İzmir gerçekten kıyasıya oynanan ve fevkalade zevkli geçen bir kupa finaline ev sahipliği yapmaktaydı dünkü gecede...
Aslında Beşiktaş da Fenerbahçe de kupanın sahibi olabilmek adına futbolun bütün maharetlerini ortaya koymaktaydılar bu unutulmayacak yarışmada...
Önce Mustafa Denizli, Yusuf ile başlayıp onun müthiş meziyetlerini ve fizik gücü yettiği sürece kullanmakla çok doğru bir akıl gereğini sürüyordu oyuna... Attığı goldeki görüş inceliği ve vuruş klası bir yana Mustafa Denizli, Yusuf’la Fenerbahçe’nin orta alandaki hazırlık pasları ve düşüncelerini de alt-üst ediyor ve siyah-beyazlılar Fenerbahçe’yi hayli şaşırtan bir orta alan hakimiyeti yaratıyorlardı maç boyunca...
Tabii Fenerbahçe kalede Volkan Babacan’ın gollerdeki kabahatlerinden de kaynaklanan sayılarla önce sarsılıyor, sonrasında ise kısa bir süre toparlanır gibi bir havada hücuma çıkış gayretleriyle maçın pas kullanım viteslerini ele geçirmeye çalışıyorlardı. Ancak futbol oyununun mutfağı kabul ettiğimiz orta alanda gecenin hakimi olmak niyeti ve ısrarı Beşiktaş formalı ayaklara aitti.
Tello-Bobo-Yusuf-Holosko-Erst’in çabuk çıkışlarıyla Beşiktaş oyundaki hakimiyet çıtalarını yükseltmeye devam ediyor, siyah-beyazlıların bu yükselişi yanında sadece Güiza’yı uçta oynatan Aragones’in taktik anlayışı da Mustafa Denizli’nin kazanma planları önünde yavaş yavaş erimeye başlıyordu.
İlk yarıda bir türlü eskilerde kalmış üstün temposuna çıkamayan Uğur Boral’ı Aragones dışarı alıp Semih’i sahaya sürerken acaba kazanmak için çift hücumcuya ihtiyacı olduğunu yeni mi fark ediyordu?
İkinci devrede tam bir “Beşiktaş fırtınası” esiyordu İzmir Atatürk Stadı’nda... Yusuf’un ateşlediği atakların yanında Beşiktaş takım halinde ayaklanıyor ve göz kamaştırıcı paslaşma gösterileri final maçının görkemli gündemini süslüyordu. Özellikle de Bobo’nun fişek gibi golleriyle ateşlenen Beşiktaşlı tribünler adeta bayram havası yaşıyorlardı.
Evet, Beşiktaş Kupa’nın patronu olduğunu alın teri ile kazandığı bu zaferle tüm Türkiye’ye ilân etmekteydi. Fenerbahçe ise “bu takımda, bu on birde, defansın göbeğinde kim oynar kim oynamaz”dan yola çıkarak sayısız tertip ve taktik saçmalıkların nedenlerini Aragones’e de sormanın bir alemi yoktur artık. Gün Beşiktaş’ı bu bembeyaz zaferinden dolayı kutlama zamanıdır sadece...