Ali Sami Yen’de hafta boyu devam eden beyanat ve de yorum curcunasına Cim - Bomlu ayakların tokat gibi cevapları vardı, dünkü Galatasaray baskınının yarışma gündeminde...
Futbolda masal anlatımı abartılı öykülerle, gerçekçi ve de olağanüstü disiplinli ayrıca da ruhsal benliğiyle de yarışan gençliğin değer ölçekleri asla benzerlik taşıyamaz... Dünkü müthiş derbide ve de şampiyonluğun düğüm maçında, sarı - kırmızılı ayaklar bu hakikatları haykırıyorlardı sanki sarı - lacivertli meslektaşlarına... Düdükle birlikte oyuna saldıran Cim-Bomlu oyuncular sadece ayakları ve beyinleriyle değil de vücutlarının her zeresiyle sahayı didik didik ediyorlardı Ali Sami Yen‘de... Fenerbahçe düşünürken - Galatasaray oynuyordu işin özünde... Hücum-pres - orta alandaki fiziksel çarpışmalar - karşı kaleye çıkışlardaki çabuk oynama meziyetleri gibi kavramlarda Fenerbahçe’ye ders verircesine büyük bir futbol gösterisini sergiliyordu sarı - kırmızılılar.
Evet de, Fenerbahçe niçin rakibi kadar çabuk olamıyor ve de maçı sahiplenme konularında derlenip toparlanamıyordu bir türlü?... Bize göre Cim - Bom’un son haftalardaki ligi sahiplenme adına yaptığı önemli zirveyi hiç de doğru incelememişti Fenerbahçe teknisyenleri...
Türkiye liglerinde artık sağır sultanların dahi bildiği Alex’in pas patronluğu şekli ve de rollerindeki teknik üslubunun, şampiyonluğun bu yılki kilit oyununda Galatasaray’ı içerden, dışardan yöneten futbolcu jürisi mi fark edemiyecekti, sanırsınız?... Kezman konusu Fenerbahçe’de bir drama olmaktan çıkıp, bir komedi olayı haline dönüşmüşken, bu oyuncunun bilinen beceriksizliklerini bu derbiye de aynen sürmek, Fenerbahçe’yi belki de şampiyonluktan edecek koskoca bir kötü senaryo olmayacak mıydı sayın Zico?... Deivid’miş - Kazım’mış - Aurelio’ymuş - Semih’miş - kanatların kahramanları Gökhan ve de Uğur Boral’mış... Fenerbahçe’nin tüm bu özelliklerine gördünüz ne de doğru çareler üretmiş Cim - Bom’un genç kramponları...
Tüm bu isimleri en dar alanlara kilitle ve onlara oynayacak boş alan bırakma. İşte sarı- kırmızılı ekibin dünkü yarışma ve düşünce disiplini bu mantık üstüne kurgulanmıştı ve bu düşünce hem sonucu, hem de şampiyonluk hedefini tam da 12’den vurdu.
Dün gece görkemli Galatasaray kadar gecenin flaş adamı ve form olarak da bize zirvede görünen kimlik de maçın hakemi Fırat Aydınus’du. Kısacası dün gece sarı - kırmızı formanın zafer şarkılarıyla inledi Ali Sami Yen... Eee, doğrusu Sezar’ın hakkını da Sezar’a vermek gerekmez mi!