23.11.2020 - 07:33 | Son Güncellenme:
İşte Trabzonspor'un BB Erzurumspor'u 1-0 mağlup ettiği maçın ardından spor yazarlarının görüşleri...
Trabzonspor açısından çok kritik bir maçtı. Yeni teknik direktörü ile alacağı bir galibiyet hayat öpücüğü olacaktı kuşkusuz. Günlerdir Abdullah Avcı’nın oyuna değil, skora bakacağı konuşuluyordu. Yani kazanalım da, sonrasına bakarız mantığı.
Ben, Avcı’nın böyle bir kolay yola sapacağını düşünmedim. Oyun felsefesini kısa sürede takımına benimsetmesi elbette kolay değil. Değişimler, sıkıntıyı beraberinde getirir. Ancak bu düzeye gelmiş futbolcuların kendilerinden ne istendiğini anlamaları için ekstra zekaya gerek yok. Yeter ki doğru izah edilsin.
Abdullah hocanın ısrarla vurgu yaptığı takım savunması zafiyetinin giderilmesi öncelikli idi. Zaten birlikte çalıştığı süre içindeki gözlemlerine bakıp sahaya sürdüğü kadro, iki yönlüydü. Hem hücumdaki silahlarını etkili hale getirecek, hem orta alandan başlayarak savunmaya yansıyan hatalara önlem almaya çalışacaktı. İlkinde ciddi bir değişim sağladı, diğeri için epey bir zaman gerektiği görüldü. Adı üzerinde takım savunması.
Ne yapacaksınız? Top rakipte iken ikinci bölgede çoğalacak, hücumcularınızın en az ikisi destek verecek. Bunu yapamazsanız sıkıntı yaşarsınız. Evet, ilk yarıda Trabzonspor farkı getirecek pozisyonlar üretti. Lakin 30. dakikadan sonra rakibine çok ciddi fırsatlar verdi. Erzurumspor’un öndeki baskısını kırmakta zorlandı. Bunlar, o bilindik tehlikenin işaretiydi.
Konuk ekip ikinci yarı da inisiyatifi terk etmedi. Hep oyuna tutunma çabası vardı. Etkili gelmeye devam etti. Trabzonspor kalesini sürekli yokladı. Bitiş düdüğüne kadar vazgeçmemeleri takdire değirdi.
Abdullah Avcı’nın ilk hamlesi, gecikmeli de olsa 61. dakikada geldi. En uçtaki Afobe’yi alarak orta alana Flavio desteğini sağlamayı amaçladı. Futbolda buna “oyunu okumak” deniyor. Son dakikalardaki Djaniny ve Serkan dokunuşları, kuşkusuz artık bu maçı “kazasız-belasız bitirelim” psikolojisinin yansımasıydı. Bunu garipsemiyorum, doğal bir refleksti.
Takdir etmeliyim, Mehmet Özdilek’in öğrencileri maçtan bir an olsun kopmadı. Kontrolü elinden bırakmadı, golü düşünürken, savunmasını boşlamadı. Bunca emeğin ve çabanın karşılığı en az bir puan olmalıydı.
Gelelim Trabzonspor gerçeklerine. Sezona travma yaşayarak başlayan bir takımın bugünden yarına kişilik kazanması mümkün değil. Ayağa kalkmak, yürümeye başlamak ve yarışmacı olmak için bir noktada kötü gidişe ‘dur’ demesi gerekiyordu.
Ben oyuncuların niyetine, hocanın planlarına bakarım. Dün akşam savunmacıların gayreti ve olağanüstü müdahaleleri Trabzonspor’u yeni bir hayal kırıklığı yaşamaktan kurtardı. Göbekteki Hugo ve Edgar’ın olağanüstü uyumu, Uğurcan’ın çok kritik kurtarışları, heyecanın son saniyeye kadar sürmesini sağladı. İnanılmaz bir doksan dakikaya tanıklık ettik.
