15.02.2020 - 08:09 | Son Güncellenme:
Tamam, 14 Şubat “Sevgililer Günü” anladık da… Futbol da “sevgili” değil mi! “ Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin” diyerek statlara koşanlar, dün de Fatih Terim deplasmanında aşk ve sadakat gösterisi yaptılar mesela. Ev sahibi Başakşehir’deki futbolseverler ise stadın yolunu tutmak yerine “birinin” elini tutmayı tercih etmişlerdi. O nedenler tribünler dolmamıştı. Ne diyelim? Herkesin sevgilisi başka… Saygı duyalım aşka!
TFF’nin “yok hükmündeki” kural ihlali kararı Beşiktaşlıları öfkelendirdi mesela. Talimattaki “ yönetim kurulunun kararıyla” tekrarlanıp tekrarlanmayacağı maddesi, bizim eyyam kültürümüzün en önemli göstergesi. Bu arada Sörloth’un cezası da 1 maça inmiş. Çocuk öfkesini kontrol edememiş, tamam. Uzatmaya gerek yoktu. İndirim iyi olmuş.Sahadaki maça bakarsak…
Aynı dönemde karşılıklı ya da beraber top oynayan Okan (Buruk) Hoca ile Sergen (Yalçın) Hoca karşı karşıya. Yalçın, Ljajic’i kesmiş, Boateng’i sürmüş oyuna. Gökhan’ın vekaletini de Lens’e vermiş. Caner sol bekte.. Visca’nın koridorunda zorlanmadan oynadı, N’Koudou’yla işbirliği yaparak sol önde de görev üstlendi. İyi toplar attı. İlerleyen bölümlerde Caner savunma fonksiyonunu bütünüyle kaybetti. Demba Ba’nın gol pozisyonunda ters kademe ile rakibini karşılayabilirdi, olmadı. Ayağına gelen topları çok verimsiz ve etkisiz kullanarak adeta harcadı.
Hele maç biterken zaman darlığında serbest vuruşu kullanma ısrarı anlaşılabilir gibi değildi. Dün Beşiktaş’ın topa sahip olma haline rağmen, oyunun egemeni olamadığını gördük. Bunun en önemli nedeni, Burak Yılmaz’ın koşu ve mücadeleden azade, ayağına top beklemesiydi. Diaby, Atiba, Boateng ve N’Koudou, bol pas yaparak önde basmaya çalıştılar ama, sadece oynamış oldular. Önde baskı yeteri kadar şut ve pozisyon üretemedi. Bu arada Başakşehir de oturmuş kadrosundan beklenen oyunu sunmadı bize. Her iki takım da kolayca top kaybedip geri kazandılar. Bu durumdan da “geçiş oyunu” başarısı çıkmış sayılmazdı.
Beşiktaş’ın ikinci yarıda baskısını artıracağını, tabelada öncelik kazanacağını bekleyenler yanıldılar. Orta alanda sıkça yaşanan top kayıplarından biriyle geri düştü Beşiktaş. Mahmut Tekdemir, usta bir servisle Visca’yı gördü. O da Demba Ba’ya… Sonrası kolay iş oldu. Demba Ba vurdu, gol oldu. Golün oluşumundaki en büyük gariplik, Elneny, Lens, Vida ve Ruiz’in soluk soluğa arkadan Demba Ba’yı kovalamaya çalışması oldu. Hiçbiri yetişemedi… Biri karşıdan müdahale edecek pozisyonda olamaz mıydı? Olurdu da olmadı
Başakşehir golü attıktan sonra kolay anlaşılamayacak biçimde oyunu kontroluna almak istedi. Beşiktaş’ın iştahını ve baskısını artıran bir fırsatlar serisini izlemeye başladık. Bu fırsatları kimler kaçırmadı ki!.. Lens, Atiba, ille de Burak! Ceza alanı içinde topla böylesine çok buluşup şut atmaktan korkan, vuruş ve zamanlama yanlışlarına düşen takım, elbette yaya kalırdı. Sergen Yalçın Ljajic’i ve Boyd’u oyuna sürdü. Boateng ve Burak Yılmaz’ın gayretlerine destek vermeyi amaçladı. Sonrasında da Umut Nayir… Beklediğini alamadı Sergen Hoca. Galiba iki haftalık büyü bozuldu. Beşiktaş’ın gerçekleri yeniden sahne almaya başladı. Sabret Sergen Hoca. İşin çok. Fazla seçeneğin de yok! Üstelik kalbi de kırık “sevgili”nin!
Beşiktaş, Sergen Yalçın’la bir hava ve moral yakaladı, doğru, pozisyon üretimi var, ama gol yok! Kartal, bunu hep yapıyor! Çarşıya pirince giderken, evdeki bulgurdan oluyor! Evet, Başakşehir, zirvenin en istikrarlı takımıdır, oradan hiç ayrılmıyor, bir çok takımın da korkulu rüyasıdır.
