Son dakika haberi - Bilal Meşe, Beşiktaş'ın şampiyonluk hikayesini anlattı: Birinci sırada Ahmet Nur Çebi, ikinci sırada Sergen Yalçın

Beşiktaş geçtiğimiz Cumartesi akşamı İzmir'de Göztepe'yi 2-1 yenerek ezeli rakibi Galatasaray'ın önünde ligi zirvede tamamladı ve 16. Süper Lig şampiyonluğunu ilan etti. Beşiktaş'ın rakiplerine nazaran kısıtlı kadrosu ve ekonomisiyle kazandığı şampiyonluğu Milliyet Gazetesi'nin usta yazarı Bilal Meşe Skorer TV'de Nergis Aşkın'a anlattı. Sezonun geneline bakacak olursak ligin 5.haftasında 18.sırada olan bir Beşiktaş’tan söz ediyoruz. Sergen Yalçın’ın bir eli yağda bir eli balda değildi. Özellikle Fenerbahçe ve Galatasaray’a oranla pek de kadro derinliği olmayan ve hamle oyuncusunun kısıtlı olduğunu gördük. Bu başarıya çok hikaye yazılabilir ama bence en değerlisi eldeki malzemeden harika bir başarı çıkarmaktı ve Sergen Hoca bunu başardı. Yiğidi öldür ama hakkını yeme Ahmet Nur Çebi’yi unutmamak lazım. Ben onu bir numaraya yazarım Sergen Yalçın’ı ikiye yazarım. Çünkü bu ekonomik krizde, Beşiktaş’ın borcunun 4 katrilyonun üzerinde olduğu bir dönemde yönetime aday olmak da seçilmek de mangal gibi bir yürek ister. Ahmet Nur Çebi bunu başarmıştır. Ümraniye’deki bu huzuru sağlayan en büyük etken Ahmet Nur Çebi’dir. Çünkü ekonominin kötü olduğu yerde başarının bekleme zordur. Kesilen elektrikler, bankanın ipotekleri gibi sorunlar vardı ve hiçbir geliri olmayan, aylık gideri 25 milyon TL olan bir Beşiktaş’tan söz ediyoruz. Düşünün pandemi sebebiyle taraftar yok, localar boş. Bu şartlarda Ümraniye’deki maddi sıkıntıyı halletmek pek de kolay değişti. 670 milyon TL’ye yakın bir para geldi kefaletiyle, 4 tane evini ipotek ettirdi, bankadan kredi aldı, 110 milyon lirayı cebinden koydu. Tek başına savaşan bir Ahmet Nur Çebi vardı. Aboubakar sakat sakat geldi, o risk göze alınarak transfer edildi ama toparlandı, Sergen Hoca da onu parlattı ve şu anda vitrine çıktı, bir piyasası oldu. Aboubakar’ın kötü oyuncu olduğundan bahsetmiyorum gerçekten çok yetenekli, rakip savunmayı dağıtan, gol atan ve attıran bir oyuncudan bahsediyoruz. Tabi onun yokluğunda bu bir aydır Beşiktaş’ın çok az hamle oyuncusu var. Rıdvan var, Mensah var o da yetenekli olmasına rağmen bu yıl faydalı olamadı zaten zannediyorum Kayserispor’a geri dönecek. Ben Ahmet Nur Çebi’nin bu ekonomik krizde öyle çok büyük paralar harcayıp transfer yapacağına asla inanmıyorum doğru da yapıyor kendisi. Fenerbahçe 23 tane oyuncu transfer etti bu neredeyse iki takım demek. Galatasaray’ın hamle oyuncuları bile bir takım ediyor. Beşiktaş ise Gökhan Töre’den forvet yaratmaya çalışıyor. Gökhan Töre çok yetenekli ama o defansın arasında iş yapamadığını gördük. O geniş alan isteyen bir oyuncu. Böyle bir tabloda Sergen Yalçın’ın aldığı şampiyonluk bir golle de olsa tarihi bir başarıdır. Kimse de bunu inkar edemez. Hiç yan yollara sapılmadan gelen lekesiz bir şampiyonluk. Alın teri var, emek var, maddi manevi orada huzuru sağlayan bir başkan var. Sergen Yalçın orda muhasebecilik yapmadı tamamen işine odaklandı. Gördü ki başkan bir banka görevlisi gibi her gün oraya çantayla para taşıdı. Şu anda bir ay geriden gelen personel borcu var. 19-20 branşı olan Beşiktaş’ta hiçbir sporcunun beş kuruş alacağı yok şu anda. Bu çok önemli. Bir senede ödenen 770 milyon lira gibi bir sayıdan bahsediyoruz. Pandemi sebebiyle tribünler boş, localar boş oradan hiçbir gelir yok. Gelen gelirler bile direkt bankalara gidiyor. Elektrikler kesildi, haciz geldi böyle şeyler yaşadı bu sene. Böyle bir tabloda bu sezon Beşiktaş’ın zirveye oynaması ve şampiyon olması büyük başarı. Fenerbahçe gibi varlık içinde yokluk çekmedi orada üç takım çıkabilecek kadar oyuncu var ama 