Milliyet AnasayfaMilliyet AnasayfaSpor Haberleri
  • Futbol
  • Canlı Skor
  • Yazarlar
  • Puan Durumu
  • Fikstür
  • Voleybol
  • Basketbol
Menü
Giriş
MİLLİYET ANA SAYFA
  • Futbol
  • Canlı Skor
  • Yazarlar
  • Puan Durumu
Gündem
Dünya
Ekonomi
75.yıl
UzmanPara
AnasayfaBorsaDövizAltın
Skorer
AnasayfaCanlı SkorFikstürPuan Durumu
Cadde
Pembenar
Yazarlar
Milliyet Tv
Astroloji
Teknoloji
Seçim Sonuçları
Son Depremler
Tümü
Milliyet ÇocukOyunEğitimKültür SanatMilli PiyangoYerel HaberlerPazarEgeGazete ArşiviMilliyet ExecutiveMilliyet ArkeolojiMilliyet Mimarlık
Resmi İlanlar
Bize Ulaşın
KünyeReklamÜyelik
  • Twitter icon
  • Instagram icon
  • Youtube icon
  • Tiktok icon
© Copyright 2025 Milliyet.com.tr | Giriş Yaptığınız taktirde kullanım koşullarını ve gizlilik politikasını kabul etmiş olursunuz.
Son Dakika Haberler
SkorerYazarlar Beşiktaş maçıyla ilgili ne yazdı?
  • Paylaş:
  • Twitter icon
HaberlerSkorer Haberleri

Yazarlar Beşiktaş maçıyla ilgili ne yazdı?

04.10.2009 - 11:04 | Son Güncellenme: 04.10.2009 - 11:11

TwitterLinkedinFlipboardLinki Kopyala
TwitterLinkedinFlipboardE-postaLinki KopyalaYazı Tipi

Mehmet Demirkol, Uğur Meleke, Sergen Yalçın, Hakan Şükür... Spor yazarları İnönü'deki maçı yorumladı

1/10Yazarlar Beşiktaş maçıyla ilgili ne yazdı

Mehmet Demirkol -İfadeler- MilliyetGolün ardından koşup, sarıldıkları adamın yüzü de başka bir âlem... Tabata’yı karşılamıyor, sarılmıyor, gülmüyor, sevinmiyor. Kolunu kaldırmıyorTabata’nın golü sonrası sahanın içindekilerin sevinç halini geçen yılın çifte şampiyonluğunda görmedik sanki...Sanki, Şampiyonlar Ligi finali uzatmasının son dakikasında gelen altın gol gibi...Her şeyi bitiren, diğer herkesi yenen, takımdaki herkesi temize çıkaran bir gol gibi...Tabata’nın transferinden, Nihat’ın maaşına, Ernst’in ayrı tutulmasından, Rüştü’nün yuhalanmasına kadar. Sanki hepsini silen, tribündeki yandaşlar da dahil diğer herkese atılmış bir golün sevinci gibi. Yüzlerdeki ifadeden sevincin boyutundan anladığım bu...Golün ardından koşup, sarıldıkları adamın yüzü de başka bir âlem... Tabata’yı karşılamıyor, sarılmıyor, gülmüyor, sevinmiyor. Kolunu kaldırmıyor. Öyle duruyor Denizli de, put gibi... Onun ifadesi biraz ifadesiz, bilinçli olarak.Bırak der gibi! ‘Sizin tepkileriniz ne kadar abartılıysa, bu gole sevinmek de o kadar abartılı’ der gibi. Öylece boşluğa, karşıya bakıyor.Bu hali, bu kızgınlığı da abartılı gibi... Demirören de öyle bakıyor karşıya, bağıranlara...Ama Revna Demirören... O başka... Tribünler, “Demirören yeter” derken, alkış tutması... Etrafındakilerin, tribünlerin ne dediğini anlamadığı endişesiyle uyarmasına “Ne dediklerini çok iyi biliyorum” der hali. O herkesin kastettiğinden başka bir anafikirler aynı tezahürata tempo tutuyor. “Bu sıkıntıyı artık çekmeyelim. Yeter” der gibi... ‘Bırak’ der gibi. En çok onun dedikleri, demek istedikleri insani. En çok onun demek istedikleri insana dokunuyor.Aradaki fark!Dün bu ifadeler her şeyin önündeydi İnönü’de. Bana bir tek Revna Hanım’ınki gerçek ve içten geldi...Yusuf’un muhteşem dalışının sonucunda Nobre’nin bu senenin klasiğinin dibine vurup direğe nişanladığı topla başlayan oyunun sonunda bir felaketin meydana gelmesini Denizli’nin (spor olanın) yetersizliği engelledi. Yoksa yine pas ve şut fakiri bir takım vardı İnönü’de.CSKA maçıyla aradaki fark, CSKA’yla Denizlispor arasındaki fark kadardı..

