04.08.2016 - 07:46 | Son Güncellenme:
Bir takım, üstelik Fenerbahçe gibi bir takım, Şampiyonlar Ligi'nde hayati bir maça çıkıyor. Ama bir tek oyun planları var. Geride 3'lü defans ile kapanacaklar. Emenike'ye şişirecekler, o da yaparsa bir şeyler yapacak. Dün gecenin özeti bu.Maça Fenerbahçe mağlup başladı. Bu tür maçlara mağlup başlamak hem moral bozuyor hem de oyun stratejisi dağılıveriyor. İlk yarıda ne Ozan ne de Josef top Fenerbahçe'deyken iyi oynamadılar. Oyunu geliştiremediler, öne oynamadılar ve gereksiz toplar kaptırdılar. Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe ileride topu tutamadı. Emenike'ye şişirilen toplarda da Monaco zaten önlemini almıştı.Bir de bunlara Hasan Ali'nin yaptırdığı amatörce penaltı eklenince Fenerbahçe berbat oynadığı ilk yarıyı 2-0 mağlup bitirdi.İkinci yarı Fenerbahçe ilk 15 dakika kıpırdanır gibi oldu ve turdan ümidini kesmiş herkes 'acaba mı?' dedi. Emenike'nin direkten dönen topu, hemen ardından da atılan Fenerbahçe golü tur için umudu getirdi. Çünkü 2-1'lik skor maçı en azından uzatmaya götürecekti ki yine yerleşim hatasından, markaj eksikliğinden ve kaleci Ertuğrul'un erken yatışından golü yiyiverdiler.Pereira şunu bilmeli, dünyada üçlü defans oynayan takımların sayısı az, üstelik günden güne de azalıyor. Üçlü defans hedefi yüksek olan takımların mantalitesi olamaz. Fenerbahçe köy takımı değildir. Fenerbahçe'nin Türkiye ve Avrupa'da hedefleri vardır. İşte dün gece gördük. Monaco öyle ahım şahım bir takım değil. Adamlar 3-4 defa geldiler, üç gol atıp hem maçı hem de turu kazandılar.Salih şartlar ne olursa olsun F.Bahçe'nin en yaratıcı oyuncusu. Eksikleri yok mu? Tabii ki var. Ama ısrar edilmeli.Sahada utanması gereken futbolcudan çok bir ragbi oyuncusuna benzeyen Fernandao var. Bir insan bu kadar mı çabuk kilo alır, bu kadar mı çok ağırlaşır. İnanılır gibi değil. Ve Fenerbahçe yine bir ön elemeden maalesef boynu bükük ayrıldı.Maçta hakem hataları çoktu. Monaco'nun ilk golü öncesi Ozan'a bir müdahale var. Faul olmalıydı. Emenike'nin attığı gol ofsayt. Ayrıca yine bence Fenerbahçe'nin Monacolu oyuncunun eliyle temasında verilmeyen bir penaltısı var. Maç kolaydı ama Portekizli hakem çok hata yaptı.
