Skorer Gerisi Madonna konserindeydi!..

Gerisi Madonna konserindeydi!..

21.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ardından milli takımı bırakan Zidane'a gazeteciler, Fransa-İsrail eleme maçını izleyip izlemediğini sorduğunda, Real Madrid'li yıldızın cevabı mânidar: "İzlemedim, çünkü o sırada Madonna konserindeydim"

Gerisi Madonna konserindeydi..

Ama bizim üçüncü bitirdiğimiz 2002 Dünya Kupası'nda tavan yapan yıldızlarımızın çoğu, yer yurt bildirmeden kayboldular bir anda. Halbuki gözlerimiz hâlâ Senegal'e koskoca dünya kupaları tarihinin en erken altın golünü kaydeden İlhan Mansız'la, 634 dakikanın (7x90=630 +4 çeyrek final uzatma dakikası) dibine kadar oynayan Fatih Akyel'i arıyordu. Gönlümüz hâlâ Tugay , topu alsın, şöyle bir dönsün ve sonra sahanın en unutulmuş yerine servisi yapsın diliyordu, umuyordu. Olmadı.Alpay Özalan, 2002 Dünya Kupası'nın en iyi 16 oyuncusundan biriydi. Şimdi 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerindeyse Emre Belözoğlu ile birlikte unutmak zorunda olduğumuz iki adamdan biri... İlhan Mansız 'ın şiir gibi futbolu, Küçük İskender'e ilham oldu, Japonlara futbol tarihlerinin en büyük parasını harcattı. Sonra koltuk değnekleriyle Laila kapısına dayandı, ardından Sezen konserinde aşkının 'İstanbul İstanbul Olalı' en büyük olduğunu ilan etti. Şimdilerde bildiğimiz kadarıyla minik çocuğuyla yalnız kaldı ve Japon hayranları da onu bıraktı, milli takım da ...Ümit Davala'dan '2-0-0-4 sene 2004' ya da 'Dinle bak ne diyor Kayahan ağbi' nidalarını duymamak için kulaklarımızı tıkıyoruz. Biz hâlâ 'turnuvanın en kötü saçına sahip' Ümit'i özlüyoruz. Bülent Korkmaz kulübeden taktik veriyor artık, Emre Aşık da zaman zaman bu taktikleri alıp 15-20 dakika gözükür durumda. 1972 doğumlu Arif Erdem'i spor programlarında, 73'lü Hakan Ünsal'ı maç yorumlarında duyuyoruz, aynı yaşlardaki Zidane, Makalele ve Thuram dünya kupasına hazırlanırken... İngiltere'deki gururumuz Tugay Kerimoğlu bir ara ulusal takımı bırakma modasını başlattı, ama bu modaya sadece kendisi uydu galiba. Zafer Özgültekin'le Ömer Çatkıç zaten oynamamışlardı. Abdullah Ercan Lig A'da, Mustafa İzzet konusuna ise hiç girmeyelim isterseniz... Hakan Şükür bir muamma... Okan Buruk, Tayfur Havutçu ve Ergün Penbe'nin de artık ulusal takımda olmaları mucize olacağına göre, listede Rüştü, Yıldıray, Hasan Şaş, Nihat ve Ümit Özat kalıyor.. Gerisi mi? Yoksa onlar da Madonna konserinde miydi? Gerçi sonraları Zidane , Thuram ve Makalele geri döndüler Fransa Milli Takımı'na ve iskeleti korudu Maviler... Almanya'da da Kore/Japonya'da olduğu gibi Vieira, Henry, Makalele, Zidane ve Trezeguet olacak yine başrolde. Brezilya da çok farklı değil, Rivaldo hariç çok önemli bir rotasyon olmayacak Sambacılarda... Almanya, İtalya ve Arjantin de öyle. Yunan mitolojisinde yer altı dünyasının patronu Hades, futbolda ise Collina... Dünyanın merkezi Omfalos, burada ise İsviçre... Mitolojide yeni doğan çocuklar önce Estia'nın mabedine götürülür, futboldaysa Guy Roux'nun... Yaratılan ilk erkek Epimithefs (Pele), en güzeli Adonis (David Beckham), en sadığı Ahatis (Paolo Maldini), en mağruruysa Narkissos (Francesco Totti)... Futbolun Zeus'a karşı isyan eden ve Etna eteklerine gömülen Enkelados'u Jean-Marc Bosman... Asla affetmeyen ve intikamını yerde bırakmayan ruh Alastor, yani Gattuso... Bir kılıç darbesi çözmeye yeten adam, Büyük İskender, yani Ronaldinho. Marco van Basten: Aşil (Sakatlanabileceği tek yer vardı)Frank Lampard: Atlas (Dünyayı sırtlamış)Rinat Dassaev: Egeon (Yüz elli yaratık)Juventus: Ipnos(uyku)Fabio Capello: Midas (Dokunduğu her şey altına dönüşüyor)Barcelona-Chelsea: Gordion düğümüRoman Abramovich: Fortuna (Servet)Nicolas Anelka: Empusa (Devamlı forma değiştiren ruh)Maradona: Orpheus(Vahşi hayvanlar, kuzu gibi yanına gidip nağmelerini dinler)Nou Camp: Erevos (Günahların kefaletinin ödenip çile doldurulan yer)Thierry Henry: Penelope (Bir çok talibi var ama o ayakkabısının bağını çözüp duruyor)Eric Cantona: Eris (Kötülük ve kavga tanrıçası)Kaynaklar: meleke.com'dan Levent Kömürkara, Çağdaş Akdemir, Yunan Mitolojisi (M.Tahsin Kozanoğlu, Hera Yayıncılık)... Futbolun mitolojisi Süper Lig'de bu yıl performansını en çok merak ettiğim takımdı Kayseri Erciyesspor. Sezon başında bir ezberi bozmuşlar, takımı, ikinci ligden çıkaran hocaya, Mustafa Uğur'a emanet etmişlerdi. Bununla yetinmediler, yılı da aynı hocayla tamamlama erdemini göstermek üzereler.Bu sezon Süper Lig ve Lig A'da mücadele eden 36 takımın 26'sı en az bir kez teknik direktör değiştirmiş. Sezon başından beri aynı hocayla çalışan takım sayısı sadece 10... Geçen sezonun sonundan beri aynı teknik adamla devam eden takım sayısı ise sadece ve sadece 3: Christoph Daum/Fenerbahçe, Mustafa Uğur/ Kayseri Erciyesspor ve Yücel İldiz/Orduspor...Tabii çare de kısa ve öz, İtalya'da olduğu gibi bir hocanın bir sezonda tek bir takımla çalışmasına izin vermek... ***Zaten Erciyes, takımı alttan çıkaran hocayla Süper Lig'de devam ederek önemli bir ezberi bozdu. Şimdi onunla sezonu bitirerek muhtemelen bir ilki gerçekleştirecek. Süper Lig'de ilk sırayı kimin alacağı bizim için önemli değil artık. Bizce Süper Lig'in şampiyonu belli: Kayseri Erciyes... Şampiyon K.Erciyesspor

Yazarlar