Ankara’da korkular içinde kıvranan, buna karşın kaybedeceği bir şey olmadığı için Fenerbahçe’ye karşı tüm kazanma kartlarını oyuna süren Ankaragücü’nün açık ve korkusuz oyun anlayışları yarışmaktaydı haftanın merakla beklenen 90 dakikasında.
Fenerbahçe’nin oyuna hakim olabilmek adına yavaş, fakat temkinli başlangıçla yarışmaya girmesi doğaldır. Ankaralı sarı-lacivertlilerin de şampiyon namzetinin hayallerini devirmek için şartlanmış bir kavramla oyunu erkenden sarıp-sarmalama istekleri de kendi açılarından normaldi. İşte bu karşılıklı gerekler tarafların hücuma kalkışlarında oldukça elektrikli bir havanın doğmasına sebep oluyordu zaman zaman. Neyse ki bu kritik yarışmada önce Kuddusi Müftüoğlu sonra da yardımcıları çok sakin, fakat çok da dikkatli bir çalışma temposu ile ve doğru kararlarla zorlu maçı kolay bir havaya sokuyorlardı. Bu arada aklı gol yakalama sevdasına takılı Ankaragücü yiyeceği kontrataklara boşvermiş bir havada Fenerbahçe kalesine devamlı yükleniyor, buna karşın özellikle Vederson’un çizgiye kadar inişlerindeki ‘kırmızı alarm’ bölgesindeki görüntülere pek de önem vermiyordu nedense...
Zaten ilk gol de işte bu vurdumduymazlık vaziyetinden doğuyor ve köşe vuruşundan gelen Mehmet’in golü sanki bu ihmalin faturası olarak geliyordu Ankaragücü teknik kulübesi önüne... Sonrası oyunun kontrolü Fenerbahçe’ye geçiyordu tamamen. Defansta, Lugano-Bilica ikilisi göbekte ‘adeta kuş uçurtmadan’ kademeli anlayışla görev yapıyorlar, Gökhan ve Vederson ise kanatları büyük bir başarıyla savunuyorlardı Ankaragücü’nün kulvar çıkışlarına. Tabii orta alanda ise Selçuk-Emre-Özer-Mehmet Topuz gibi isimler gösterişe kaçmadan oynuyorlar, çok önemli top çevirme harekatı yürütüyorlar ve Fenerbahçe adım adım şampiyonluk hedefine doğru yol alıyordu akıp giden dakikaların içinde. Güiza’nın golüyse şampiyonluk yolunun kırılma noktası oluyordu bu çok önemli yarışmada. Sezon boyu son hareketlerde sarı-lacivertli camiaya adeta kan kusturan Güiza dün çıkardığı çok kritik sayıyla sanki özür mesajı gönderiyordu vefalı Fenerbahçe taraftarlarına...
Ankaragücü bu yıl yaptığı yönetim yenilenmesi sonrası artık dünkü kafayı tribünlerde de değiştirip bu işlerin küfür-hakaret ve madde atımı ile yürümeyeceğini iyice anlamalıdır. Tarihte kalmış bir Kenan Evren olayına her zaman rastlayamazsınız. Bakınız, genç ve geleceği çok iyi planlayan yeni bir yönetim anlayışı hakim olmuştur Ankaragücü’ne. Siz de tribündeki kötü düşünceleri kafanızdan kaldırıp atınız ve lütfen yenileniniz. Yoksa bu kafayla yola devam ederseniz, maziye karışıp kalmış futbol tarihimizin bilinmezliğinde yok olup giden öyle takımlarımızın sadece isimleri kaldı ki hafızalarımızda, Tanrı Ankaragücü’nü korusun diyelim sadece.