Maç başladı ve daha 2. dakikada F.Bahçe elendi! Ozan’ın ve Ertuğrul’un acemice hataları ile skor verildi. Başlangıçtan 6 dakika 52 saniye geçmişken spiker Gökhan Abdik, bir akın başlangıcımızın sonrası şunu söyledi: “Top yine onlarda..”Durum aynen buydu ve devre sonuna kadar, aslında Monaco yorulana kadar böyle oldu. Temsilcimiz hiç pas yapamadı, top çeviremedi. Wiel ve Hasan Ali’nin kanatları da rakip tarafından iyi tıkanınca sistem şu oldu: Gerideki 3’lü şişirsin, şişman santrfor indirsin, Emenike’ye gelirse ne ala..Böyle olunca ilk 45’te bir karambol sonrası Nandao’nun taca giden şutu dışında pozisyonumsu bile olmadı. Buna karşın yine acemice bir penaltı ile 2 farklı geri düşüldü. Devre sonunda 3. gol son anda engellendiği gibi Monaco adına çok önemli bir eksiklik doğdu. Falcao sakatlanınca topu Fener yarı sahasında tutamamaya başladılar. Bu temsilcimiz adına avantajdı.2. yarıya hırslı ve istekli başladı F.Bahçe ve hemen rakibi kalesine doğru itti. Nitekim önce direğe takılan Emenike, yine karambol sonrasındaki akında golü buldu. Sonrasında Wiel’e yapılan yüzde yüz penaltı çalınmadı. Ama ne olduysa ondan sonra oldu. Momentum Fener’e dönmüşken; 6 kişilik savunmacıya karşın 3 Monacolu’dan biri golü yaptı. Takımın en kötüsü Ozan’ın bir golde de hatası vardı. Sonra ilk maçta olduğu gibi Aatıf yine fayda sağlamadı. Bana göre zayıf bir takım hüviyetinde gözüken Monaco’ya çok basit hatalarla elendi temsilcimiz. İlk maçtaki gol de, dünkü ilk gol de bariz kaleci hatasından; bir acemi müdahaleden gelen penaltıdan ‘tur’ verildi.Vitor Pereira’yı “Kjaer sakatlanmışken ve 2-0 gerideyken neden 4-4-2’ye dönmedin” diye eleştirebiliriz. Ama şu gerçeği de kabul edelim. Her 2 maçta Aatıf ve dün Stoch kenardan hiç katkı veremediler. Ozan da berbat bir günündeydi. Şişman santrfor da bayağı bir şişman. Şurası bir gerçek ki Bursaspor’da yıldız Fernandao ile; Sivas’ta yıldız Aatıf ve kaleci Ertuğrul ile; hiçbir yerde yıldız olamamış Stoch ile; 2 maçta 3 gol atıp diri görünse de Karabük’ün yıldızı Emenike ile çok da ilerlenemezdi zaten. Yönetimin orta alanda topu oyuna sokabilen bir başka 8 numara ya da 10 numara alması lazım. Bir de RvP’yi satıp kaliteli 1 santrfor.WAN DER WİEL2 maçtır çok beğeniyorum. Defansif bir bek değilse de çok ofansif de sayılmazdı. Ama pozisyon bilgisi üst düzeyde ve fiziki kalitesi müthiş. Dün de takımın az sayıdaki standartüstü oyuncularından biriydi.DEFANS3 stoper, önlerinde bir de Josef ile bu kadar pozisyon verilmesi çok düşündürücü. Savunma arkası koşularla da değil, duran toplarda bile rakibe vurduruldu.