2/10Yazarlar Beşiktaş maçıyla ilgili ne yazdı

Sanlı Sarıalioğlu (Yeni Şafak): Kardeş Kardeşe DüştüAsıl maç tribündeydi. Taraftar öfkeden çıldırmış durumdaydı. Ne yapacağını bilemiyordu. Protesto ediyor, ıslıklıyor, istifaya davet ediyor, daha sonra içi yanarak da olsa alkışlamaya çalışıyordu. Statta anormal bir kargaşa egemendi.Rüştü'nün her topla buluşmasında ıslıklanması kahrediciydi. Rüştü adına, spor adına, seyir adına çok üzüldüm, çok utandım. Taraftar kendi futbolcusunu böyle ısrarla protesto eder mi? Bu mu taraftarlık? Bir futbol takımı böylesine bir atmosferde ne oynar, nasıl oynar? Topa hükmedebilir mi? Kim sorumluluk alır, kim riske girer? Herkes toptan kaçar. Pozisyonun içinde olmak istemez. Pozisyona girdiğinde de ayakları birbirine dolaşır. Nitekim öyle oldu. İlk dakikada Nobre 3 metreden topu boş kaleye yuvarlayamadı.Beşiktaş ilk yarıda 3 pozisyona daha girdi. Üçü de karavanayla sonuçlandı diye ben tek bir Beşiktaş'lı oyuncuyu suçlayamam. Oynayanlar bilir. Zaman zaman o koskoca kale oyuncuya iğne deliği gibi gözükür. İşte öyle bir 90 dakikaydı Kara Kartal için.Tribün SavaşıDevre arasında tribün savaşının en hararetli sahneleri vardı! Açıkta, kapalıda, numaralıda ve de şeref tribününde utanç sahneleri sergileniyordu. Bir birlerine kafa tutanlar, saldıranlar, boğazlarını sıkanlar. Müthişti müthiş! Kardeş kardeşe düşmüştü! Gerçekten çok düşündürücü.Beşiktaş'ın ikinci yarıya golle başlaması da hiçbir şeyi değiştirmedi. Saha içinde de saha dışında da görüntüler aynıydı. Gol tribünleri susturmadı. Onlar kararlıydı. "Bu yönetim artık gitmeli" diyorlardı. Sahanın içindekiler de kas katı ayaklarıyla topa yön vermeye çalışıyorlardı. Titreyerek oynuyorlardı. Bugün hiçbirinden tek tek isim olarak bahsetmeyeceğim. Belki de futbolcu yaşamlarının en zor maçını oynadılar. Daha çok baskıyla, stresle boğuştular. Maçın son dakikalarını sadece ve sadece attıkları golü korumayı düşünerek tamamladılar.Ocak ayında kongre var. Beşiktaş'ı zorlu günler bekliyor. Bu yönetim çok yıprandı...

3/10Basri Baykoç (Fanatik): En Kötüsü Olmuş

Basri Baykoç (Fanatik): En Kötüsü Olmuş

En kötüsü olmuş, Beşiktaş tribünleri bölünmüş. İç kavganın şeref tribününe kadar uzanmış olması ise hepsinden vahim. Sahaya gelince, futbolcu grubunun bu ortamda elbette bir stresi olacak. Bunun izlerini, daha 1. dakikada bir metreden Nobre'nin kaçırdığı golde görüyoruz. Ama aynı anda, bir o kadar güçsüzlük de hakim. Beşiktaşlı oyuncuların var olma savaşında, belini en çok bu güçsüzlük büküyor. İbrahim Üzülmez gibi bir oyuncu, 30. dakika dolmadan atağa kalktıktan sonra yerine ancak 1,5 dakikada dönebildi. Üzülmez bile böyle bir inişin içinde ise varın gerisini siz düşünün.İlk yarı Mustafa Denizli, Yusuf ve Serdar Özkan'ın güçsüz ayaklarından medet ummuştu. İkinci yarı, bu oyunculardan vazgeçip forvetini üçledi bu kez. Siyah-Beyazlılar'ın düzen değiştirmesi, semeresini çok çabuk gösterdi gibi oldu. Tabata ligde haftalardır beklenen golün sahibiydi. Bobo ve Nihat girdikten sonra, Beşiktaş'ın hücum gücünde hissedilir bir değişiklik olmadı. Sadece bireysellik, yerini nispeten biraz daha takım oyununa bıraktı. Bobo'nun vurdumduymazlığı ise hala sürüyordu.Dün geceki olumsuz şartlarda Beşiktaş'ın en büyük şansı Denizli gibi, eksiği gediği fazla olan bir rakibi ağırlamasıydı. Denizlispor makulünü oynadı, hücumda ve savunmada. Bir iki pozisyon bulsalar da, Beşiktaş'ı zorlayamadılar. Kısaca dün gece tatsızdı. Futbol olarak zaten Beşiktaş, bunu seyredenlerine alıştırmıştı. Ama tribünlerdeki hareket, içine dahil olanlarla beraber keyifleri kaçırdı.

