Yeni Malatyaspor Hepsinden bir şeyler kaptım

Hepsinden bir şeyler kaptım

10.01.2019 - 02:30 | Son Güncellenme:

Futbol kariyeri boyunca dünya devleriyle birlikte çalışan Evkur Yeni Malatyaspor teknik direktörü Erol Bulut başarısının sırrını Milliyet'e anlattı.

Hepsinden bir şeyler kaptım

SENAD OK - RÖPORTAJ

Haberin Devamı

Sezonun ilk yarısına damga vuran isimlerden olan genç teknik adam, Parreira, Heynckes, Löw, Magath ve Toppmöller gibi hocalarla çalıştığının altını çizdi, “Hepsinden bir şeyler öğreniyorsunuz. Ama önemli olan kendi vizyonunuz. İkisini bir araya getirdiğinizde sizin vizyonunuz ortaya çıkıyor. Benim sistemimde 11 oyuncu da defans yapmalı. 11’i de hücuma katkı sağlamalı” dedi.
Süper Lig’de ilk yarının en başarılı isimlerinden biri Evkur Yeni Malatya Teknik Direktörü Erol Bulut oldu. Kısıtlı bütçeye rağmen oynattığı futbolla takımını zirveye ortak eden genç hoca, geçmiş birikiminin meyvelerini topluyor.
Parreira, Löw, Jupp Heynckes, Toppmöller ve Magath gibi üst düzey teknik adamlarla çalıştıktan sonra 5 yıl yardımcı antrenörlük görevinde bulunan Erol Bulut, bu tecrübelerini kendi vizyonuyla birleştirdi. Bulut, başarısındaki temel sebebin de bu olduğunu ifade ediyor...
-Bir hoca üzerinden konuşmak yanlış. Çalıştığım tüm hocalardan bir şeyler kapmışımdır. Parreira, Heynckes, Löw, Magath, Toppmöller gibi hocalarla çalıştım. Hepsinden bir şeyler öğreniyorsunuz. Ama önemli olan kendi vizyonunuz. Onlardan aldıklarınız ve kendi düşüncenizi bir araya getirdiğinizde sizin vizyonunuz ortaya çıkıyor. Her hoca aynı şekilde oynatmıyor. Pereira’dan 4-4-2’nin taktik anlayışını öğrendim. Heynckes’ten kendine inanmayı ve tempolu futbolu, Löw’den futbolcu-hoca arasındaki uyumu, Magath’tan fizik kondisyon antrenmanı öğrendim. Hayatımda en ağır antrenmanı Magath’ta gördüm. Hazırlık kampına üç hafta önceden tek başıma hazırlanıyordum. Hazırlık kampına hazırlık! Yağ oranı yüzde 6, terminatör gibi... Ama sonra ne oldu? Çok ağır çalıştırdığı için bir sene sonra 5 tane futbolcumuz kasığından ameliyat oldu. O da yanlış. Sadece koşmakla olmuyor. Bunların bir sentezi gerekiyor. Tek koşmakla sadece rakibi bozabilirsin. Ama takımın futbol bilgisi yoksa, kaliteli ayakları yoksa istediğin kadar koş.. Rakip takımın ayakları iyiyse, birkaç pas ile paket oluyorsun.
‘20 kupa ne olacak’
Kariyerini oluşturan teknik adamlardan sonra geçiyoruz Erol Bulut’un futbol görüşüne. Futbol nedir? Kendisi için ne anlam ifade ediyor? Sevdiği oyun stili ve taktikler hangisi?
Futbol bir eğlence. Bizim ülkemizde büyük takımlar hücum oynar diye bir şey var. Dört atıyor, beş yiyor. Ne oldu? Maç kaybetti. O zaman hangi hücumdan bahsediyoruz. Avrupa’da bir takım defans yaptığında tüm Türkiye ne konuşuyor, müthiş defans yaptılar maç kazandılar diye? Türkiye’de yapıldığı zaman defans oynanıyor. M.City-Liverpool maçında hangisine hücum, hangisine defans diyeceğiz? M.United, Mourinho ile daha defans ve kompakt oyunla maç kazanmaya çalışıyordu. Herkes eleştiriyordu. Adamın 20 tane kupasına ne diyeceksin o zaman? İyi hücum yaptığınızda o maçı kazanırsınız belki ama iyi defans yaptığınızda hedefe ulaşırsınız. Aradaki fark bu.
