SKORU iki takımın da ligdeki konumunu şu ya da bu şekilde etkilemiyorsa o maç izleyenlere pek keyif vermez nedense. Bu maçlar boş tribünlere oynanır genelde, tıpkı dün geceki gibi. Her ne kadar profesyonel bir lige ait bir maç olsa da, sporun gerçek amacını unuturuz bu gibi durumlarda.
Dün geceki Trabzonspor - Ankaragücü maçında sporun bu yönünü hatırladık. Transferi düşünen birkaçı hariç, genelde futbolcular da belki de uzun zamandır stresten, heyecandan uzak, kendilerinin de zevk aldıkları keyifli bir maç izlettirdiler, tribünlerdeki bir avuç seyirciye... Hele Ogün, Abdullah ve Orhan, Avni Aker'de sezonun
son maçının özellikle ilk yarısındaki tempolarıyla, "daha önce nerelerdeydiniz" dedirttiler. Bu üçlünün ikinci goldeki muhteşem organizasyonu alkışlanacak düzeydeydi.
İkinci yarının ilk 15 dakikasındaki temposuyla da Ankaragücü geceye renk kattı. Bunun ödülünü ise bir golle aldı. Golü atınca da anlaşılmaz biçimde kendi temposunu düşürdü. Bundan sonrası bireysel becerilerin sergilenmeye çalışıldığı, egoizimin hakim gözüktüğü, Rada'nın Trabzonspor formasıyla ilk kez golü bulduğu dakikalar oldu.
Ankaragücü'nde, bir çok takım gibi Trabzonspor'un da transfer listesinde bulunan Hasan Şaş, Gökmen ve Ahmet'i farklı gözle izledik. Bu üçlüden Hasan Şaş'ın oynadığı futbol, attığı milimetrik paslar ve attırdığı goldeki klas ortasıyla, Ogün, Abdullah ve Orhan'la birlikte meslektaşlarından bir adım önde olduğunu söyleyebiliriz.