"Fabrika körü olmam"

İKİNCİ kez başkanlığa seçilen Ünal Aysal’a en büyük eleştiri kulübü tek başına yöneteceği konusunda gelmişti.
Seçime de tek aday olarak giren Aysal, hayatı boyunca başarıya odaklı çalıştığının altını çizerken VATAN’A çarpıcı açıklamalarda bulundu. Günü geldiğinde kendi kararıyla görevi bırakacağının altını çizen Aysal, şunları söyledi:
“HERKES bir gün yorulur. Burası G.Saray. Bu büyük camiayı yönetmek kolay değil. Benim de kişisel olarak yorulma hakkım ve riskim var. Ama daha önemlisi kendinize koyduğunuz hedefleri doldurduğunuz zaman insanlar sizden ne kadar başarılı olursanız olun bir yerden sonra bıkıyorlar. O bıkkınlığı yaratmadan kendi kararımla giderim günü geldiğinde. Başkasının kararıyla değil.

‘SPORTİF?HEDEFİM?VAR’
GÖREV süresi ne kadar uzarsa risklerde o kadar artıyor. Fabrika körlüğü denen bir şey var. Fabrikaya yeni gelen bir müdür en ufak yanlışlığı bile fark edebilir. Ama uzun süredir orada olan müdür bir sürü şeyi görmemeye başlar. Buna ‘fabrika körlüğü’ denir. Ben o aşamaya gelmeyeceğim.
BEN de sportif olarak kendime hedefler koydum. G.Saray’ın şu 3 senede üst üste Avrupa’daki on takım arasına girmesi. Şampiyonlar Ligi’nin alırsınız alamazsınız. Kolay değil. Dünyanın en iyi takımlarıyla oyunuyorsunuz.
Ama önemli olan orada daimi olabilmek. O 10 takımın içinde 3-5 sene olunca siz artık çok güçlü bir ailenin ferdi oluyorsunuz. Benim de tabii ki hayâlimde Şampiyonlar Ligi var. Ama çok çok zor olduğunun farkındayım.”

‘2 ay sessizlik dönemiydi’
“SEÇİMİ mayısta yapsaydık 4000 oy alırdık. Ama lig bitmemişti, takımın başarısı için biz bu zamanı bekledik. Ben 2 ay önceki yönetim kurulunda bütün arkadaşlarımdan rica ettim “Aramızda konuşulacak ne varsa erteleyelim, lig bitince konuşuruz” dedim. Takımı düşünüp kararı aldık. Eksik olmasınlar bunu kabul ettiler ve 2 ay süreyle sessizlik dönemi yaşadık.”

UEFA'nın kararı G.Saray için çok üzücü
“F.BAHÇE ve Beşiktaş’ın aldığı cezalar sadece onlar için değil Türk futbolu için çok üzücü. G.Saray için de çok üzücü. G.Saray da bu futbol camiasının içinde.
Biz onlardan ayrı değiliz. Bu olaya G.Saray’ın kaybı mı kazancı mı diye baktığım vakit samimiyetle söyleyebilirim ki bizim de sadece kaybımız var, hiçbir kazancımız yok.
‘DEĞER?DÜŞER’?
ÇÜNKÜ F.Bahçe’nin, Beşiktaş’ın yurt dışındaki rakibi G.Saray değil. Ama yurt dışındaki başarılarından Türkiye’nin kazanacağı puanların faydası G.Saray’a olur. Kura çekimine gittiğimizde onlar, Türkiye’ye ekstra puan getirirlerse daha iyi torbadan katılırız.
YABANCI konusunda da ben bu yüzden çok hassasım. Bir de biz Avrupa kulvarında da yabancı oyuncudan tırpan yersek, Avrupa’ya gittiğimiz gibi geri döneriz. Bu da ülke puanımızı iyice düşürür.
Zaten ülke sıralamasında 53. sıraya kadar geriledik. Türk futbolunun reklamı, marka değeri süratle düşer. Türk takımları arasında kaynaşmanın, dayanışmanın, birlik olmanın zamanının tekrardan geldiğini bütün yöneticilere hatırlatmak istiyorum ve bu dönemde verecekleri kararlarda çok hassas olamalarını rica ediyorum.”

‘Benden sonra tüzük değişmeli’
“GÖREVE?geldiğimde 15 yönetici olduğunu görünce şok oldum. Benimle ve yedeklerle beraber 16 kişiydik.
BU sayısının 7’ye inmesini önerdim. Ama tüzüğümüz bu rakamları empoze ediyor. Biz de tüzüğe uymak zorundayız. 2 sene önce tüzüğü değiştirmeyi düşündüm. Ama sonra baktım bizim dönemimizde ulaşmaya çalıştığımız hedeflerde araya tüzük değişikliğini sokarsak arada parazit olacak. (Gülerek) Benden sonraki başkan inşallah bu görevi yapar..”

