Coşkun Özarı’yı yeni kuşaklar ne kadar yakından tanırlar pek bilemem. Ancak futbol dünyamızın içinde bir ömür yaşamış 2-3 kuşağın, bu büyük futbolcu ve teknik adamı çok daha iyi tanıdıklarını ve saygıyla andıklarını da iyi bilirim.
Özarı usta, Galatasarayımızın Türk futbolunda adeta kasırga gibi estiği yıllarda; Metin Oktay, Turgay Şeren, Suat Mamat, Kadri Aytaç, İsfendiyar Açıksöz, Ali Beratlıgil ve Kamil Altan gibi isimlerle birlikte futbolumuzu onurlandırmış en saygın starlardan biridir...
Onun ayağından çıkan en hassas ve verimli paslar; Metinlerin, Suatların, Kadrilerin ayakları veya kafa vuruşlarıyla gol serileri haline gelmiş ve Cim-Bom’un tarihinde layık olduğu sayfalara yerleşmiştir. Ayrıca Coşkun Özarı’yı seyrederek kendilerini orta saha uzmanı olarak yetiştiren şöhretli yan haf oyuncuları o kadar çoktur ki futbolumuzda.
* * *
Sevgili ağabeyimizle içli dışlı dostluğumuz ve birlikteliğimiz Milli Takımlar bütünleşmesini yaratmaya çalıştığımız yıllarda oluşmuştur... Futbol Federasyonu’nun kasalarında meteliğin olmadığı 1975-80’li yıllarda Coşkun ağabeyin aylığı 5 bin liraydı sadece... Yani bugünün TL’si ile 500 TL! Ama o, bir gün bile para konusunu gündeme getirmemiş ve sadece milli formanın daha yüce boyutlara ulaşması için amansız uğraşlar vermiştir.
Birlikte işe başladığımız o sevimli yıllarda Metin Türel’li - Gündüz Tekin Onay’lı - Tamer Güney’li - Candan Tarhan’lı ekibin elinde Milli Takım’ın geçmişiyle ilgili verilerden yani maziye ait son 5 yıllık sürede Libya dahil her takıma yenilmiş, tek beraberliği olmayan ve bir gol dahi atamamış bir Milli Takım enkazı teslim alınmıştır sadece...
Ancak teknik anlamlı tam bir takım çalışması sonucunda Milli Takım tarifinden Milli Takımlar bütünlüğüne ve planlamasına geçilmiş, İzmir Atatürk Stadı’ndaki Avrupa Şampiyonası ilk eleme maçında elde edilen Arnavutluk galibiyetiyle mazideki paslanmışlığın zincirleri kırılmıştır.
Yani makus talihsizliklerin yok olmasındaki başrol oyuncusudur bugün kaybı için birlikte ağladığımız Coşkun Özarı ağabeyimiz ve büyük ustamız.
* * *
Dostlar... Bugün futbolumuzun varlığı bir yerlere gelmişse eğer burada rahmetli Turgut Özal’ın, Futbol Federasyonu başkanlığı teklifini özerk yasaya ulaşmak adına reddeden isimdir COŞKUN ÖZARI bilesiniz... Ayrıca Dünya 3.lüğü, Avrupa Şampiyonası’nda yarı final, UEFA Kupası kazanmış Şenol Güneş’ler, Fatih Terim’ler, Mustafa Denizli’ler ve tüm yerli hocalarımızla bugünlerde övünüp, onlara olan inancımızı taşıdığımız artık tartışılmaz hale gelmiştir.
İşte tam da bu noktada COŞKUN ÖZARI’yı gözyaşlarıyla değil, ALKIŞLARLA uğurlamalıyız ebedi aleme. Güle güle ağabey, ruhun şad olsun...