Fenerbahçe’nin 2-1 kazandığı ilk maç sonrası ortaya koyduğu futbolu eleştirmiş ve “geçmiş yıllara oranla daha düşük profilli bir takım” diye yazmıştım. Vay sen misin bunu yazan... Fenerbahçeli trollerden yemediğim küfür kalmadı.İşin ilginç yanı, maçın ertesi günü benim futbol medyam biri bin yaptı, abartmayı şımartma noktasına kadar taşıdı. Çok inandığım bir spor müdürü arkadaşım gazetesinde “oynadığı futbolla Monaco’yu şaşkına çeviren Fenerbahçe” diye başlık attı. Saygı duyduğum bir başka arkadaşım, Fenerbahçe’nin futbolunu yere göğe sığdıramadı. Oysa Fenerbahçe oynadığı futbolla, aldığı 2-1’lik galibiyete rağmen sanki elenmenin ilk adımını atmış gibiydi.Kendimden kuşkuya düştüm. Türkiye’nin en önemli, çok inandığım üç teknik direktörünü aradım. “Fenerbahçe nasıl oynadı” diye sordum. Çoğu konuda ters düşen bu üç hoca belki de ilk defa bir konuda birleşti ve aynı ifadeleri kullandı: Fenerbahçe kötü oynadı...Hıncal Uluç’un kulakları çınlasın. Haksız biçimde canımı çok yakmışlığı vardır ama “spor yazarı değil skor yazarı” ifadesinin ne kadar doğru olduğunu bu ilk maç sonrasında çok iyi anladım...Allahaşkına bırakın fanatikliği, bırakın renklere teslim olmayı, bırakın akıl tutulmasını... Dakika 65. Yenik durumdasın, gole ihtiyacın var. Buna rağmen bu son 25 dakikada Fenerbahçe’nin bir atağını, bir baskısını, bir pozisyonunu hatırlayan var mı?Kim bu Monaco takımı. Mahalle takımından daha hallice. Üstelik en önemli iki adamı kadroda yoktu. Tribünler desen, baskı sıfır. Böyle bir rakibi, böyle şartlar içinde eleyemiyorsan, kimi eleyeceksin.Fenerbahçe yönetiminin futbol takımına bakış açısını anlayamıyorum. Geçen sezon dillere destan bir geri dörtlün vardı. O geri dörtlünün üçünün gitmesine izin verdin. En azından ya tutmadın, ya tutamadın...Oysa senin orta sahada bir patrona ihtiyacın vardı, senin Van Persie hayalinden çoktan vazgeçip, şiddetle bir santrfora ihtiyacın vardı. Bunların hiçbirini yapmadın. En iyi yerini bozdun, en kötü yerlerini onarmadın...Gördük, solda Hasan Ali kelimenin tam anlamıyla dökülüyor. Üç önemli transfere rağmen geri dörtlü (pardon üçlü), geçen yılın geri dörtlüsünü mumla aratıyor. Souza yok. Üç yıl önce bu takımın orta saha patronu Alex’ti, bugün Salih Uçan oynuyor. Geçen yıl beğenmeyip gönderdiğin Emenike’ye, Stoch’a bu yıl kurtarıcı olarak sarılıyorsun.Hakemi de pas geçmeyelim... Monaco’nun ilk golü öncesi Ozan’a faul var. Emenike’nin golü ofsayt. Van der Wiel’e yapılan penaltı. Öyle maçlar var ki hakemi de yeneceksin, rakibi de. Ama Fenerbahçe’nin bu kadroyla, bu oyun anlayışıyla ne rakibi, ne de hakemi yenecek hali var.Avrupa Futbol Şampiyonası’nı izledik. Ölümüne mücadelenin onda birini Fenerbahçe takımında göremiyorum. Hadi kötü oynarsın, hadi mücadele edemezsin, hadi yeteneklerin sınırlı diyelim. Ama seni savaşmaktan, mücadele etmekten engelleyen ne var?Öne bizim spor medyasını, arkasına kulüp başkan ve yönetimlerini koyarak söylüyorum. Biri bin yaparsak, abartmaları şımartma noktasına kadar götürürsek, bu kadar kolay beğenirsek, “kazandık ya yeter” ilkelliğine devam edersek böyle hayal kırıklıklarını biz daha çok yaşarız.Aziz Yıldırım’a saygı duyuyorum... Fenerbahçe’de büyük işler yaptı. Ama futbol şubesini iyi yönettiği, başarılı yönettiği asla söylenemez. Hatta şunu söylemeliyim: Fenerbahçe futbol takımı kötü yönetiliyor...