Ya tersi olsaydı? Şaşırmazdım. Ligde kolay rakip yok. Herkes üzerine koyarak yola devam etme gayretinde. Dolayısıyla lider ile sonuncu takım arasında fark yok. Trabzonspor’un bu sezon geleceğe dair çizeceği rotanın ne olacağı maçın sonucuna bağlı idi. Kazanmayı bildi. Sadece o kadar. Fazlası üzerindeki ölü toprağını atması.
Abdullah hocanın işi zor. İyi başladı, devamının gelmesi için futbolcularının onun beynini okumaya çalışması lazım. Bir; pes etmemeyi öğrenecekler, iki; bir takımın parçası olduğu gerçeğini görecekler, üç; Trabzonspor formasının ağırlığını ve anlamını kavrayacaklar.Sonuç... Ne çok işin var be Abdullah hocam?
Hiçbir teknik adamın elinde sihirli değnek yoktur. Ancak işin ehlinin eli takıma değdiğinde, gözle görülür değişikliğe şahit olunur.
İdmanlarda bordo-mavili oyuncuların gözlerinin içinin güldüğü, yanaklarında adeta çiçek açmış gibi mutlu oldukları her hallerinden belliydi. E, sahaya, skora ve camiaya da yansıması gerekir elbet. Zira Trabzonsporluların, lig başladığından bu yana çektiği sıkıntıyı, yaşadığı stresi bir Allah bilir, bir de Trabzonsporlular!
Çiçeği burnunda teknik adam, ilk günden beri ilk maçı işaret etti hep. Öyle ya, iyi başlamak, moralle başlamak ve galibiyet serisi başlatmak adına çok önemliydi. Puan tablosuna baktığında kaşlarını mahkeme kâtibi gibi çatan Trabzonsporluları mutlu etmek, acı veren haftaları da unutturmak gerekirdi.
Yağmurla birlikte, moralli ve istekli başladı bordo-mavili ekip. Abdülkadir Ömür, sağ tarafı adeta suyolu etmiş, Ekuban’la yardımlaşması tavan yapmış, golü de öyle buldular zaten.
Ekuban’ın 23’te attığı gol Trabzonspor adına ne kadar kıymetli ise, Vitor Hugo ve Marlon’un ağlarla buluşmakta olan meşin yuvarlağa ‘dur!’ demeleri, gol olmasını engellemeleri o denli değerliydi. O pozisyonlardan biri gol olsaydı; bordo-mavili ekip sıkıntı yaşayabilirdi.
Şu da var; Afobe, Kayacan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çevirmiş olsa, Trabzonspor ikiyi bulacak, bayağı rahatlayacaktı.
Eldeki malzeme bu... Orta sahada büyük problem var.. Çıkarken kaptırılan toplar da cabası. Tüm bunlara rağmen Afobe, Baker ve Ekuban birbirleriyle gol kaçırma yarışına devam etti. Maçın kırılma anı; Kaan’ın frikiğini aynı güzellikte kurtaran Uğurcan’ın enfes hareketiydi.
Uzatmayalım, Trabzonspor zaman zaman iyi, zaman zaman mahkum oynadı. Mahkum oynadığı bölümlerde Erzurumspor’a direnen oyuncunun adı; Vitor Hugo idi. Bir başka ifadeyle defans hata yapmayınca galibiyet geldi...
Gök delinmiş gibi yağan yağmura ve ağırlaşan zemine rağmen Trabzonsporlu ve Erzurumsporlu oyuncular müthiş bir mücadele sergiledi. Özellikle ikinci yarıda iki takım adına da nefes kesen gollük pozisyonlara tanık olduk. Top adeta iki kale arasında mekik dokudu.
