Atilla Gökçe: Ayıp, utanç verici! (Milliyet)
Anladık, Arsenal’in sakatları, noksanları var. Üstelik hiç de iyi değiller. Premiership’e çok kötü bir başlangıç yaptılar. Arsene Wenger, kulüpteki 17. yılında transfer yapmadığı, kadroya bir yıldız oyuncu katmadığı için ağır biçimde eleştiriliyor. Tribünlerden homurdanmalar duyuluyor Emirates’te...
Ama yine de Saracoğlu’daki maçın efendisi Arsenal!
Fenerbahçe, tarihinin en silik, en şaşkın, en anlamsız, en kimliksiz ve en kişiliksiz oyunu ile Şampiyonlar Ligi’ne havlu atıyor.
Elbette Arsenal’e yenilebilir, elenebilirsiniz... Herkesin yüreği yanar, herkes üzülür. Boşa giden emeklere yanarsınız. Bir şeyler yapmaya çalıştınız, beceremediyseniz, utanmazsınız hiç değilse. Oysa dünkü maç utandırdı.
Milyonlarca euroya, gösterişli parlak transferlere, hazırlık dönemindeki çalışmalara, özveriye, ümide, gayrete, enerjiye ve sinerjiye hiç de uymayan bir utanç senaryosuydu izlediğimiz.
Nereden baksanız tel tel dökülen bir Fenerbahçe vardı sahada... Özellikle orta alanda Mehmet Topal, Emre ve Meireles, savruk, dağınık, ilkesiz, korkak bir oyun sergilediler. Yanal’ın Emre’nin tecrübesine güvenmesi, oyuncusunun takım içindeki etkili konumundan yararlanmaya çalışması anlaşılabilir bir şey. Ama anlaşılamayan şey, sezon başından beri bildiğimiz Emre’nin yerinde yeller estiği. Ne hırsı var Emre’nin ne de enerjisi. Öyle olunca Fenerbahçe rakibini seyrediyor. Eskaza kazandığı toplarla da ileri gitmeyip yan pas yapıyor, baskıyı yediğinde geriye dönüp kendi defans hattıyla oynuyor (!) Baroni’nin de güven vermediğini anlıyoruz. O da yedek kulübesinde... En iyileri başlangıçtakilerse, vay Fenerbahçe’nin haline!
Ersun Yanal elbette eleştirilebilir... Siz bakmayın adını “tartışılamazlar” listesine koymasına. Hocanın Fenerbahçe’de ne yapmak istediğini bir anlasak, sabırla bekleyebilir, üzüntüye katlanabiliriz...
Ama şunu unutmamalı Ersun Hoca... Daha üç buçuk ay önce bu takım UEFA’da yarı final oynadı, finali dramatik biçimde kaçırdı...
Ersun Hoca’nın aldığı takıma, transferlere bakın... Zenginleşen kadrosuyla Alperli, Emenikeli alternatif bolluğuna, oturun bir mum yakın şimdi!
Başa dönersek... On yedi yıldan beri gemisini başarıyla yürüten Arsene Wenger, rotasından yine sapmadan dönüyor Ada’ya... Tayfaların yarısı eksik, sakatmış, ne gam! Hepsi de biliyor nerede ne yapacağını. Savunmadan gelen adamlarla iki gol bulup çubuğunu yakıyor Wenger... Giroud’un penaltı golü de Fransız Hoca’nın bonusu...
Hak etmediğini söyleyebilir misiniz? Ayıp olmaz mı!