Sistemde arıza var, çok yeni bir takım, fizik gücü zayıf... Bu üç faktör başarısızlık için yeterli zaten...Klasik olacak ama yine olmadı... Uzun yıllardır Şampiyonlar Ligi'ne gidemiyor Fenerbahçe... Bu yıl da ilk eleme turunda kaybetti. Öncelikle bir Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı değil bir hazırlık maçı görüntüsü vardı. Ne sert bir maç, ne mücadeleci kora kor maç oynandı. Sezon başı olmasına rağmen kötü bir zemin ama Fenerbahçe adına baktığımızda hiç hazır olmayan bir takım.Defansın, kaleci dahil 5 oyuncunun 4'ü ilk kez oynuyor... Defansın 5 oyuncusu diyorum çünkü Fenerbahçe, 3-5-2 filan oynamıyor. 3-5-2'yi sadece ikinci yarının 15 dakikasında gol atana kadar oynadı. Fenerbahçe, 5-3-2 oynuyor. Geçen yılki 4'lü defanstan bir oyuncu var. Yani 5 defanstan 4'ü ilk kez oynuyor. Yine geçen yılki kadrodan sezon başındaki Shakhtar Donetsk maçına baktığımızda hatta sezonun son haftasındaki Başakşehir ve Sivas karşılaşmaları da dahil değişmeyen Josef de Souza, Ozan (çoğu zaman yedekti), Hasan Ali (çoğu zaman yedekti), Fernandao (çoğu zaman yedekti) ve Kjaer. Bir takımın 2.5 ayda bu kadar kadro değişikliği yapması handikaptır. Bir de buna sistem değişkliği ile Pereira katkı sağlayınca savunma organizasyonunda da hücum organizasyonunda da çok ciddi problemler yaşadı.1- Sistemde arıza var, 2- Çok yeni bir takım, 3- Fizik gücü zayıf... Bu üç faktör başarısızlık için yeterli zaten...Monaco takımı; sakin, genç, sabırlı bir takım. Onlar da hazır değil ama Fenerbahçe'yi o kadar zayıf yakaladılar ki aslında çok da zorlanmadılar turu getirecek skoru yakalarken.Hakem, yardımcılarıyla birlikte saçma sapan bir yönetim gösterdi. Verdiği ve vermediği kararlar berbattı.
Sadece Fenerbahçe’ye değil, hepimize yazık oldu!.. Öncelikle iri bir kayalığın üzerine tünemiş “yüksek sosyete” ülkelerinde Türk taraftar görmek istemeyip rencide ettikleri yetmezmiş gibi “Fenerbahçelilerin güvenliğinden endişe” ile gerekçelendirerek 78 milyonu bir de aptal yerine koyan o avuç içi prenslikteki cümle züppeleri kurbağaya çevirmeye Emenike’nin tek öpücüğü yetmediği için yazık...Sadece bu sebeple turu geçmek zorundaydı Fenerbahçe. Fenerbahçe taraftarı “kumar oynamaya geliyoruz” deseydi özel uçak yollardı Monaco Prensliği emin olun...Dikkatli olun; ırkçılığa varan densizlikti Monaco’nun yaptığı. Ve sanki sonun başlangıcı. Devamlı “darbe” yiyen yalnız ve güzel ülkemize karşı Avrupa’da berbat bir başlangıçtı ve yanıtı sadece sahada verilebilirdi. Tabi koskoca bir ilk devre heba edilmeseydi Fenerbahçe tarafından...Bir yazık da buna. Gelelim paraya... UEFA’nın şu ağır gözaltı süresinde fena mı olurdu futbolumuzun bütçesine 20 milyon Euro’ya yakın para girseydi?.. Play-Off’u geçtik 3 milyon da yeterdi hani. Teknik direktör değiştirmek masraf kalemidir ama ortada matematik denilen bir bilim var. Yazık.Peki nasıl yıkıldı hayaller?Monaco süper takım mı?Yoo... İlk yarıda Monaco üç pozisyon bulurken, 2-0 mağlup Fenerbahçe iki pozisyon buldu mesela. Ama yaşananlardan ders çıkarıp oyun anlayışına çeki düzen veren, önlemler geliştiren bir teknik direktöre sahip rakip takım. Takımı değiştirmemiş, İstanbul’da kötü olan defansa ayar vermiş. İşi bitirmiş adam.Emenike’ye her top uzatıldığında anında bastılar maç boyunca. Sonra bakmış ki Fenerbahçe kanatlardan Van