Fenerbahçe önemli olduğu çok da iyi bilinen Beşiktaş derbisi sonunda zaman zaman zorlansa da, çok kritik anlar yaşasa da sonuçta hayati 3 puanı kazanmanın keyfiyle ayrılıyordu Saraçoğlu’ndan.
Karşısına kontrollü ve defansif ağırlıklı bir düşünce formatıyla çıkan siyah-beyazlı on biri ilk yarıda kolayca kontrolü altına alan sarı lacivertli ekip, kaptanı Alex’in sihirli vuruşuyla aradığı golü de çok erken buluyor ve Saraçoğlu’nda kesin bir sarı-lacivertli oyun hakimiyeti yaşanıyordu.
Beşiktaş’ın karşısına dar alanlar kurup, küçük fakat sağlama basan pas trafiğini yerleştiren Fenerbahçeli oyuncular siyah-beyazlı ekibin zaman zaman kamikaze tarzı dalışlarına da gerekli fiziki cevapları veriyorlar ve dar alanları mükemmel kontrol eden bir oyun ruhuyla sahada tam bir Fenerbahçe hakimiyetini sergiliyorlardı.
Peki ‘Beşiktaş’ın arada bir yakalayabildiği toplarla hücuma kalkışları, neden Bobo-Tello gibi golcü isimlerin ayaklarında bir türlü canlanamıyor ve Volkan’ın kalesinde tehlikeli gol korkuları yaşanmıyordu?’ diye sorarsanız söyleyelim. Çünkü Fenerbahçe geri dörtlüsü ve Bilica-Lugano ikilisi daha tehlike doğmadan hemen rakiplere basıyorlar ve Beşiktaş’ın gol ihtimallerini daha oluşmadan öldürüyorlardı. Ve orta alanda zaten ağır pres darbeleriyle uğraşmakta zorluk çeken siyah-beyazlı ekibin gol ve pozisyon yaratmak adına hareketlenebilmeleri o kadar sınırlı kalıyordu ki...
* * *
Ancak yukarıdaki yorumları maçın ilk perdesi adına kabullenmeliyiz. Oyunun ikinci perdesinde ise Kartal’ın birden kanatlandığını, Fenerbahçe’ye karşı oyun hakimiyetini ele geçirdiğini ve mükemmel bir paslaşma ahengiyle ezeli rakibinin bütün oyun planlarını alt üst ettiğini söyleyebiliriz, zaman zaman. Fakat Bobo’nun oyuna ağırlığını koyması yanında, verilmiş bir penaltıyı hoyratça kullanmasını da hayretle karşıladığımızı belirtmeliyiz. Orta alandaki pas üretim merkezini ele geçirmiş gibi oynayan siyah-beyazlılar penaltı sonrası da oyunun viteslerini elden bırakmıyorlar ve Saracoğlu’nda iki ezeli dostun da şan ve unvanlarına yakışır bir yarışma düellosu sürüp gidiyordu tarihi oyunda.
Evet, beraberliğin Fenerbahçe’ye hiç yaramayacağı şampiyonluk yarışında sarı-lacivertli ekip çok kötü bir penaltı vuruşu yapan Bobo ile o vuruşu ustaca önleyen kalecisi Volkan’a şük- retmelidir. Özetlersek Fenerbahçe ikinci yarıda zaman zaman tekleyerek oynasa da neticede kazanmasını bildi ve bu yılki şampiyonluğun gizemli yolculuğunda hayati bir üç puan getirisine ulaştı.