Erdoğan Şenay

Erdoğan Şenay

esenay@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Haftanın maçı olağanüstü bir tempo ziyafetiyle heyecan dalgalarına kilitliyordu seyredenleri. Bordo-mavili takımın da beklemediği bir takım birlikteliğini maçın gündemine yerleştiren sarı-kırmızılı taraftı. Oyun alanındaki yayılışları ve sahada bol paslı top hakimiyetini de kurarak, sahiplenmekteydiler bu zorlu deplasman yarışmasını.
Galatasaray’ın bu garantiye dayalı oyun tarzı nedeniyle Trabzonspor’un geçmiş haftalardaki varlığı bir türlü giremiyordu maçın gündemine. Orta alandaki top kayıpları ve hızlı kanat değiştirme özellikli oyun tarzıyla ünlünen Trabzon’un yarışmanın gündemine yerleşmekteki gecikmesi ve genel görüntüdeki yavaş tempo, bordo-mavili takımı oyundan düşürüyor ve Karadeniz ekibi evinde oynamanın avantajlarını da pek kullanamayarak ilk yarıda hafif kalıyordu...
Evet iki takım da bir kaç heyecan yaratan atağa çıkıp, tribünleri ayağa kaldıracak pozisyonlar yaratıyorlardı ama doğrusu buram buram gol havası kokan bir hücum organizasyonu pek görünmüyordu oyunun ilk perdesinde. İkinci yarıda da maçın disiplin ve taktikten taviz vermeyen tarafı Galatasaray’dı. Orta alanda Ayhan bir virtüöz gibi toplar taşıyor, mükemmel verkaçlarla Trabzon defansının kapılarını açabilmek için bütün ustalıklarını kullanıyordu.
Rakibin defansif sistemini bir türlü kıramadıklarını gören Güneş çok da doğru bir zamanda Yattara’yı oyuna alıyordu... Güneş’in, Yattara kartını açması gerçekten de oyunda kırılma noktasını yaratıyordu. Attığı çalımlarla sağ çizginin altını, üstüne getiren Yattara oyunun kaderini değiştiriyor, Jaja da ısrarlı atak slalomları yaratmaya başlayınca oyundaki kördüğüm çözülüyordu. İşte bu değişim sonrası peş peşe gelmişti Trabzon’un hayati sayılacak ve liderliği de getiren gol sayıları.
Bu sonuca Trabzon gururla sevinecektir tabii. Sonuç ise golü atanın hanesine puanları yazar. Ancak Galatasaray’ın lig boyunca çok korkulu bir ekip olarak yoluna devam edeceği de tartışılmamalıdır.