HAYDİ ELELE ZİRVEYE

Final - Four'daki üç temsilcimiz Vakıfbank, Eczacıbaşı ve Arçelik şampiyonluğa göz dikti


1967 yılında G.Saray erkek takımının final - four'a yükselmesiyle atılan ilk adım, 1999'da Vakıfbank, Eczacıbaşı ve Arçelik'in şampiyonluk virajını dönmeleriyle parlak bilançoya yeni bir sayfa eklendi. MİLLİYET için biraraya gelen Türk voleybolunun gurur savaşçıları, Avrupa'da tahta çıkmak amacıyla gün saymaya başladılar

FİLEDE üç Avrupalı oyunu, yeni versiyonu ile yine vizyonda.
Geçen yıl Vakıfbank, Güneş Sigorta. Beşiktaş bayan takımlarının final - four serisinde podyuma çıkışlarını alkışlamıştık. 31 yıldan beri Avrupa kupalarında Türk sporunun gururu olan bu uzun maraton içinde nice final - four sınavlarına adını yazdıran voleybol takımlarımızın sayısına baktığımızda görüyoruz ki, parlak bilanço açık seçik ortadadır. 1967 yılında Galatasaray erkek takımının final - four'a attığı ilk adım günümüzde Vakıfbank, Eczacıbaşı, Arçelik birlikteliğine uzanırken, o yerde nice büyük günler yaşanmış, nice büyük zaferler elde edilmiştir.
Bu uzun zaman içinde kimler geldi, kimler geçti? Onların her birini Türk voleybolunun onur formaları, Avrupa'ya takdim ettiğimiz büyükelçiler olarak bir kez daha alkışlarken, tarih sayfaları içinde ışıl ışıl parıldayan üç büyük olayı hatırlamadan geçemeyiz.
Türk voleybolunun tartışmasız en büyük antrenör coachu Cengiz Göllü ile Eczacıbaşı bayan voleybol takımlarımızın biri Prag'da, diğeri Ankara'da yaptığı iki Avrupa Şampiyonlar Ligi final maçı ve kazanılmış iki Avrupa ikinciliği Türkiye'nin tırmanışının başlangıcıdır. Geçen yıl, halen bayan voleybol milli takımımızın teknik direktörü olan, Azerbaycan'ın yetiştirdiği ünlü antrenör coach Faik Karaev ile Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde Vakıfbank bayan takımının finale uzanışı, elde ettiği gümüş kupa, final - four serüveninde Türk voleybolunun tarihindeki en büyük değerlerdir.
Filede geçen yıl ilk kez yakaladığımız üç takımlı final - four temsilciliği, Türk voleybolunda devrimdi. Bu klasik devam ediyor.
Evet, bir önceki sezonda olduğu bu mevsim de yine el ele, kol kola üç Türk takımı ile final - four'dayız. Söke söke kazanılmış, bilek gücüyle elde edilmiş, akılcılık, beceriyle son durağa varmak elbette kola iş değil. Vakıfbank, Eczacıbaşı bayan takımlarımız, Arçelik erkek takımımızın Avrupa kupalarına koymuş olduğu ambargo ve final - four vizelerine göz atalım.
Bakınız Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne... Yine Vakıfbank bayan takımımız ile o yerdeyiz.
Bakınız Avrupa Kupa Galipleri Ligi'ne... Çifte temsilcimiz Eczacıbaşı ve Arçelik ile zirvedeyiz.
Şimdi onları doruk savaşları bekliyor.
Izolda.. Bahar.. Aysun.. Nancy.. Angelica.. Christina.. Ayşe.. Tatiana.. Ebru.. Duygu.. Hülya.. Pelin'li Vakıfbank kadrosunu, hedef büyütmüş olarak karşımızda bulduk. Bergamo deplasmanında Fransa, İspanya ve İtalya'nın devleri önünde geçen yılki gibi idddialılar. Finali oynamak için kenetlenmişler. Büyük zafer için herbiri and içmiş.
Final - four'a grubundaki tüm maçlarını kazanarak gelen Eczacıbaşı, Yunanistan, Fransa ve İtalya'nın yıldızlarını Bursa'da bekliyor. Arzu.. Çiğdem.. Özlem.. Aycan.. Irina.. Elena.. Valia.. Berat.. Dilek.. Burcu.. Deniz.. Seda'yı dinliyoruz. Hepsi, Kupa Galipleri Ligi'nde şeref kürsüsünün zirvesine çıkmayı arzuluyor.
