Fenerbahçe’nin seyircisi ile yürek yüreğe yaşadığı heyecan fırtınası halinde geçen bir 90 dakika görkemi izlenmekteydi Kadıköy’de...
Tribünlerdeki bu olağanüstü birlikteliğin yanında sahadaki futbol arızalarla dolu görüntüler halinde geçmekteydi ilk yarıda...
Sağ kanattaki futbol keşmekeşi gözlere batar şekilde yanlışlar taşıyordu ilk 45 dakikada... Orhan’ın “kontrol dışı atağa çıkma sevdaları“ kurt gibi oyunu koklayıp hatalı pozisyon bekleyen Belediye oyuncularının kontratak iştahlarını kabartıyor, Gökhan Gönül’ün maç eksikliğinden kaynaklanan etkisizliği ve de yukarıdaki karışıklıktan doğan “trafik keşmekeşi” ile oyun Belediyespor’un hakimiyetinde geçen bir hava yaratıyordu tabii...
Hele Alex ustanın etrafında nöbet bekleyen alan markajcıları Fenerbahçe orta sahasının çıkışlarını kolayca kontrol altına alıyor ve işler yolunda gitmiyordu sarı-lacivertli formada maçın ilk yarısı...
* * *
İkinci yarıyı adeta “haydi şimdi” parolasıyla ele alıyordu sarı-lacivertli kadro... İlk on birlerde oynamanın keyif ve önemini bu sezon henüz kavrayamamış görünen Semih’in yerine Bienvenu’yu oyuna koyan Aykut hoca bu değişikliği de dört dörtlük bir ateşleme yaratıyordu müsabakada...
Tabii Stoch’un golü “işaret fişeğinin ateşlenmesi gibi” geliyordu Fenerbahçe’ye... Soyunma odasında ilk devredeki defansif kaosun zılgıtını da yemiş gibi görünen sarı-lacivertli kadro Belelediyespor’un “aman kontrolden kopmayalım” geleneğini darmadağın ediyordu...
Yani sarı-lacivertli ekip, saygın hocamız Abdullah Avcı’nın taktik düzeniyle sanki geçmiş zamanların da hesaplaşmasını görüyordu bir yerde... Tribünler ise “üç puan şenliği” keyfine yelken açıyor, Belediyespor’u tepeden indirip oraya yerleşmenin mutluluğuna erişiyordu haklı olarak...
‘Volkan’ın hatalı golleri nereden çıktı’ diye düşünüyorsanız... ‘Futbol oyununun cilvesi’ derim ben... Milli Takım ve Fenerbahçe kalelerini yıllardır alkışlarla koruyan bir file bekçisinin şaşkınlık anlarına düştüğü zamanlar da olamaz ki sanki... Ayrıca dün geceki müthiş mücadelenin ilk bölümüne dikkatle bakanlar Volkan’ın kalesinde ne toplar çıkarıp takımını oyunun ikinci perdesine psikolojik olarak nasıl hazırladığını da unutmamalıdır.