4/10Ömer Üründül -Dünyada benzeri yok- Sabah

Ömer Üründül -Dünyada benzeri yok- Sabah

Bizden başka dünyanın hiçbir ülkesinde lig ve kupa şampiyonu olan bir takım yeni sezona kötü başladı diye böyle tribün protestosu olmaz. İlk yarıdaki çok gergin ortamda bitmeyen sözlü protestolara bir de tribünün çeşitli yerlerinde arka arkaya kavgalar da eklenince futbolcuların motive olmalarına imkan bırakmayan bir ortam oluştu. Buna rağmen Beşiktaş, maça fırtına gibi başladı. İlk 7 dakikada çok rahat 3 farklı skor avantajı elde edebilirdi. Devre sonuna kadar siyah-beyazlıların kaçırdığı net pozisyonlara şahit olduk ama skor değişmedi.İkinci yarıya Mustafa Denizli iki değişiklikle başladı. Bence pozisyon zenginliği içinde geçen ilk yarıdan sonra Serdar ve Yusuf'u çıkartıp Bobo ve Nihat'ı almak yanlıştı. Beşiktaş 3 puanı getiren golü ikinci yarıda buldu. Ama bu yarıda ilk yarının aksine oyuna hükmedemediği gibi üretenlik de sağlayamadı.DOĞRU 11'İ BULDU Aslında Mustafa Denizli'nin ilk 11'i bu sezondaki en doğru karardı. Defans bloğunun kenarlarında Ekrem ve İbrahim Üzülmez, Fink, Ernst iki ön libero. İlerde nokta santrafor Nobre onun arkasında da serbest ofansif ortasaha Tabata. Bu şablonda kenarlara da Yusuf ve Serdar, onlar olmasa şu anda sakat durumda olan Holosko ve Tello da olabilirdi ve doğrusu da buydu. Ama sezon başından beri Mustafa Denizli gereksiz yere sürekli kadroyla oynadı.Ben dün akşam Beşiktaş'ta en çok Tabata'yı beğendim. Ferrari ve Sivok arasındaki uyum da gün geçtikçe daha iyi olacaktır. Benim üzüldüğüm noktada seyircinin kaleci Rüştü'ye yaptığı protestoydu. Denizlispor'un kadro kapasitesi yetersiz. Sadece iyi niyetli mücadele, futbolda başarı için yeterli olmuyor.Eğer devre ortasına kadar işi az zararla idare ettirebilirlerse ara transfer imdatlarına yetişebilir.Aksi takdirde bu kadroyla ne hücum etkiliği sağlayabilirler, ne de savunma güvencesi. Hakem Fırat Aydınus'u bu maçta çok başarılı buldum.

5/10Zımpara kağıdına yazı yazar gibi...-Star

Zımpara kağıdına yazı yazar gibi!...-Star

Hem kendi ligimizde, hem Şampiyonlar Ligi’nde kötü gidiş, İnönü’deki Denizli maçını sinir harbine döndürdü. Tribünler, Beşiktaş’ı destekleyenlerle tepki verenler diye ikiye ayrılmıştı. Taraftar rahat durmadı. Hem kendi arasında kavga etti, hem yönetimle dalaştı. Sıkı küfürler vardı. Seyirci, belki tepkide haklı ama, tepkinin biçimi ve dozu yanlış...Stattaki huzursuzluk, maça çok hızlı ve istekli başlayan Beşiktaş’ın oyun temposunu olumsuz etkiledi. İlk yirmi dakikadaki dinamizm, bitmeyen tribün tepkisi nedeniyle giderek kayboldu. Takım; zımpara kağıdı üzerine yazı yazar gibi huzursuzdu.Denizlispor; rakibinin taraftarıyla yaşadığı olumsuz iletişimi nedeniyle, ortaya çıkan dikkat dağılmasından faydalandı. Fırsatlar buldu.Beşiktaş, devre bitene kadar çok sayıda atak üretti ama; özellikle Serdar Özkan’ın savruk, kontrolsuz ve dengesiz şutlarını bir türlü disiplin edemiyordu. Serdar deli-dolu dalıyor, saçma-sapan vuruyor.Seyirci ona da tepkiliydi. Maçın 0-0 sürmesi tribündeki tepkinin giderek boyut kazanmasına neden oldu. Bereket versin, Beşiktaş ikinci yarıya da yüksek tempoyla başlayıp ödülünü erken alınca, maç daha fazla dramatize olmadı. Hava nispeten yumuşadı. Benim asıl anlayamadığım şey; hakkında protestolar varken, ağır küfürler edilirken ve yönetim istifaya davet edelirken, Demirören’in olanlara kayıtsız görünmek istemesi, eşinin de sürekli gülmesi garibime gitti.Neyseki, Beşiktaş genelde istekli oynadı, maça asıldı. Şimdi sorulması gereken soru şu: Daha önce niye böyle istekli oynamadınız? Mustafa Denizli’nin kadro operasyonu, maç gene kötü gitseydi; “Bakın işte, istediğinizi yaptım. Değişen bir şey olmadı” mazereti üretmek ister gibiydi. İbrahim Kaş ve Nihat Kahveci’yi yedek bırakması bu yüzdendi.

