeni rakibine kaptırmış, Alex Galatasaraylı çabuk ve sert ayakların sert markaj üslubuna teslim olmuş, Niang hem önüne uygun paslar alamamış, hem de topla buluşmalarında sarı-kırmızılı defans kalabalığı içinde kaybolmuş, orta alanda Emre ve Mehmet Topuz, sarı-kırmızılı baskıdan bir türlü kurtulamamış, kanatlarda Dia ve Stoch, kaliteli ve uzun toplara hasret yaşamış, kısacası Fenerbahçe kendi sahasında tam bir pozisyon fukaralığı içinde kalmıştı yarışma boyunca.
Özetlersek puanların paylaşıldığı golsüz derbide, Galatasaray’ın moral ve manevi açıdan kârlı ayrıldığı söylenebilir, korkulu Kadıköy deplasmanından.