Saraçoğlu’nda nefes kesen 90 dakika futbol oyununun bütün cilveleri yaşanarak tam bir heyecan fırtınası içinde sürüp gitmekteydi.
Oyuna yıldırım gibi bir harekatla başlayan Fenerbahçe, Trabzon’u önce kendi oyun alanına kilitliyor, sonrasında ise yerli yerinde bir paslaşma organizesi kurarak Trabzon ceza sahası içi ve çevresinde ambargo uyguluyordu adeta... Sağdan ve soldan gelen uzun toplar Trabzon defansına zorlu anlar yaşatıyor, kaçan goller ve pozisyonlar dizisinden sonra Güiza’dan gelen sayı ile tribünler bir anda ayaklanıyordu Kadıköy’de... Ancak bu arada Bilica ve Vederson’un defansif disiplinden kopup, hücuma koşmaları da futbolun içinden gelmiş gözlerde endişeler yaratıyordu. Zaten Burak’ın tarihi golü de Vederson’un bölgesindeki inanılmaz kademe hatasıyla yeşeriyor ve Burak sol kulvardan gelen ortayı adeta elini kolunu sallayarak rahatça kullanıyor ve topu Volkan’ın arkasına bırakıyordu. İşte o andan itibaren Fenerbahçe de sanki ‘ŞOK’a giriyordu.
Bu arada Trabzon’da bir derlenip toparlanma başlıyor, Fenerbahçe’de ise gerginlik, coşkuyla oynamadan kopuş durumu gözleniyordu. Normaldi tabii... Hele Bursa’dan peş peşe gelen gol haberleri tribünlerden takıma kadar her Fenerbahçeli’yi strese sokuyor ve sarı-lacivertli takım senenin kader maçında bir sayı bulmak için varını yoğunu döküyordu, müthiş yarışmanın gündemine. Mehmet Topuz ve Özer Hurmacı’nın koşuşturmalarındaki iyi niyet saygıyla karşılanabilir. Ancak bu iki genç adamın böylesine hayati bir yarışmada yaratıcılıktan çok uzaklarda kalmaları ve sayısız pozisyonları heba edip bırakmalarını da bu yıl her şeyini kaybeden Fenerbahçe’ye nasıl izah edebilirler bilemem... Özellikle ikinci 45’te kendi ceza sahasına adeta defansif bir duvar kurarak Fenerbahçe’nin tüm ataklarını bozan Trabzon’un bu düzenini yıkmak adına başta Emre Belözoğlu’nun göbekten özel dalışlara soyunup rakibin bu duvarını kırması ve şiddetle aranan golü yaratması gerekmez miydi, bu ünlü oyuncunun bilinen profesyonelliğine...
Evet sayın Daum, dün attığı golle önce şampiyonluk yolunu açıp tüm Fenerbahçe camiasını umutlandıran ancak sonrasında ise kaçırdığı gol pozisyonları ile şampiyonluk hakikatini sıfıra indiren santrfor bozuntusu Güiza’yı al da başına çal. Bu yıl oynadığı sürece Fenerbahçe’ye 10 puanın üzerinde kayıplar yaratıp Fenerbahçe’yi şampiyonluk ve kupa öksüzü halinde bırakan bu beceriksiz adamı transfer eden kim, yahut kimlerse Daum’la birlikte bu yılki kupa ve lig ziyanlarının suçluları onlardır.