21.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
MHK çok acele bu “yüzle temasa” bir çare bulmak zorunda... Artık bu kural, kötü niyetli, rakibi attırmaya yönelik kullanılıyor. Maalesef hakemler de bunu yiyor. Podolski haklı; sahalarda Hollywood aktörleri gibi rol yapan oyuncular var. Bir de bu sahtekarlığa “Oscar” vermeyelim
Lukas Podolski, dünyanın kabul ettiği çok önemli ve değerli bir oyuncu... Büyük kariyerinin son yıllarını Antalyaspor’da geçiriyor. Bu kadar önemli bir futbolcunun söylediklerini dikkate almak lazım... Üstelik, en büyük yaramıza dokunuyor.
Ne diyor Podolski: “Süper Lig’de oyuncular Hollywood aktörlerinden daha iyi rol yapıyorlar. Normal bir faul yapıyorsun, ayağı kırılmış gibi yerlerde kıvranıyor.”
Podolski maalesef tepeden tırnağa haklı... Hatta fazlası var. Şimdi bir de “yüze temas” çıktı. Yüze darbe alırsan tamam, sarı kart... Ama en ufak temas yokken bile, rakibe kart göstertmek adına, bizim futbolcular her fırsatta yüzlerini, kafalarını tutup kıvranıyorlar. Bu konuda Hıncal Uluç, aylardır “sahtekarlar ligi” diye tefrika yazıyor, biz kendimizce yazmaya çalışıyoruz. Anlayan, dinleyen, umursayan tek Allah’ın kulu yok.
Son örnek geride bıraktığımız hafta Rizespor-Ankaragücü maçının ilk yarısının son dakikasında yaşandı. Rizeli Abdullah ile Ankaragücülü Alper Potuk bir hava topuna yükseldi. Yere inerken Abdullah yüzünü tutup kıvranmaya başladı. Oysa Alper’in eli, Abdullah’ın yüzüne bile gelmemişti. Temas olsa bile var mı, yok mu belli değildi.
Ne oldu peki; hakem Abdülkadir Bitigen “cinayet” var gibi koştu, Alper’e sarı kartını gösterdi. Zaten sarı kartı olan Alper ikinci sarıdan oyun dışı kaldı. Bir futbolcuyu atmak, bir takımın kaderiyle oynamak bu kadar kolay mı?
O dakikaya kadar oyunu skor olarak önde götüren Ankaragücü dağıldı, beş yiyip maçtan ayrıldı. (Rizespor’un ikinci yarıdaki oyunu ile galibiyeti hak ettiğini söyleyelim.)
MHK çok acele bu “yüzle temasa” bir çare bulmak zorunda... Artık bu kural, kötü niyetli, rakibi attırmaya yönelik kullanılıyor. Maalesef hakemler de bunu yiyor.
Bu kadar kötü niyet olur mu? Alın terine, emeğe, rakibe bu kadar saygısızlık olur mu? Nerede kaldı adil oyun, nerede kaldı temiz futbol?
Podolski haklı; sahalarda Hollywood aktörleri gibi rol yapan oyuncular var. Bir de bu sahtekarlığa “Oscar” vermeyelim.
Trabzonspor ile Abdullah Avcı adı anılıyor. Ne kadar doğru bilmiyorum. Ama doğru bildiğim bir şey var: Trabzonspor Asbaşkanı Mehmet Yiğit Alp ile Abdullah Avcı, Bodrum’da buluşmuş, çoğu konuda anlaşmışlardı.
Ancak Abdullah Avcı, yöneticilerin takımdan uzak durmasını isteyince bu iş olmamıştı. Aslında birlikteliğe baştan beri niyet var ama şartlar oluşmuyor.
Trabzonspor, “Süper kadro”yu geç buldu, çabuk kaybetti. Geçen yıl kaçan şampiyonluğun yıkıntısı takıma kabus gibi çökmüş. Saha içi patronu yok, yeni bir Sosa bulması gerekiyor
Tribünde seyirci yoksa, sahadaki Trabzonspor’un ruhu yok. Geçen yıl kaçan şampiyonluğun yıkıntısı takıma kabus gibi çökmüş. Saha içi patronu yok, yeni bir Sosa bulması gerekiyor. Lewis Baker’dan yeni bir Sosa çıkmaz. Sörloth rüzgar gibi geçti, çok aranır.
Takım radikal değişikliğe uğradı, toparlamak kolay olmaz. Trabzonspor’un kendi sahasındaki son 10 maçında da gol yediği unutulmasın. Sol bek Marlon iyi... İki stoper Edgar Le ile Vitor Hugo fena değil... Ama orta alan savunması yetersiz... Her kötü sonucu hakemlere yüklemek gibi bir yanlışa düştü.
Oysa hakemler Trabzonspor lehine de hatalar yaptı. Tıpkı son maçta kaleci Uğurcan’ın Rafael’e yaptığı penaltıyı vermedikleri gibi... Trabzonspor, “Süper kadro”yu geç buldu, “çabuk” kaybetti. Olan budur."
Sanal Bahis Misli.com'da Hemen oynamak için buraya tıklayın!