Grubunda güçlü takımları safdışı bırakan Arçelik'in starları Metin.. Cengizhan.. Gökhan.. Erkan.. Nikolai.. Ivaylo.. Ercan.. Bülent.. Orhan.. Kadir.. Serkan.. Volkan, Arçelik fırtınasını devam ettirmenin kararlılığı içinde. Final - four'a heyecanla bakıyorlar. Gözler, onlarda da şeref kürsüsünde. Arçelik Genel Müdürü M.Ali Berkman'ın çabalarıyla son anda final - four'un İstanbul'a alınışını avantaj görüyorlar.
Avrupa kupaları final - four'unda geçen yıl Vakıfbank, Güneş Sigorta, Beşiktaş ile bir devir açılmıştı. Bu sezon Güneş Sigorta, yarı finalde Iskra Lugans'a İstanbul'da 3 - 1 yenildikten sonra Ukrayna'da rakibini 3 - 2 yenmesine rağmen set averajıyla final - four'u yakalayamadı. Netaş, Şampiyonlar Ligi'nde şanssızdı. Son anda final - four'a giremediler. Ancak, 1999'da fire vermedik.
Zirvedekiler 1998'deki final - four kutlaması geleneğini 1999'da da Milliyet'le sürdürdü. Vakıfbank, Eczacıbaşı ve Arçelik takımlarının oyuncuları ve yöneticiler, final - four arifesinde yine Milliyet'in konuğu oldu. Onlarla bu defa da Yeşilyurt Spor Kulübü'nde birlikteydik. Yeşilyurt Voleybol Teknik Direktörü Adnan Kıstak'ın evsahipliği yaptığı salonda, yine aynı coşku vardı. Her biri Türkiye'ye kazandırdıkları büyük onurun gururunu yaşıyordu. Türk voleybolunun Avrupa kupaları podyumunda, sayısal olarak eksik bırakmamanın sevinci içinde final - four pastasını kaptanlar Izolda Şeker, Arzu Aksu, Metin Ahlatcı birlikte kesti.
Vakıfbank'ın teknik direktörü Andrzej Niemczyk, "İki yıldır, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde final - four maçlarını yapmak Vakıfbank takımının gücünün göstergesidir. Fransız ve İtalyan rakiplerimizi çok iyi tanıyoruz. 1998'de final oynayan Vakıfbank'ın hedefi, 1999'da da aynıdır. Bergamo'dan zaferle döneceğimize inanıyorum. Voleybolcularıma güveniyorum" dedi.
Eczacıbaşı'nı grupta zaferden zafere taşıyan, final - four'a namağlup getiren antrenör coach Gökhan Edman, bir ilkin peşindeydi: "Eczacıbaşı için final maçları alışkanlık. Ama şimdi finali kazanmayı alışkanlık haline getirmek istiyoruz. Türkiye'ye ilk Avrupa kupası ikinciliğini kazandıran voleybol takımı Eczacıbaşı olmuştur. Bursa'da Eczacıbaşı'nı ilk Avrupa şampiyonu Türk takımı olarak voleybol tarihine yazdırmak için topyekün gücümüzü kullanacağız" diye konuştu.
Arçelik'i yıllardan beri voleybolun gündeminde tutan antrenör coach Semih Oktay, final - four'a süperstar Erkan'dan yoksun kadrosuyla zorlanarak geldiklerini vurguladığı sözlerine şunları ekledi:
"Arçelik'in Türk voleyboluna katkısı hep büyük olmuştur. Böyle bir camiaya final - four sevincini yaşatmanın mutluluğu içindeyiz. Olayı, Kupa Galipleri Ligi'nde olduğu gibi tekrar zorlayacağız. Ah bir de Erkan sağlam olsa. Herşey çok daha kolay olacak. İstanbul ilk kez bir final - four'a evsahipliği yapacak. Seyircimizin desteğinin Arçelik'e final maçını getireceğine inanıyorum".
İki yıldır elde edilen istikrarlı grafik, Türkiye'nin voleyboldaki final - four ambargosu, bu başarılara imza atanlara büyük denilmez de ne denilir? Onlara saygı duyulmaz da ne yapılır? Çocuklar, final - four yolunuz açık olsun. Türk voleyboluna şeref verdiniz, uzatın alınlarınızı öpelim.