6/10Uğur Meleke -Adaletsiz protesto- Milliyet

Uğur Meleke -Adaletsiz protesto- Milliyet

Beşiktaş’ta Denizli her şeyi değiştiriyor, kaleciyi değiştiriyor, bekleri değiştiriyor, merkez oyuncuları değiştiriyor, forvetleri ve yerlerini değiştiriyor. Son 3 maçta Sivok-Ferrari-Ernst hariç formasını/pozisyonunu koruyan başka adam yok. Değiştirmediği tek şeyse 4-3-3 düzeni...Enteresandır, Denizlispor da birebir aynı düzende oynuyordu Beşiktaş’la. Ama maçları sistemler değil futbolcular kazanıyor belli ki. Beşiktaş’ın son dönemdeki birçok maçta olduğu gibi kazandığı bu müsabakada da sorunu aynı...Olağanüstü bir zorunluluk sonucu, üçü birden form tuttuğu için Nihat-Nobre-Bobo, belki sezonda 2-3 kez 4-3-3’te bir arada oynayabilir. Ama ikinci yarının başında Bobo’yu sol açık/Nihat’ı sağ açık oynatmak için oyuna alıyorsanız, tercihiniz “oyuncuya göre sistem”  değil, “sisteme göre oyuncu”  demektir. O zaman da transfer politikanızı sorgulamanız lazım. Çünkü madem sistem tercihiniz koşulsuz 4-3-3 olacak, o zaman bu düzene uygun kanat hücumcuları transfer edilmeliydi. Maç içinde kanatta oynayan 4 oyuncudan (Serdar hariç) üçü devşirme. Ve M.Denizli’nin 11 transferi içinde tek orijinal kanat hücumcusu Erkan Zengin. O da 18’de yok!Denizlispor N.Sağlam’la daha zor pozisyon veren bir takım olma yolunda, ama nasıl gol atacaklar henüz onu çözmemişler. Beşiktaş da Sivas’tan/Manisa’dan iyi bir takım olduğu için rahatlıkla korudu 1-0’ı...Bu müsabakada tribünde olup sadece oyuna bakmak çok kolay değildi, kabul etmek lazım. Taraftarın protestosunun haklılığı/haksızlığı üstünde durmayacağım, beni rahatsız eden protestonun adaletsizliği... Tribünlere göre Beşiktaş’ta kötü gidişten Ferrari, Ernst ve M.Denizli haricinde herkes sorumlu. Tamam da son 3 maçta 3 ayrı mevkide oynamış Ekrem’in, mücadeleleri arkadaşlarının hiçbirinden aşağı olmayan Sivok’un-Nobre’nin ve başka birçoğunun Ernst-Ferrari’den farkı ne, onu anlayamadım.Bence sahadaki futbolcular da bu adaletsizliğe anlam veremediler ve onların da kimyaları bozuldu. Yoksa 30’da Ernst’in Serdar’a, 42’de Nobre’nin Sivok’a çıkışmaları hiç normal değildi, takımdaşlığa da yakışmadı.

