Galatasaray Fenerbahçe: Aslanım benim

Fenerbahçe: Aslanım benim

01.12.2013 - 20:53 | Son Güncellenme:

Milliyet Spor Servisi'nden Mustafa Anıklı Kasımpaşa-Galatasaray maçını analiz etti.

Fenerbahçe: Aslanım benim

MUSTAFA ANIKLI'NIN ANALİZİ

Haberin Devamı

İLK YARI

Galatasaray'ı geçen yılı ile bu sezonunu teraziye çıkardığınızda aslında çok bir şey fark etmediğini görürsünüz. Geçen sezon da 13. haftaya başlarken 22 puanı vardı, Kasımpaşa maçına çıkarken de 22 puanı var. Aradaki tek fark, geçen yıl rakiplerinin de kötü olması ve bunun sonucunda Cim-Bom'un liderlikte bulunması...
Elinizi vicdanınıza götürün ve Fenerbahçe-Beşiktaş derbisini aklınıza getirin. Bu iki takımın oyunuyla, Galatasaray'ın Kasımpaşa karşısındaki ilk yarıdaki "seviyesiz" futbolu ne kadar birbirine yakın? Sakın "Benziyor" demeyin, küserim.
Drogbalı-Buraklı bir forvetin bulunacak ve sen gol atamayacaksın. Ama atamıyor işte?
Muslera'yı aramalarına anlayış göstermek mümkün ama savunma sahası, orta saha dengesi ve gol yollarının çaresi de o olacak değil ya! Mancini'nin, kırmızı kart cezalısı Dany'nin yokluğunu bahane ederse de şaşırmam!
Şaşkınlığım, Umut Bulut için aslında... Kenarda oturması, Real Madrid maçında iyi oynamanın bedeli herhalde...
Ev sahibi; ne yaptığını bilen, puan cetvelinin ikinciliğine hakkıyla geldiğini gösteren bir takım... Galatasaray karşısında golü arayıp buldular. Attıklarının dışında atamadığı birkaç pozisyon da vardı
Mancini kenarda saçını başını yoldu. "Hoca o işi taraftara bırak da, şu takım nasıl düzelecek ona bak" diyeceğiz ama onu bilebilse zaten yapmaz mı?

İKİNCİ DEVRE

Haberin Devamı

Sanırım devre arası, Galatasaray ve Mancini için bulunmaz bir fırsat oldu. Önce Bruma-Umut değişikliğiyle takımın havası yerine gedi, bir süre sonra da Riera'yı kenara oturtup, Emre Çolak'ı son hamle olarak sahaya sürdü. Bu ne değiştirdi? Aslında çok şey... Galatasaray'da saha içerisinde öyle bir sirkülasyon yaşandı ki, herkesin kafası karıştı. Sabri sol beke taşındı, Eboue, savunmanın sağında ileri-geri gitmekle görevlendirildi.
Tüm bunlar gerçekleştikten sonra da Galatasaray aradığını buldu. Sabri'nin soldan taç atışı, Drogba'nın nefis sıyrılışı ve Burak'ın kendini unutturup kale önünde bitmesiyle gol geldi. Ama ondan öncesinde Kasımpaşa'nın bir pozisyonunu söylemesek insafsızlık olurdu. Ryan Babel'in soldan getirip ceza sahasına gönderdiği topla rakibini nefis geçen Ezequiel Scarione iyi vuramadı. Vursa zaten Galatasaray teslim bayrağını çekmişti.
Son yarım saatlik bölümde ise ilk yarının aksine, Galatasaray ağırlıklı bir futbol ancak Kasımpaşa tehlikesiyle geçen bir süreç yaşandı. Babel ve Scarione her seferinde Eray'ın hatırını sordu. Ama o, bunların hiçbirine kanmadı! Drogba ise Isaksson'u rahatsız etmemek için elinden geleni yaptı!
Bu beraberlik kime yaradı? Tabii ki Fenerbahçe'ye... Derbinin beraberlikle bittiği haftada sarı-lacivertliler, Galatasaray'a ikinci yarıda attığı gol için dua etti. Eminim ki Fenerbahçeliler, Cim-Bom için "Aslanım benim" diyordur.