3.oldular. Her şey transferlerle bitmiyor. Böyle egosu yüksek bir grubu yönetmek de ayrı bir yetenek ister. Bugün Larin çok tartışılan bir oyuncuydu ama Sergen Yalçın’ın değişmezlerinden biri oldu. Rosier ve Ghezzal kiralık oyuncular olmasına rağmen göz yaşı döktüler. Rosier, Gökhan Gönül’ün yerini fazlasıyla doldurdu. Sergen Yalçın “birisi gider birisi gelir” dedi asla mazeret üretmedi. Oyuncuları çok iyi kullandı, Ghezzal’ın yeniden doğuşu da hoca sayesinde oldu. Mesela Ozan Tufan tam futboldan kopuyor derken Alanyaspor’da geri döndü onu döndüren de Sergen Yalçın’dı. Yeni sezonda en iyi transferler de Rosier ve Ghezzal’ın takımda kalması olur diye düşünüyorum. Emek ve alın teriyle gelen, malzemecisinden aşçısına kadar, başkandan alt tarafa kadar hak edilmiş bir şampiyonluk bu. Beşiktaş’ın bir sürü kupası var, rahmetli Süleyman Seba 16 seneye 21 kupa sığdırdı ama bu kupa çok ayrı yere konacak bir kupadır. Sergen Yalçın’ın büyük bir kredisi vardı bu şampiyonlukla bu krediyi ikiye katladı. Uzun vadede takımın başında olmalı, daha çok genç 47 yaşında. Ümraniye’deki Ghezzal, Vida, Rosier ve Souza gibi egosu yüksek oyuncu grubunu yönetmek zordu ve bunu başardı. Bu oyuncuların kazanımlarını hep Sergen Hoca gerçekleştirdi. O oyuncu grubu belki Sergen Yalçın’la top oynamadı ama onu tanıyorlar. İnternete girdiklerinde anlıyorlar nasıl bir oyuncu olduğunu. Neleri başardığını biliyorlar, araştırmışlardır. Oyuncular Sergen Yalçın’a müthiş bir sevgi ve saygı besliyor bunu sağlamak kolay değil. Sergen Yalçın, başarılarıyla, eli gibi kullandığı sol ayağıyla, zekasıyla takıma ağırlığını koyuyor. Rıdvan Yılmaz daha gencecik bir adam 19 yaşında. Aylar önce milli takıma gideceğini yazdım Şenol Hoca da aldı kendisini. Bunda da Sergen Hoca’nın çok büyük katkısı var. O gencecik çocuğa güvendi. Şenol Hoca’yla Rıdvan hakkında konuştum “daha oynamıyor” dedi. O da haklı alsa oynamayan oyuncuyu niye alıyorsun diyecekler. Rıdvan Yılmaz 4-5 aydır Şenol Hoca’nın kafasında vardı. Şimdi Ümit Milli Takım’dan yukarı çekti. Ben o üç direk arasına bir yabancının yerleştirilmesine karşıyım. Türkiye’de son yıllarda inanılmaz kaleciler var. Mesela Yeni Malatya’nın kaleci bir dakikada 3 kurtarış yaptı. Uğurcan var, Ersin var, Utku var, Altay var kaleci bolluğu yaşanıyor. Bugün Yeni Malatyaspor’un kalecisini de alabilirsiniz milli takıma. O yüzden artık şu kaleyi yabancı oyunculara emanet etmeyelim, paramızı sokağa atmayalım derim. Beşiktaş Sergen Hoca için büyük bir şans oldu. Anadolu’da çıraklık dönemini geçti, burada ustalığa terfi ederken bir kupa kazandı. Artık kupası olan bir hoca belki ikinciyi de alacak. Sergen Hoca bunun farkında. Takımın 18.olduğu dönemde başka isimlerle görüşüldü bunu hoca da biliyor. Belki de bu görüşmeler ona faydalı oldu ve daha da hırslandı. Görüldü ki o tablo daha sonra değişti ve bugün Beşiktaş şampiyon oldu. Erol Bulut da büyük umutlarla getirildi, bir sürü transfer yapıldı ama başarılı olamayınca yollar ayrıldı. Her şerde bir hayır vardır derler ya buna da öyle diyelim. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler. Sergen Yalçın’ın devam edip etmeyeceği konusuna gelirsek Ahmet Nur Çebi pek polemiğe girmeyi sevmez ama yaptığımız söyleşide de “istediği zaman gelip imzayı atabilir” demişti. Ahmet Nur Çebi’yi şahsen tanıyorum tipik bir Karadenizli, yüreğinde ne varsa onu söylüyor. “Sergen bizim evladımız istediği zaman gelip imzayı atar.” Dedi Sergen Yalçın bu lafa alınganlık yaptı. O da kendi penceresinden haklı. Başkan “bu konuda konuşmayalım bazen yanlış anlaşılıyoruz ama ben bu takımla bu ekiple devam etmek istiyorum” dedi. 100 TL OYNA 100 TL KAZAN MİSLİ.COM'DA Hemen oynamak için buraya tıklayın!