7/10Sergen Yalçın -Böyle günleri çok iyi bilirim- Vatan

Sergen Yalçın -Böyle günleri çok iyi bilirim- Vatan

HAFTALARDIR Beşiktaş için olumlu bir şeyler söylemek ve yazmak istiyorum. Siyah-beyazlıları övmek istiyorum... Gelecek için umut verdiklerini anlatmak istiyorum... Hep bu amaçla Kartal’ın maçlarını izliyorum. Ama olmuyor olmuyor... Bana bir türlü güzel şeyler söyleme fırsatı vermiyorlar. Koskoca 90 dakikada bir tane olumlu hareket olmaz mı?BİR tane “Direniyoruz, mücadele ediyoruz, biz bir takımız” mesajı veren görüntü ortaya çıkmaz mı? İnanılmaz bir durum. Beşiktaş’ı hiç böyle kötü durumdayken görmemiştim... Seyircinin protestosu tabii ki olacak. Sezon başından beri kötü oynayan bir takımın protesto edilmesi doğal bir şey...BEN böyle maçları faal futbolculuk yaşantımda çok oynadım. O atmosferi çok iyi bilirim. Protesto edileceğini bilerek sahaya çıkan futbolcunun ruh halini iyi anlarım. Seyircinin protestosuna tek bir şekilde karşılık verilir. Takım olacaksın, tek yürek-tek vücut mücadele edeceksin. Önce aile olacaksın...EL ele verip hedefe, galibiyete kitleneceksin. İyi oyunla, kararlı duruşla protestoyu ortadan kaldıracaksın. Ama dün bunların hiç biri yoktu. Bu durumdaki Beşiktaş’ın çıkış arayan, tünelin ucundaki ışığın peşine düşen, taraftarıyla barışmak isteyen Beşiktaş’ın, Denizlispor’a tek bir pas dahi yaptırmaması gerekirdi. Oysa Kasımpaşa ile birlikte benim küme düşme adayım olan Denizli, bir ara neredeyse 15 pas birden yaptı.SENELERDİR bu kadar kötü bir Beşiktaş seyretmemiştim. Zayıf Denizli karşısında doğru dürüst pas yapamadılar. Ne bir kanat organizasyonu vardı, ne bir organize hücum ne de mücadele isteği... Takım olarak ne oynadıklarının ne yaptıklarının farkında değillerdi. Kimse ne yaptığını bilmiyor. Oyuncular mutlu değil. Bu da takımı direkt etkiliyor...BOBO BASSANA ÇALIMI!GOLDEN sonra daha iyi oynayacaklar, tempo yapacaklar, yeni goller bulacaklar diye bekliyorsun fakat ne gezer... Sanki deplasmandaymış gibi takım geriye çekiliyor. Oyunun sonunda da vakit geçiriyorlar. Dün sahada amaçsız bir takım vardı. Fizik olarak düşmüş, moralman yıkılmış bir takım.DİYECEKSİNİZ ki; “Şampiyonlar Ligi’nde yoruldular,” Peki o maçta oynamayan Bobo’ya ne demeli. Bırakın koşmayı ayakta duracak hali yok. Çalımı unutmuş. Mustafa Denizli onu nasıl oynatıyor anlamak mümkün değil. Kendince nedeni olmalı.YA Nihat’a ne demeli? Bu kadar kaliteli oyuncu, nasıl böylesine kötü olabilir? Gördüğüm şu; dün biraz Ferrari, biraz Sivok ve bir de İbrahim Üzülmez bir şeyler yapmaya çalıştı. Hepsi o... Beşiktaş’ta çok kaliteli, tek başına maç kazandıracak üst düzey futbolcu yok. Bu sezon için bu bir Beşiktaş gerçeği...ŞİMDİ milli maçlar nedeniyle lige verilen bir ara var. Umarım işe yarar. Bu dönemde inşallah Beşiktaş, takım olmayı becerir. Özellikle futbolculara bir öneride bulunmak istiyorum. Birbirinizi sevin, sayın ve destek olun. Özellikle bu tür zor günlerde..

