16.10.2021 - 10:58 | Son Güncellenme:
Süper Lig'in 9. haftasında liderlik koltuğunda oturan Fenerbahçe, ikinci sıradaki Trabzonspor'un konuğu olacak. İki formda takımın mücadelesi sonunda zirve yeniden şekillenecek. Dev karşılaşma öncesi Fenerbahçe Kongre Üyesi ve yorumcu Murat Zorlu, Skorer'in sorularını yanıtladı. İşte Zorlu'nun yorumları...
Öncelikle iki sezon yeni başkan ve yeni yönetimle beraber 3 senelik başarısızlıktan sonra bu yıla tekrar bir iddialı başlanmış oldu. Aslında hoca tercihinde daha başka hocalar bekleniyordu. Fakat sonunda yapılan Pereira hamlesi her ne kadar bazılarını hayal kırıklığına uğratmış olsa da ben böyle düşünmüyorum. Ben Pereira’nın Fenerbahçe’de ilk görev yaptığı dönemde de iyi işler yaptığını düşünüyorum. Türkiye’yi ve Fenerbahçe’yi tanıyan bir hoca. Ben başarılı olacağını düşünüyordum ki benim beklediğim şekilde başladı. Şu anda Fenerbahçe lider. Yeni kuruldu diyebileceğimiz bir kadro var. Hatta sistem değişikliği var. 8 haftaya baktığımızda takımın 3’lü defans sistemine geçmesindeki 3 isim Tisserand ki onu sayıyorum sakatlanıp oynamadı ama ilk başta Kim ve Szalai ile beraber 3’lü defansın çok ciddi olumlu performans gösterdiğini gördük.
Ön tarafta biraz problem oldu yani, Fenerbahçe biraz gol bulmakta zorlanabiliyor. Orta saha da tam oturmuş değil. Gustavo’nun yanındaki oyuncu hep değişiyor. Oraya son dakika iki transfer geldi Max Meyer ve Crespo. Bu ikisi de şu an beklenenin gerisinde. Bununla beraber orada Sosa oynadığı zaman biraz daha dirençli bir takım ortaya çıkıyor ama Sosa’nın yaşı, sakatlık vs durumu sebebiyle tam oturmamış değil orası. Şu anda gözüken iyi bir kaleci, iyi bir defans üçlüsü var. Ferdi’nin çok iyi bir performansı var hangi kanatta oynarsa oynasın. Onun haricinde biraz daha zamana ihtiyaç var gibi duruyor.
Dünyanın her yerinde üçlü sistem oynanabiliyor neden Türkiye’de oynanamıyor diyorlar onu anlayamıyorum. Bence Türkiye’de oynandığını gayet güzel maçlar çıkararak Fenerbahçe gösterdi. Ben üçlü sistemin dünyada da çok yoğun kullanılmaya başlandı son 2-3 seneden beri, gayet de iyi oynandığı takdirde ciddi bir fark yarattığını düşünüyorum. Fenerbahçe’nin üçlü oynamasından da son derece memnunum açıkçası. Az önce saydığım 3 oyuncunun da performansları üst düzey. Bunların haricinde şu eleştiriye katılıyorum. İrfan ve Mesut gibi çok önemli oyuncular var Fenerbahçe’de. Mesut zaten bugün Messi ve Ronaldo gibi isimlerin sonrasında ismi geçen oyunculardan biri. Mesut bir yana İrfan da Türkiye Ligi için çok önemli bir oyuncu. Ciddi bir rakama transfer edildi. İrfan ile Mesut’un bu sistemde biraz yeri yok gibi. Fenerbahçe 3-4-3 ya da 3-4-2-1 oynadığı zaman bir santrforun arkasında, Mesut bazen kanatta gibi oynuyor. Burada katıldığım eleştiri, Mesut oyunu yönlendiren yani top alan oyuncu yerine top atılan oyuncu oluyor. Mesela Ferdi veya Osayi ona topu atıyor.