-Eğlence sadece hücum değildir. Atletico Madrid müthiş takım ve 7-8 senedir aynı sistemle oynuyor. Juventus kaç sene arka arkaya şampiyon oldu? City ve Liverpool da savunma yapıyor. Savunma yapmadan hücumu gerçekleştirmiyorsun. Topu alman lazım önce. Topu almadan nasıl hücum yapacaksın? Elindeki kadro önemli. Ona göre oynaman lazım. 4-2-3-1 ve 4-3-3 üzerinde oynuyorum. Futbolda 4-2-3-1 başlarsın, futbolcular 5 metre kaydığı zaman 3-5-2’ye ya da 4-4-2’ye dönüyor. Sistem önemli değil. Ne istediğiniz önemli. Sahadaki oyuncuların, hocanın ne istediğini bilmesi lazım.
Bulut savunma yapmadan hücuma çıkılamayacağını ifade ederek bu konuyu biraz daha açıyor...
-Benim sistemimde 11 oyuncu da defans yapmalı. 11’i de hücuma katkı sağlamalı. Savunma dediğiniz illa adama baskı, onu ısıracak, kovalayacak demek değil. Herkes onu yapamayabilir. Ama nerede duracağını bilmeli. Onları biz çalışıyoruz. Alanı kapatsan da yetiyor. Forvet illa önde basmasın. Golcü tamam ama alanı kapatsın. Biri rakibi yönlendirdiği zaman diğerleri ne yapacağını biliyor.
Hepsinden bir şeyler kaptım
‘Herkes defans yapıyor’
Ronaldo çok basan, ısıran futbolcu mu? Değil. Doğru yerde duruyor. Alanı kapatıyor. Topu kapıyorlar. Ona atıyorlar. O da yapıştırıyor, geliyor. Ronaldo ve Messi yeterince savunma yapıyorlar. Zaman zaman önde kalıyorlar ama takım buna da çalışıyor. Chelsea’de Eden Hazard nereden nereye geliyor? Liverpool’da Mane, Salah hepsi defans yapıyor.
‘Sadık çok gelişti’
“Grafiği gittikçe yükseldi. Sadece savaşan ve mücadele eden bir oyuncu yok şu anda. Taktik anlamda ve topu oyuna sokma konusunda kendini çok geliştirdi. Hem sağ, hem sol stoper oynayabiliyor. Ersun Yanal hocanın sistemine uyabilecek bir futbolcu.”
Sadık Çiftpınar’ın Fenerbahçe’ye sürpriz transferini ve neler yapabileceğini sorduk Erol Bulut’a, eski futbolcusunu anlatmasını istedik...
-Sadık’ın grafiği gittikçe yükseldi. Sadece savaşan ve mücadele eden bir oyuncu yok şu anda. Taktik anlamda kendini çok geliştirdi. Bu da bizim oynadığımız oyunla alakalı. Bir de topu oyuna sokmada çok gelişti. Sağ ayaklı bir stoper. Sol ayağı ile de topu oyuna sokabiliyor. Bu önemli. Hem sağ, hem sol stoper oynayabiliyor. Zaten kafa topuna iyi çıkan, çabuk bir stoper. Bu önemli. O yüzden teklifler geleceğini biz kestirebiliyorduk. Nitekim Beşiktaş ve Fenerbahçe’den teklif geldi. O da kendisine gelen o teklifleri iyi değerlendirdi. Biz de kulüp olarak kendimizce en iyi teklifi kabul ettik.
Peki Sadık direkt Fenerbahçe’nin 11’inde oynar mı?
Ersun Yanal istediğine göre oynatır... Ersun hocanın sisteminde, önde baskı ve preste Sadık onlara uyabilecek bir oyuncu. Daha 26 yaşında üzerine koyabilecek bir futbolcu. Yeni hocası Ersun hoca ondan farklı şeyler de isteyecektir. Bunları yaparsa oynayacaktır. Sadık’ın performansı takımın sistemine bağlı.
Malatya’nın F.Bahçe’den transferleri Barış ve Yiğithan için de Bulut şunları söyledi: “Barış yetenekli ve önü açık bir futbolcu. Çabuk, dribbling’de etkili. Ben de ona onay verdim. Yiğithan’ın bir sakatlığı var. Şubat’ta dönüş yapacak. Yiğithan toparlayacak ve kendini gösterip takıma girmeye çalışacak.”
Hepsinden bir şeyler kaptım
‘Avcı bana bırakıyordu’
Malatyaspor’a ve hedeflere geçiyoruz... Erol Bulut yaşadığı zorluklardan ve bu noktaya gelene kadar geçen süreçten bahsediyor.