8/10Atilla Gökçe -Başını dik tut- Milliyet

Atilla Gökçe -Başını dik tut- Milliyet

Sahada ayrı, tribünde ayrı bir maceranın kahramanı Beşiktaş... Saha içinde haftalardır gol atamamanın, maç kazanamamanın sıkıntısıyla, korkunç baskı altında, hırsla enerjiyle koşuyorlar. İlk onbeş dakikada peşpeşe girdikleri gol pozisyonlarından birinde atabilseler, kendilerine ait 10 gollü lig rekorunu da kırabilirler. Ama olmuyor.Nobre, Serdar, Tabata, Yusuf ve Fink’le inanılmaz golleri kaçırırken, kendi tribünlerine yakalanıyorlar.Beşiktaş’ın tribünleri, ülkenin en özgür, en yaratıcı taraftar karakterine sahip...Ama aynı zamanda maçı seyretmeyen, maçta sadece kendini ifade eden, hemen her konuda kendi sesini duymaktan hoşlanan, başkanını ve yönetimini protesto ederek eğlenen, takımı maçtan soğutan bir karakter bu.Saha içinde emek terleri döken ve attığı biricik golü korumak için olağanüstü çaba gösteren oyuncu grubuna ve hocasına asla saygı göstermeyen, ama Pascal Nouma’ya şarkılar söyleyen taraftar topluluğu, kendi kendine bu tavrıyla kime ve neye hizmet ettiğini de sorgulamıyor.Soruyorum şimdi Beşiktaş taraftarlarına: Perşembe sabaha karşı yumurta yağmuruna tutup arabasını tekmelediğiniz başkanı dün bir de eşinin yanında bu kadar dalga geçerek protesto etmek Beşiktaş’a ne kazandırdı?Statlarda kongre havasını yaratırken, kongrelerde neler yaptığınızı da bir hatırlayın isterseniz.Bu kadar sorumsuzluk olmaz! Öfke ve ihtiraslaYeniden maça dönersek...İnanılmaz bir enerji, yardımlaşma, öfke ve ihtirasla oynadı Beşiktaş... Denizli’nin üçlü forveti mi, tek santrforlu sistem mi? Çözemedik, anlayamadık. Ama şurası kesin ki Beşiktaş golü atmak, gole ulaşabilmek için her şeyi yaptı. Sezon başından beri eksiklerinden birini bile tamamlayamadığı halde. Oyun sisteminin yanlışlarından tekini bile düzeltemediği halde... Üste üste pozisyonlara girdi, şut attı, denedi... Olmadı ısrar etti, yeniden denedi.Ama dedik ya, ilk onbeş dakikadan sonra seyircisinin yanlışlar korosuna kulağını tıkayamadı, adeta durdu.Denizli’nin ikinci yarıdaki kozları Bobo ve Nihat oldu... Nihat’ın samimiyetini ve kendi içinde verdiği onur mücadelesini anlıyoruz. Ama O Bobo’nun “canlı ceset” ya da “hayalet” halini hiç anlamıyoruz.Batuhan kenarda beklerken Bobo neden vazgeçilmez adam oluyor? Bu sorunun yanıtını bilen var mı? Son sözüm Rüştü’ye...Boşver uğradığın hakaretleri, kadirbilmezlikleri ve nankörlükleri...Biz sana saygı duyuyoruz... Asla başın öne eğilmesin! Sen bizim Reçber’imizsin!

9/10Hakan Şükür -Oynamak kadar yazmak da zor- Fanatik

Hakan Şükür -Oynamak kadar yazmak da zor- Fanatik

Çok değişik duygular altında oynanan Beşiktaş-Denizlispor karşılaşması, futbolculuk dönemimde çok az da olsa yaşadığım o farklı duygulara beni geri götürdü.Çok değişik duygular altında oynanan Beşiktaş-Denizlispor karşılaşması, futbolculuk dönemimde çok az da olsa yaşadığım o farklı duygulara beni geri götürdü. Atılacak herhangi bir golün ya da yapılacak herhangi güzel bir hareketin kimseyi memnun etmeyeceğini bilerek oynamak, bir futbolcu için dünyanın en zor işidir.Gerilim, yüzlerine yansımıştıHangi açıdan bakarsanız bakın; sezona, şu anda zirvede bulunan iki takımdan da daha iyi futbol oynayarak başlayan Beşiktaş, ‘futbol bir sonuç oyunudur’ kuralına boyun eğdi. Geçtiğimiz senenin ‘çifte kupalı şampiyon’ takımının oyuncuları, dün gece oyuna müthiş başlayıp çok sayıda pozisyon üretti. Ancak daha ilk dakikalarda sayısız pozisyonu değerlendiremeyince, arkalarına o güveni alamadılar. Beşiktaşlı futbolcuların tek şansı, seyircinin baştan itibaren Sayın Başkan Yıldırım Demirören’e tepkilerini belirten tavırlarıydı. Bu durum, onları biraz daha futbol oynar hale getirdi. Futbolcuların yüzlerindeki gerginlik ise sahalardan yeni çıkmış biri olarak beni çok üzdü.Tabata o ana kadar tartışılırBöyle bir psikoloji altında oyuna bakmak zor olsa da, biz yine de yeşil çime inelim. Beşiktaş, tartışılan transferi Tabata’nın bulduğu golle kazandı. Böylesine bir atmosferde kazanmak elbette önemli. Ancak Beşiktaş yeniden iddialı konuma gelinceye kadar, bu transfere, Beşiktaş camiası tarafından olumlu bakılmayacağı da ortada.Teşekkürler Revna Demirören’eDenizlispor golü yedikten sonra 2-3 tane çok net pozisyon buldu. Tıpkı Tabata’nın golü gibi; Rüştü ve Sivok’un çok kritik müdahaleleri de belki hiç konuşulmayacak, ama o anlar, sonuca direkt etki etti. Büyük bir takımın kalecisinin kaderi bu. Rüştü sürekli ıslıklandı, ancak kriz ortamlarında oynamaya alışkındır o. Bu anlamda kendisini tebrik ederken, bir teşekkür de Şeref Tribünü’ne... Şampiyonluk günlerinde orada oturmak kolaydır, ama dün gece, Sayın Revna Demirören’in, eşini, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’i yalnız bırakmaması, her türlü övgüyü hak eden bir harekettir.Galibiyet kimin umurunda?Beşiktaş haftalar sonra kazandı. Ancak bu galibiyet, dün gece İnönü’de belki de hiç kimsenin umurunda bile değildi. Bundan sonra ne değişir? Futbolcuların gol sonrası Mustafa Denizli’ye koşmaları büyük bir dışavurumdur, gerçekten güzel de bir tablodur. Ancak gelecek günlerde golden sonra hocaya koşmak değil, golü bulmak için pozisyona koşmak ve sorumluluk almak her Beşiktaşlı futbolcunun görevidir.