Hâlbuki Mesut’un o topu bu isimlere atması lazım. Onun için Mesut’un biraz daha geride oynayıp ön taraftaki kanatlara veya santrfora ara toplar veya ver kaçlarla pozisyon bulması gerekiyorken biraz farklı yerde kullanıldığından dolayı bu sistem açısından sorun oluyor. Diğer yandan Gustavo ve İrfan olduğu zaman İrfan’ın biraz temposu, defansif anlamdaki zaafları ortaya çıkıyor. O ikilide de İrfan fazla oynayabilir mi oynayamaz mı diye bir soru işareti oluşuyor. Burada 3’lü bir orta saha olsa veya 4-2-3-1 olsa İrfan’a daha çok yer olacak. Yani burada İrfan ve Mesut açısından sıkıntı teşkil edebiliyor bu sistem. Onun dışında iyi oynandığı zaman iyi bir sistem olduğunu düşünüyorum. İrfan ile Mesut’un mutlaka doğru kullanılması gerekiyor. Burada belki Rossi ve Pelkas gibi isimler yerine daha İrfanlı Mesutlu kalabalık orta sahalı bu isimlerin kullanıldığı bir sistem olabilir.
Mesut Özil geçen sene geldiğinde hazır değildi. Yaklaşık 10 aydır oynamıyordu ve hazır olmadığını da çok net gösteriyordu zaten. Fakat bu sezona başladığından itibaren ben çok farklı bir Mesut görüyorum. Mesut istekli, arzulu, daha çok topla oynamak isteyen, inisiyatif alan yani geçen sezon daha basit oynadığını görüyordum. Bu sezon biraz daha inisiyatif alıyor.
Böyle bir Mesut’un Fenerbahçe’ye yazılacak ilk isim olduğu bence tartışılmaz. Ben Mesut’un üstüne kurarım sistemi. Fakat burada iş biraz Mesut’a düşüyor. Yani Mesut’un Fenerbahçe’ye, Türk futboluna damga vurmak gibi bir isteği varsa, bunu gösterecekse hiç kuşkusuz Mesut’un üzerine bir oyun kurulabilir.
Trabzonspor maçında kilit isim olarak orta sahada Gustavo’nun yanında oynayacak ismin Sosa olmasını ümit ediyorum. Sosa bu tip maçlarda, gerilimi yüksek maçlarda hem tecrübesi ile hem oyunu soğutmasıyla önemli bir isim. Burada Max Meyer ve Crespo’yu yeterli görmüyorum.
Mert Hakan Yandaş oyuna katkı veren bir isim. Mert Hakan veya Sosa oynayacak büyük ihtimalle ama ben Sosa’dan yanayım. Oradaki oyuncunun performansı Fenerbahçe açısından belirleyici olacaktır. Bununla beraber ileride de Mesut Özil iki haftadır oynamıyor, son derece dinlenmiş vaziyette. Mesut Özil’in artık bu maçta bir fark yaratabilmesini ümit ediyorum. İçimden bir ses Mesut’un maçı olacak diyor.
Altay mı Uğurcan mı tartışması ikisine de yaramıyor. Bu tartışmalardan sonra hafif bir sallandılar. İkisi de çok iyi kaleci. Tartışmaya gerek yok, hangisi oynarsa oynasın niye oynandı denmemesi lazım. Kalecilere bakarsak maçında 0-0 bitmesi lazım. Ancak ben maçın kaleciler açısından, performansları iyi olan isimler, maç içinde hata yapılabilir, ikisinin de kötü gol yediği zamanlar olabiliyor, bunlar haricinde kalecilerin hata yapacağı veya kaleciler yüzünden kaybedilecek maçlar olduğunu düşünmüyorum.