Der Wiel ve Hasan Ali ile çıkıyor; onları kapatmış. Bir de orta sahada basıp kazanılan topları hemen üçlü Fenerbahçe savunmasının arkasına kaçanlara yollayınca... İlk yarıda işi bitirdi sayılır Monaco.Yine ümit vardı... Hatta Fenerbahçe’de Kjaer, Monaco’da Falcao ilk yarıda sakatlanınca Fenerbahçe Mehmet Topal ile eksiği kapattı ama Monaco Falcao’yu telafi etmekte zorlandı. Emenike’nin direkten dönen şutu, golü, verilmeyen iki Fenerbahçe penaltısı hep Monaco’nun bu şaşkınlığındaydı. Lakin Fenerbahçe teknik direktör Pereira’nın altını çizdiği gibi kötü oynadı bir iki parlama dakikası dışında.Bu açıdan çok tutarlı Pereira!Tek ümit, geçerli taktik uzun topları Emenike ve şişman Fernandao ile buluşturmaktı Monaco pres yaparken. Çünkü orta saha Ozan’la birlikte çökmüş durumdaydı. Aatıf da oyuna girdiğinde biraz kombine atak denemesi oldu ama yetmedi. Şimdi... Kimileri çok erken diyecek ama sormamız gereken sorular var özellikle Pereira’ya...Koskoca geçen sezonda en iyi becerdiği Fenerbahçe defansını neden üçlüye çevirdi Hoca? Tamam üçlü defans da olabilir ama Monaco gibi orta karar bir takım bile biraz baskı yaptığında Fenerbahçe beşli savunma oynuyor apaçık. İlerdeki iki hücumcuyla ancak hava yoluyla temas kurulabiliyor; o da rakip stoperler izin verirse. Kanatlar çalışmıyor. Orta saha geriye yapışıyor. Bu böyle devam edecekse, söylesinler Pereira’ya “üçe-beşe bakmasın” savunmayı dörde bağlayıp hiç olmazsa Fenerbahçe’nin defansını kurtarsın. Monaco’ya elenip Fenerbahçeliler’in de Türkiye’nin de ağız tadını bozdu; bari Fenerbahçeliler bir sezon da dörtlü defansı tartışmasın.
F.BAHÇE erken yediği golle maça demoralize başladı. Bu gol Monaco’ya özgüven ve cesaret getirdi. İlk 20 dakikayı F.Bahçe yarı sahasında geçiren Monaco, penaltıdan bulduğu 2. golle ipleri eline aldı. İlk yarı boyunca F.Bahçe, kendi yarı alanında kazandığı topları hücum bölgesine taşımakta büyük sorunlar yaşadı. Pas yapamadı, kanat beklerini oyuna sokamadı. Bunun nedeni orta alanda topu sırtı dönük alıp oyun kuracak meziyetlere sahip ‘playmaker’ bir futbolcu olmamasıydı. Stoperler de sürekli uzun topla orta alanı pas geçerek Emenike ve Fernandao’ya 50-60 metrelik paslar attılar. 2. yarının başlaması ile birlikte roller değişti. Van der Wiel ve Hasan Ali’yi rakip yarı alana gönderen ve önde baskı ile başlayan F.Bahçe etkili oynamaya başladı. Emenike’nin direkten dönen topu ve devamındaki baskı adeta golün habercisiydi. Emenike ile gelen gol, tur için umutları ayağa kaldırırken F.Bahçe gol sonrasında da iyi oynamaya devam etti. Bu bölümde 1 tanesi çok net 2 penaltı beklediğimiz poziyon var. Ancak Portekizli hakem ‘devam’ dedi. MONACO’NUN tekrar dengeyi sağladığı bölümde hatalar zinciri ile gelen gol ise aslında çok fazla bir şeyi değiştirmedi. Maçın uzama şansı ortadan kalktı ancak 1 gol yine F.Bahçe’ye turu getirecekti. FERNANDAO HİÇ HAZIR DEĞİLMONACO, çok vasıflı bir takım değil. Şayet dengeli geçen 2 maçta da fazla kilolarıyla dikkat çeken Fernandao biraz daha hazır olsa çok şey değişebilirdi. Pereira, bu kadar etkisiz ve yetersiz bir Fernandao performansına fazla tolerans gösterdi. F.BAHÇE tutuk başladığı maçta İlk 20 dakikada gelen 2 golün faturasını ağır ödedi. O bölüm dışında 180 dakikalık oyunda temsilcimiz turu daha fazla hak eden takım görüntüsündeydi.