‘Tatile ya ben gidecektim ya Ali Dürüst’
“ALİ Dürüst ile 2 sene beraber geçirdik. Eskiden gelen deneyimi de var, benle de çalıştığı için Ali Bey benim neler yapmak istediğimi hedeflerimi bire bir biliyor. Bunu değerlendirebileceğini düşündüm ve benden daha genç olduğu için başkanlığı ona teklif ettim. Ben de böylece yaz tatilimi yapma imkânına kavuşacaktım. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Benim yerime o tatile gitmeyi tercih etti.”

‘Terim’le problemlerimizin % 50’si yanlış iletişimdendi’
“İŞ hayatında da özel hayatta da bu böyledir; direkt ilişkiler hocanın-oyuncuyla direkt ilişkisi, benim-hocayla direkt ilişkim mesajların çok daha net ve anlaşılabilir olmasını sağlar. Ayrıca zaman da kazandırır. Yanlış iletişim kurulmasını engeller. Böylece problem çıkarabilecek bir çok unsur böylece kendiliğinden ortadan kalkar. Genellikle bizim problemlerimizin yüzde ellisi yanlış iletişimden kaynaklanıyordu.”

‘Kadın bir başkan olabilir’
“GENEL kurulumuzun yüzde 21’i kadın. Bu yüzde 21’in temsilinin buna paralel yapılması gerektiğini düşündüğüm için Candan Erçetin’e de bu görevi verdim. Zaten kendisi bir hayli deneyimlidir yöneticilik konusunda. G.Saraylılar Cemiyeti’nin 5 sene yöneticiliğini yaptı. Neden bir gün G.Saray Başkanı da bir kadın olmasın?”

TFF’den AB için vize istediler!
YENİ sezonda uygulanacak olan 6+0+4 yabancı kontenjanı ile ilgili G.Saray, TFF’ye resmi bir yazıyla başvurarak AB vatandaşlarının yerli statüsünde kabul edilmelerini istedi.
Sarı-kırmızılı kulüp, yabancı sınırlaması nedeniyle transferde bir türlü hamle yapamazken 4 oyuncunun da kadroda yer almayacak olması nedeniyle sıkıntı yaşamak istemiyor.
G.SARAY, TFF’ye yolladığı yazıda ayrıca bu kararın çıkması durumunda alt yapıya bütçenin yüzde 7-8’inin aktarılmasını teklif etti. Cimbom’un kadrosunda bulunan oyuncuların Culio hariç tümünde AB ülkelerinin pasaportu yer alırken sarı-kırmızılılar yabancı sınırını bu yolla aşmayı planlıyor.

‘Elmander’i, kalbini kırmadan yollayacağız’
KADROMUZDAN gönderilecek isimler belli. Hocamız onları tespit etti. Ama hepsi G.Saray’a hizmet etmiş isimler. Elmander, Cluio ve Ujfalusi ile yolları ayırma kararı aldık. Onların kalbini de kırmadan yollamak önemli. Mesela Elmander. Çok sevdiğimiz, bize çok faydası olan bir oyuncu. Ama geçen sene yaşadığı şansızlık ortada. Ayrıca o bölgeye Burak, Drogba gibi isimleri de aldık. Her oyuncunun kalbinden geçen oynamaktır. Bu yüzden de yolları ayırma kararı aldık.
CULIO, kiralık gittiği 2 sene boyunca oynadığı takımların en iyisiydi. Tahmin ediyorum ki performansı sonrası bu sene de kendine iyi bir takım bulacaktır. Böylece zaten 3 tane yabancı oyuncu kontenjanı kendiliğinden boşalıyor. Zaten bizim de devreye sokacağımız yabancı sayısı üçten fazla değil.”

‘Her gün yeni bir problem’
“G.SARAY başkanlığı da denizcilik gibi benim için çok keyifli; ama başarı geldikçe. Başarılı olmayınca o kadar keyifli değil. Bizim camialar çok karışık camialar.
Bir gün iyi bir gün kötü, her gün sürprizlerle dolu. Her gün yeni bir problem çıkıyor. Monotonluk gibi bir şey söz konusu değil spor dünyasında.”

‘Eskiden 2-3 ay teknede olurdum’
“BAYAĞI yorulduk bu sezon 7-8 günlük bir tatile çıkıyorum. Eskiden yazları 2-3 ay tekneye giderdim, işlerimi de oradan hallederdim. Teknede bir bürom var gerektiğinde orada çalışırdım. Ama G.Saray’da bu mümkün değil. G.Saray’da bire bir işin üstünde olmak lazım.”

Ünal Aysal, transferdeki rotasını açıkladı... yarın VATAN’DA!