10/10Korkut Göze -Çirkin gece- Hürriyet

Korkut Göze -Çirkin gece- Hürriyet

HEP koşarak gittiğim İnönü Stadı’na, adımlarım bu kez beni zorlukla taşıdı. Maç hiç aklımda değildi. Beşiktaş’ın oynayacağı oyunu da hiç umursamıyordum. Yüreğim korku ile doluydu. Düşündükçe bir ürperti rüzgarının içinde yuvarlanıyordum. Huzursuz ve keyifsiz bir bekleyiş içindeydim...Tribünlerin Beşiktaş’a takınacağı tavır aklıma bir bıçak gibi saplanıyordu. Başkan Demirören’e atılacak bir sloganın ateşi henüz sönmeyen yangını daha da körükleyeceğini düşünüyordum.Bu şiddet, protokol tribününde başkanın çevresinde bir fedai çemberi! oluşturan yönetim üyelerini de ayağa fırlatabilirdi.  Hatta, ufak bir kıvılcım, Mustafa Denizli’yi de bir yerlerinden yakalayabilirdi. Yalanım yok... Daha da kötüsünü düşünüyordum. Dumanlar arasında seçmekte zorluklar çektiğim yarım asırlık dostum İnönü Stadı’nın cayır cayır yandığını gözlerimde canlandırıyordum.Sanki, biraz sonra patlayacak bir savaşın ürpertici manzaraları şimdiden kafamı ve benliğimi sarmıştı. Gülemsedim ve kendi kendime söylendim...Burası İnönü. Buradan çıkış yok!KORKULARIM belki şiddete dönüşmedi. Ancak, tribünlerin attığı sloganlar bir tokat veya bir yumruktan daha yıkıcıydı. Yeter artık Demirören yeter!Ve hemen ardından birilerini ipe çağıran bir başka slogan... Yönetim istifa, yönetim istifa!Kulaklarım tribünlerin sesindeydi. Gözlerim ise zaman zaman sahaya kayıyordu. İlk 5 dakikada Nobre ve Serdar Özkan’ın kaçırdığı iki fırsata akıl erdiremedim. Birini atsalar, tribünler şöyle bir havalansa... Belki, öfkenin hızı kesilecek. Kesilse ne yazar. Gördüğüm manzaraya inanamıyorum. Tribünler ikiye ayrılmış... Bir grup Beşiktaş’ı alkışlamaya çabalıyor. Bir başka grup ıslıklarla boğuyor alkışları.Sanki, iki başlı bir Beşiktaş. Hani, birlik-beraberlik. Nerede sevgi-saygı.Ve nerelerde Beşiktaşlı duruşu!Tüm değerler paramparça. Tribünler paramparça. Hangi Beşiktaşlı bu manzaraya dayanır?YAHU, Rüştü’yü eline veya ayağına gelen her topta niye ıslıklarsın. Koca takımın attığı gol sayısı bir elin beş parmağını geçmiyor. Sen, yiyeni dövmeye kalkıyorsun. Moskova’daki iki golün faturasını başkalarını ıskalayıp ona kesiyorsun.   Acaba, üç yıldır Beşiktaş forması giyen bu adamın yüreğinden hala şüphe mi duyuyorsun. Her neyse, sadece sormak istiyorum. Tabata’nın golünden sonra Rüştü’nün kurtardığı bir pozisyon var...Alkışlamak için ellerini havaya kaldırdığın zaman hiç utanmadın mı! Ve golün atıldığı dakika... O ana kadar iki başlı tribünler nasıl havalara sıçrayıp, birbirini kucakladı. Eller, alkışlar nasıl Beşiktaş için kenetlendi. Sonra yine aynı terane ve aynı sloganlar...Yönetim, Beşiktaş’ı rezil ettin! Ve daha sonra yine Rüştü’ye sataşmalar ve tribünde birbirini kovalayan gruplar.Ben, hiçbir gece İnönü’de Beşiktaş’ı bu kadar çirkin görmedim. Beşiktaş kongrede halledeceği aile meselesini, İnönü’de tartışmaya kalktı... Yüzüne gözüne bulaştırdı!

