Hakan mı, Jardel mi ?

Dünya'da bugün futbolda en çok para santrfora, yani gol atana verilir. En çok parayı da İtalya, İspanya ve İngiltere sunar. Portekiz'de dört yıldır hep şampiyon olan Porto'nun Brezilyalı oyuncusu Mario Jardel Almeira Riberio, 1996'da bir trilyon 890 milyara transfer edildi. Porto'nun bugün "değeri yirmi misli arttı" iddiası üç aşağı, beş yukarı ile Galatasaray'ın transferinde gerçekleşti: 17 trilyon 764 milyar lira. Niye golcü arayanlar ünlüler bu 9 trilyon 700 milyar lirayı Türk lirasını Porto'ya vermedi ? Milan, neden Hakan'ı aldı da, Jardel'e gitmedi ?
Önce artılar. İri yapısı Jardel'e hava toplarında çekinilecek bir avantaj sağlıyor. Ama ayakla top tekniğinde hiçbir özelliği yok. Ayrıca zaman zaman Hakan'ın yaptığı becerili pres, Belçika kalecisini ürkütecek şekilde havada uzayan fizik görüntüsü gibi "doğuştan gelen bir hareketliliği" de yok. Çok süratli hiç değil. Hatta bazen ağır sayılır. Patlayan deparı yok. Hatta stil olarak eski havadan etkili santrfor türüdür. Topu rakip ceza sahası içinde bekler. Jardel'in göze batan yönü antrenmanlarda çok çalışmasıdır. Ancak bu özelliği ona, kopuk kopuk aralıklı olarak beş kez Brezilya Milli Takımı'nda oynama imkanı verdi. Ama bir tek golü yok. Jardel'in bir özelliği varsa Portekiz gibi vasat kaliteli bir ligde golcü oluşudur. Bu konuda gerçekler rakamlarla konuşuyor. Brezilya'da futbola başladığı Gremio Porto Alegre'de 55 maçta 46 gol attı. Sonra Porto'daki ilk sezonunda 44 maçta 35 sayı yaptı. Sonra dört yıldır 30, 26, 36 ve 25 golle yine kraldı. Şampiyonlar Ligi'nde Real Madrid'e 2 - 1 galibiyetlerinde de iki gol attı.
Jardel'in değeri nerede insanı zorluyor ? Onun oyundaki etkinliği şaşılacak şekilde ve düşünülüp beklendiği gibi açıkça gözükmüyor. Oyun stilindeki hatası basit ve sınırlı oluşudur. Şöyle ki, tanzim edilmiş kombinezonlara ve üst düzey kaliteli taktiklere adeta razı olmaz, uyum sağlayamaz. Bu nedenle Porto'da bütün takım ona oynardı. O da zaten bunun için Porto'da kalıyordu. Başka yerde sadece ona, onun gol anlayışına uygun bir kolektif kullanma ortamı bulabilir miydi ? Jardel oyunu tanzim etmez, sadece gole yönelir. Hep ihtiyatlıdır. Bu yüzden de seyirciyi coşturacak çağdaşlık ölçüsü sınırlıdır. Büyük takımlar çekingen kalır. O da iddiası sınırlı takımlara yönelmiştir.