Abdullah Avcı için Erzurum maçı kazanmak adına çok kıymetliydi. Çünkü Trabzon uzun süredir galibiyete hasretti. Abdülkadir Ömür'ün enfes pasında Ekuban "Kontrolşut" anlayışıyla akıllı bir gol attı. Temposu ve mücadelesi yüksek maçta Trabzonlu oyuncuların coşkusu ve kazanma isteği vardı. Abdullah Avcı'nın Alanya maçında görev alan Serkan, Kamil Ahmet, Flavio ve Djaniny'nin yerlerine Marlon, Baker, Nwakaeme ile Afobe'ye 11'de yer vermesi Trabzon'un daha dengeli ve daha uyumlu oynamasını sağladı. Geriye yaslanmayan, oyunu çirkinleştirmeyen, kazanmak için Trabzon'u önde ciddi baskı kuran ve hızlı hücumlarla kaleci Uğurcan'ı tehdit eden Erzurum'u teslimiyetçi bir anlayışla oynamadığı için alkışlıyorum.
Yenilgiyi hak etmeyen Erzurum'da eğer Rashad Muhammed, Novikovas, Ricardo Gomes eğer final paslarında dikkatli olsalardı golü bulurlardı. Ayrıca ilk 45'te Erzurum'un iki gollük topunu Trabzon savunması çizgiden çıkardı. Trabzon yatıp kalkıp Uğurcan'a dua etsin. İkinci yarı Uğurcan kalesinde devleşerek yaptığı kurtarışlarla Trabzon'un kazandığı 3 puana büyük katkı sağladı. Trabzon'un hâlâ savunma anlayışında sıkıntısı sürüyor.
Afobe çok koşuyor ama bal yapmıyor. İlk yarı kaleciyi geçmesine rağmen çevre kontrolü yapmadan ve kaleye bakmadan şut atması şaşırtıcıydı. Baker'in biraz daha sorumluluk alıp sıkışan oyunu ters kanada taşıması gerekir. Abdullah Avcı ayrıca Nwakaeme'nin daha etkin olacağı bir oyun planlamalı. Erzurum maçında Nwakaeme çok etkisiz kaldı.
Trabzonspor dün gece sadece ve sadece aldığı 3 puana sevinebilir. Onları sevindirecek futbol adına hiçbir şey yok. Takımları tanımasak, oyuncuları bilmesek hangisi daha kaliteli takım, hangisi ev sahibi anlayamayız.
90 dakika boyunca kontrol Erzurumspor'daydı. Pozisyonları var, büyük baskı kurdular, Trabzonspor'un her iki kanadında yol geçen hanı gibi gittiler geldiler ama kaybettiler. Trabzonspor için söylenecek en iyi şey; dua etsinler Ekuban gibi çok zeki ve vuruş tekniği çok yüksek bir oyuncusu var.
Attığı gol de bunun en önemli örneği. Kontrol eder etmez bir halı saha golü atıyor. Boş köşeyi görüyor, bırakıveriyor. Yine ilk devrenin sonlarına doğru Afobe'ye attığı müthiş bir ara pası var. Zaten dün gece Trabzon'un ürettiği futbol adına en güzel şeyler bunlar. Orta sahayı Erzurumspor basketbolda geçer gibi geçti. Sağda Pereira solda Marlon zaman zaman yardım gelmediği için çok zorlandılar.
Vitor Hugo iyi direndi. Uğurcan da öyle. Köşeden çıkardığı bir frikik var ki o gol olsa belki de haftalar önceki Kasımpaşa maçının bir benzeri yaşanırdı. Sonuçta Abdullah Avcı bazı şeyleri değiştirmek için geldi. Trabzon'un takım savunması zayıf. Oyunu tutamıyorlar. Orta saha dirençleri yok.
Erzurumspor'u beğendim. Maçı kaybetmek mutlaka onları üzmüştür çünkü hak etmediler. Genç hakem Erkan Özdamar'ı çok beğendim. Bir iki ufak tefek hata dışında çok başarılı bir maç yönetti.
Misli.com'a üye ol 10 TL Kazan! Hemen oynamak için buraya tıklayın!