EN ÇOK OKUNANLAR
Fenerbahçeden Uğurcan Çakır bombası Pazarlıklarda sona gelindi, imzayı atıyor
Fenerbahçe'den Uğurcan Çakır bombası! Pazarlıklarda sona gelindi, imzayı atıyor
Fenerbahçede şampiyonluk yaşadı, Galatasaray ile anlaştı
Fenerbahçe'de şampiyonluk yaşadı, Galatasaray ile anlaştı!
Galatasaray, Napolinin inadını kırdı Osimhen transferinde büyük indirim
Galatasaray, Napoli'nin inadını kırdı! Osimhen transferinde büyük indirim
Uğurcan Çakıra Fenerbahçe mesajı Gitmek istiyorsan kendin açıkla
Uğurcan Çakır'a Fenerbahçe mesajı! 'Gitmek istiyorsan kendin açıkla'
EN ÇOK OKUNANLAR
27 Haziran 2025 Günlük Burç Yorumları: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova, Balık Burçlarını Bugün Neler Bekliyor
27 Haziran 2025 Günlük Burç Yorumları: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova, Balık Burçlarını Bugün Neler Bekliyor?
Hava durumu kaç derece İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illerin 5 günlük hava durumu listesi
Hava durumu kaç derece? İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illerin 5 günlük hava durumu listesi
18 Yaşındaki Oya Budak kimdir Oya Budak olayı nedir, ne oldu
18 Yaşındaki Oya Budak kimdir? Oya Budak olayı nedir, ne oldu?
KPSS Ortaöğretim (lise) ve Ön Lisans ne zaman Lise ve ön lisans mezunları KPSSye ne zaman girecek, bu yıl sınav yok mu
KPSS Ortaöğretim (lise) ve Ön Lisans ne zaman? Lise ve ön lisans mezunları KPSS'ye ne zaman girecek, bu yıl sınav yok mu?
Gözden Kaçmasın
Masterchefte gergin anlar Mehmet Şef fena kızdı: Protesto hakkımı kullanmak istiyorum
Masterchef'te gergin anlar! Mehmet Şef fena kızdı: Protesto hakkımı kullanmak istiyorum
Gizem Karaca anne oldu İşte bebeğiyle ilk fotoğrafı
Gizem Karaca anne oldu! İşte bebeğiyle ilk fotoğrafı
Tuba Ünsaldan aşk dolu paylaşım Dünya o günden beri daha güzel
Tuba Ünsal'dan aşk dolu paylaşım! 'Dünya o günden beri daha güzel'
Pelin Akilden ayrılık sonrası yeni imaj
Pelin Akil'den ayrılık sonrası yeni imaj!
Önerilen Haberler
Fenerbahçeden 1 milyar TLlik sermaye artırımı
Fenerbahçe'den 1 milyar TL'lik sermaye artırımı!
Al Ain, Wydad karşısında geri döndü
Al Ain, Wydad karşısında geri döndü!
Beşiktaşta Serdar Topraktepenin acı günü
Beşiktaş'ta Serdar Topraktepe'nin acı günü!
Manchester City, Juventusu 5 golle yıktı
Manchester City, Juventus'u 5 golle yıktı!

Skorer

  • Spor Haberleri
  • Puan Durumu
  • Transfer Haberleri
  • Euro 2024
  • Basketbol Haberleri
  • Daha Fazla
    • Voleybol Haberleri
    • Tenis Haberleri
    • Güreş Haberleri
    • Fikstür
  • Beşiktaş Haberleri
  • Fenerbahçe Haberleri
  • Galatasaray Haberleri
  • Trabzonspor Haberleri
  • Sivasspor Haberleri
  • Konyaspor Haberleri
  • Alanyaspor Haberleri
  • Rizespor Haberleri
  • Antalyaspor Haberleri
  • Kayserispor Haberleri
  • Kasımpaşaspor Haberleri
  • Göztepespor Haberleri
  • Adana Demirspor Haberleri
  • Samsunspor Haberleri
  • Gaziantepspor Haberleri
  • Başakşehirspor Haberleri
  • Hatayspor Haberleri
  • Eyüpspor Haberleri
  • Bodrumspor Haberleri
BİZİ TAKİP EDİN
UYGULAMALARI İNDİREBİLİRSİNİZ

Spor dünyasından tüm haberler, futbol severler için son dakika transfer haberleri, spor dünyasından dikkat çeken gelişmeler için Türkiye'nin haber sitesi ; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez. Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

© 2025 Milliyet.com.tr
  • • Künye
  • • İletişim
  • • Kurumsal
  • • Kişisel Verilerin Korunması
  • • Reklam
  • • Arşiv
  • • Üyelik
milliyet logo