Bilhassa Abdullah Avcı’nın maçın belirleyicisi olacağını düşünüyorum. Trabzonspor’un orta sahası Berat, önünde Hamsik oynuyor fakat sakatlandı, Bakasetas, bir tarafta Gervinho bir tarafta Nwakaeme, ilerde Cornelius ya da Djaniny ile oynuyorlar. Burada sadece defansif açıdan Berat kalıyor. Berat’ın tek başına kaldığı bir orta sahada ki bunu Galatasaray- Trabzon maçında da gördük. Galatasaray hızlı çıkışlar yakaladı. Bunun aynısını Fenerbahçe’de yakalayabilir ve ben Fenerbahçe’ye uygun bir maç olacağını düşünüyorum eğer böyle çıkarsa Trabzon. Fenerbahçe’nin daha çok zorlandığı maçlar, rakibin kapandığı ve rakibi açmakta zorlandığımız maçlardı. Ancak Trabzon eğer daha kompakt bir futbol oynayıp kapanırsa o zaman Fenerbahçe’nin zorlanacağını düşünüyorum.
Santrfor çok önemli. Beşiktaş, Batshuai’yi aldı ve o sonuçta Chelsea görmüş, Belçika Milli Takımı'nın santrforu, çok net bir transfer. Fenerbahçe’nin aldığı isim Berisha şu anda tartışılıyor. Ben beğenmekle beraber tabii ki Fenerbahçe’nin daha önce aldığı dönemlerdeki bir Van Hooijdonk gibi ya da Niang gibi bir net santrafor olmadığını söyleyebilirim. Biraz daha geleceğe yönelik bir yatırım oldu. O yüzden de biraz tartışılması normal. Gönül isterdi ki çok net bir santrfor alınsın ve hemen katkı versin. Yanlış bir transfer olarak bulmuyorum, ama net bir santrfora ihtiyaç vardı.
Kim, Szalai ve Altay çok değerli rakamlara ulaşabilecek oyuncular gibi duruyor. Burada tabii ki ciddi bir rakama ulaşılırsa satmak bir alternatif. Ancak şu anda 8. sezona girdik, F.Bahçe'nin mutlaka bir şampiyonluk hedefi var. Bu şampiyonluk hedefinin olduğu yerde, Fenerbahçe’ye devre arası gelecek çok ciddi bir transfer teklifi olursa bu oyuncuların yine de bırakılmaması gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe önce şampiyon olmalı. Ferdi’yi de bu isimler içine katıyorum. Bir an önce sözleşme yapılması gerektiğini düşünüyorum ki bu yönde çok olumlu gelişmeler olduğunu duydum. Yani çok genç ve Fenerbahçe’nin ciddi para kazanacağı oyuncular var ama önce şampiyonluk.
Sakatlıklar konusunda maç temposuna katılmıyorum. Pereira’nın ilk gelişinde olumlu taraftaydım her zaman. Bazı dostlarım, bana 'Bak Pereira’yı çok övüyorsun ama bil ki onun antrenman temposunda bir sıkıntı var, bilime fazla inanmayan bir hocadır, sakatlıklar yaşanabilir' dediler. Hatta bu sakatlıklar yaşandıktan sonra da 'Bak gördün mü?' diyenler oldu. Ancak Beşiktaş’ta da aynı şeyler yaşandı, başka takımlarda da oluyor. Ben bugünün dünyasında artık bu kadar bilime inanmayan keza yardımcı antrenörler de var böyle şeyler olduğunu düşünmek istemiyorum açıkçası.
Bilmediğim şey hakkında da yorum yapmak istemiyorum. Böyle bir bilgim yok. Diğer taraftan biraz daha maç temposu arttıkça çok fazla rotasyona gidiyor. Bu kadar rotasyonları ilk etapta doğru bulmuyorum. Ben, iyi takımların üç aşağı beş yukarı bir dizilişinin olması gerektiğini, ve iyi takımları sayarken bir 10, bir 11 olmasa da 9 kişinin mutlaka sayılması gerektiğini düşünüyorum. Fenerbahçe’nin 5-6 hafta aynı 11 ile oynaması gerektiğini düşünüyorum. Bilhassa ön tarafında. Burayı sürekli değiştirerek hele ki sezon başında bu yoğun rotasyonu çok erken buluyorum.
YENİ ÜYE OLANLARA 10 TL HEDİYE Hemen oynamak için buraya tıklayın!