-İlk olarak yardımcılık yaptım. Kartalspor, Malatyaspor, Elazığspor ve Başakşehir. Hedefimde beş yıllık yardımcılık düşüncesi vardı. Onu da tamamladım. Abdullah Avcı hoca bana güvendiğinden tüm antrenmanı bana bırakıyordu. Orada kendime çok fazla şey kattım. Zaten antrenmanları ben çizip, ben planlıyordum. Ben de Abdullah hocayı ve kulübü mahcup etmedim ve iyi bir şekilde ilerledik. Başakşehir’de bunu sağladık. İlk başta kendime fazlasıyla güveniyorum. Dışarıdan fotoğrafı farklı görüyorsunuz. İçinde bambaşka bir fotoğraf var. Malatyaspor ile nelerle karşılaştığımı tahmin edebiliyorsunuzdur. Büyük zorluklar yaşadım. Hepsinin üstesinden geldik. Gövdemizi taşın altına soktuk. Verebileceğim şeylerden hiçbir zaman endişe duymadım. Başarabileceğimi biliyordum. Futbolcularımı kutluyorum. Bizim onlara verdiğimiz bilgileri çabuk algıladılar.
‘Hedeflerim büyük’
Erol Bulut’a kariyer hedeflerini de sorduk, iddialı bir cevap aldık: “Sezon sonu sözleşmemiz bitiyor. Hedef her zaman en üst olmalıdır. Avrupa, milli takım, İngiltere olur onu bilemem. Fenerbahçe’den teklif almadım ama adınızın büyük bir takımla geçmesi gurur verici bir olay. Başarılı olduğunuzun göstergesi.”
‘Lig taktik açıdan eksik’
Almanya’da futbol oynayan ve eğitimini alan Erol Bulut, Türkiye’de futbolun taktiksel açıdan Avrupa’nın gerisinde olduğuna dikkat çekti:
-Türkiye’deki futbol fiziğe dayalı. Taktiksel olarak takımlarımız kendisini geliştirdi ama daha iyiye gitmesi lazım. Sadece fizik, koşu ve güçle olmuyor. Bu daha çok Avrupa maçlarında ortaya çıkıyor. Sıkıntı yaşıyorsunuz. Malatyaspor fizik olarak iyi durumda. Her takıma karşı kafa tutabiliriz. Taktiksel olarak da ilk üçte olduğumuzu düşünüyorum.
Erol Bulut ikinci yarıdaki hedeflerinden bahsederken çıtayı yükselttiklerinin altını çiziyor...
-Her maça 1 puan cepte başlıyorsun. Maç 0-0 başlıyor! Alabiliyorsak üç puanı alacağım. Bir puanı koruyacaksın ama maçın gidişatına göre üç puana gideceksin. Sezon başında hedef ilk 10’du. Bu gidişattan sonra ikinci sırada olmamız sebebiyle çıtayı yükseltmemiz lazım. Yeni gelecek takviyelerle ilk 6’nın içinde yer almak istiyoruz.
‘Aykut hocaya dokunmak kaldı!’
Erol Bulut’a futbolculuk dönemiyle ilgili bir soru sorduğumuzda 96 yılına gidiyoruz. Meşhur Trabzonspor-Fenerbahçe maçındaki Aykut Kocaman’ın galibiyet golünün asistini yaptığını hatırlatıyoruz. Esprili şekilde şu cevabı veriyor: Tam 50 metre topu sürdüm. Aykut hocaya dokunmak kaldı sadece. Asisti yapanlar konuşulmuyor, golü atanlar konuşuluyor hep. Zor bir ortaydı. Sektirerek arka direğe...
‘En beğendiğim takım Juventus’
Erol Bulut en beğendiği takımları sıralarken Juventus’u ilk sıraya koyuyor...
-Taktik olarak en beğendim takım Juventus. Allegri’nin tarzı hoşuma gidiyor. 3-5-2 sistemini Conte’den sonra Aleggri devam ettirdi. Atletico’da Simeone, 8 senedir aynı sistemle gidiyor. Sisteme göre oyuncu alıyor. Real ya da Barcelona gibi oynamaya çalışırsa dağılabilir. Simeone, Barcelona’ya gittiğinde o kendini değiştirecek. Atletico’da da kendine yönelik takım yaptı. Barcelona ya da Real de kendini oraya uyarlayacak.
-Başakşehir’in oynadığı futbol göze hoş geliyor. Ama gol yollarında sıkıntı yaşıyorlar. Bana herkes ‘çok defans oynuyorsun’ diyor. Ben 26 gol atmışım. En iyi ikinci defans bizde. En iyi beşinci ofans bizde.Bazen yorumcular yanılıyor. Topa yüzde 80-90 sahip olabilirsiniz ama maç kazanmak lazım. Ayrıca Aykut Kocaman’ın da oyun anlayışını beğeniyorum.