Futbolda yeni lig sezonuna bir hafta kaldı sadece. Geçen yılın zirve ekipleri Beşiktaş-Sivasspor-Galatasaray ve Fenerbahçe gibi isimler, bakalım yaptıkları teknik direktör ve futbolcu transferleri ile yandaşlarını ne kadar mutlu edebilecekler.
Şampiyon Beşiktaş, bize göre sezona en hazır futbol kıyafeti ile yaklaşmakta... Kartal’ın Mustafa Denizli’nin gelişi ile yükselen karizması, bu yıl da tüm haşmeti ile devam edecek sanırım. Öyle ya geçen sezon arızalarla dolu Beşiktaş kadrosunu müthiş çalışma disiplini ile derleyip toparlayan Denizli, hafta içi beyanlarıyla da camiayı birliktelik altında toparlayabilmişti. Geçmiş yılın şampiyonu, bu sezon aynı yolculuğa, hatta ötesine daha emin ve de garantili adımlarla niçin yol almasın ki?
Sivasspor, Avrupa’daki başarısızlığına rağmen bu yıl geçmiş sezonda yakaladığı başarıları tekrarlayıp ligin ‘altını üstünü dağıtacak’ ve sürekli galibiyetlere imza atabilecek mi? Bu soruya kolayca evet demek hayli zor gözüküyor. Oturmuş kadrodan, Balili-Bilica-Mohammed-Sllya-Herve Tum gibi klas isimleri gönderen yönetimin, yerlerine aldığı genç isimlerle geçmiş sezonun klasmanını yakalaması ‘imkanmız’ gibi bir şey. Ancak Sivas Başkanı Mecnun kardeş ve arkadaşları çok da doğru bir projenin peşindeler. Öyle ya genç yetenekleri Bülent hocanın bilgi atölyelerinde yetiştirerek uygun takımlara güzelce fiyatlarla satmak ve denk bütçe yaratarak yaşamak ne kadar da doğru ve takdire layık bir iş.
Galatasaray’da Frank Rijkaard’ın takımın başına geçmesi bu sezonun en flaş futbol olayıdır ülkemizde. Futbolunu ve teknik adam yeteneklerini on yıllarca alkışladığımız bu hoca bakalım Cim-Bom’a ne denli farklar getirecek? Lincoln’ün yok oluşuna hiçbir Galatasaraylı fazlaca takılmamalı bizce. Her meslekte olduğu gibi futbolda da başarının yolu ahlaklı oyuncularla gündeme gelebilir. Keita, Gökhan Zan ve kaleci Leo Franco’nun, sarı-kırmızılı renklere hangi parlaklıkları getireceğini de birlikte göreceğiz.
Fenerbahçe’ye gelirsek, Daum’un evine dönüşüne sıcak bakmak gerekmektedir. Daum’un artık Türkiye’yi avucunun içi gibi iyi bildiği ve de teknik adamlık mesleğinin zirvesinde yaşadığı açıkça ortadadır. 8 yabancılı kadro Alman disiplinine kolayca ayak uydurursa Fenerbahçe’de işler iyiye gider demektir. Aksini düşünmek hem Aykut Kocaman kardeşimizin varlığına saygısızlık olur, hem de Aziz Başkan’ın verdiği ‘üç yıl şampiyonluk’ sözlerini ciddiye almamak ciddiyetsizliği yaratır. Özetlersek gelecek hafta merakla beklenen lig perdesi açılıyor. Dileriz yıl boyu güzelliklerle donanımlı bir futbol sezonunun keyif duyanlarından oluruz hep birlikte.