Üçlü savunma, beşli savunma, dörtlü forvet hepsi hikaye... İyi mücadele edeceksin! Oynadığın takım aman aman değil. Zaafları var.Ama oynadığın takımın oyun şekli var ve oyun şekline uyan futbolcuları var. Ve topu iyi kullanan oyuncuları var. Senin takımında topu iyi kullanan bu kadar iyi oyuncu yok. Sen meşin yuvarlağa daha fazla vuruyorsun, kaldırıyorsun!!! Fernandao sektirecek, Emenike gidecek. Milattan önce yani...Üçlü savunma oynuyorum diyorsun, üçlünün iki yanında oynattığın adamların ikisi de defans adamları. Yani hücumu seven oyuncular değiller.Şimdi yine diyeceğiz ki hakemler bizi yaktı. Penaltıydı, değildi, fauldü, değildi tamam. Hakemin verdiği kararlar var. Ama şu net: Birinci golden evvel Ozan'a bir faul yapılıyor, mesafe 50 metre o topta... Bütün defans oyundan düşüyor, gidiyor gol oluyor. Tamam takım hücuma çıkıyor, herkes top almak istiyor ama arka taraftaki oyuncuların da o kadar top almaya gitmek için açılmaya hakları yok.Dönüyoruz Fenerbahçe'nin attığı gol de net ofsayt. Sarı-lacivertliler, maçta ikinci yarının 15 dakikasında iyi mücadele etti. Onun haricinde beklenen mücadeleyi vermediler. Geçen sene Fernandao, Van Persie oynuyor diye ortalığı yangın yerine çevirdi. Peki aynı Fernandao sezon açılışına kaç kilo fazlayla geldi? Düşünün, Nani ve Van Persie şu takımda forma giyse işin rengi değişir miydi? Kesinlikle değiştirdi.Monaco da çok hazır değil ancak Fenerbahçe hiç değil. İlk maçta sarılacivetliler, daha iyi mücadele ettiler. Orada kaçan goller, buradaki sonuca tesir etti bence.Takım kadrosuyla, takım tertibiyle çok fazla oynarsanız işte bu duruma gelirsiniz. Son dört sene bakın Fenerbahçe kadrosundaki değişikliklere...Belli bir iskelet kurarsınız, üzerinde oynama yaparsınız. Aslında maç 3-1 olduktan sonra bile Fenerbahçe'nin daha farklı oynaması gerekirdi.Çünkü artık bomba Monaco'nun kucağındaydı. Atacağın 1 gol turu getirecek. Ama sen halledemiyorsun. Fenerbahçe'de mesela Fernandao... Sorarım size 90 dakikada ne yaptı? Yedek oyuncular girdikten sonra neyi değiştirdiler? Ama teknik direktör hala diyor ki biz bu maça yeteri kadar hazırlanamadık. Senin elini tutan mı var bu maça hazırlanamamak için. Tabii ki burada tamamen teknik direktöre yüklenmek hata olur. Neden? Bu teknik direktöre yol açan, bu zihniyete yol açan bu takımın bir başkanı, bir yönetimi var. Faturayı da net bir şekilde bu başkan ile bu yönetim kurulu öder. Teknik direktör değil.Gerisi hikaye...