Dünkü mücadele iki takımı kantara koyarsak, futbol olarak Kartal ağır basar. Her iki yarıda da Kartal, ofansif oynadı, baskı kurdu, pozisyonlar üretti. Gelin görün ki, bunları gole çevirecek kramponları mumla aradık. Hangisini yazsak... Hadi ilk yarıda Mert’in kucağında kalan şutları unuttuk! Demba Ba’nın golünden sonra ‘risk’ alan Beşiktaş, son on dakika içinde müthiş pozisyonlar üretti. Eleny, Burak ve Lens ile fırsatlar yakaladılar, ancak günün başarılı ismi kaleci Mert’i bir türlü geçmeyi beceremediler! Maçın yıldızı Mert, yanına Demba Ba’yı eklemekte yarar var.
Kartal, zirve yarışına tutunmak istiyor, ofansif ve galibiyete oynaması çok doğal. Ancaaak, “Çarşıya pirince giderken, evdeki bulgurdan olmayacaksınız”... Bu oyun bazen sabır ister, öyle haldır-haldır, ailecek ileri çıkarsanız, rakip bir pozisyon bulur, adama faturayı hemen keser! Dememiz o ki, şartlar ne olursa olsun, bu oyunda savunma güvenliğini elden bırakmayacaksınız! Başakşehir’e bakın, örnek alın! Ayrıca Başakşehir’in kontraatağa dayalı futbolunu bilmeyen yok, unuttunuz sanırım!
Artı, Kartal’ın savunmasında zaaflar olduğunu bir kez daha gözlemledik dün... Aman buraya bir çare Sergen hoca! Rakip oyuncular, Karius ile burun buruna kalıyorlar! Haa Karius kötü goller yiyor, ya çıkardıklarına ne demeli? Kurtar, kurtar nereye kadar arkadaş!
Eeee bu iş böyledir, üretirsiniz, atamazsınız, bir gol yersiniz, onca emekleriniz çöpe gider, çöpe! Tabi ki Edin Visca ve Demba Ba’nın pozisyonlarını da unutmayalım. İşin özeti, Kartal, Sergen Yalçın’la iyi bir çıkış yakaladı, ancak keskin Başakşehir virajını dönemedi, devrilirken, zirveye uzak kalmaya devam ediyor. Kartal üç puandan oldu, ama mücadelesi, kazanma arzusu alkışlanır. Hakem Abdülkadir Bitigen fena maç yönetmedi. Ancak Demba Ba’nın Karius ile hava topundaki mücadelesinde attığı golü iptal etmesi tartışılır, verse kimsenin ‘gıkı’ çıkmazdı!
Beşiktaş bu sezon rakip ceza alanında en fazla topla buluştuğu maçlardan birini oynadı ancak kaybetti. Bu yenilgi sadece Türkiye Milli Takımımız’ın kalecisi Mert Günok’un performansıyla açıklanamaz. Zaten kalede Mert gibi bir kaleci varken gol bulabilmek için daha iyi vuruşlar yapmanız gerekir. Beşiktaş hücum hattında kenar forvet olarak görev alan oyuncuların son vuruş özellikleri yeterli seviyede değil. N’Koudou zaman zaman dar alanda ikili mücadelelerde yeteneğini konuştursa da ceza alanı içinde tıkanıp kalıyor, kilidi kıracak anahtar hücum aksiyonunu yapamıyor.
Diaby için fazla yazmaya değmez, Beşiktaş’ın kesinlikle daha iyisine ihtiyacı var. Burak zaman zaman iyi şutlar atmış olsa da adeta başka marka cep telefonu markasıyla şarj edilemeyen pahalı telefonlar gibi. Sadece Şenol Güneş yönetiminde yüzde 100’lük performansına yaklaşabiliyor. 37 yaşında Atiba’nın defansif rolden çok ofansif ağırlıklı oynatılmak zorunda kalınması ise bu kadronun en büyük çelişkisi!
Beşiktaş yönetimi Sergen Yalçın’a gerçekten Beşiktaş kalitesinde bir kadro vermek için scouting ve transfer ön görüşme çalışmalarına başladı mı?
Maçın starıÖzellikle ilk 1 saati estetik yoksunu bir maçtı. Mert Günok’un Elneny, Burak ve Lens’in şutlarındaki kurtarışları maça damga vurdu.
Maçın olayıBaşka santrforun o dakikada o pozisyonda skor 1-0’ken penaltı almak için dört takla atacağı pozisyonda Demba Ba ’nın oyuna devam etmesi.
Kısa mesajLamı cimi yok, bu kadro yetersizliği teknik direktörlük özelliklerine gereğinden fazla güvenen Avcı’yı kısa sürede yedi. Sergen Yalçın gibi bir değerin benzer sıkıntıları yaşamaması için şimdiden önlemler alınmalı!
CANLI BAHİS, Misli.com'da başladı! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!