02.09.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
UĞUR MELEKE - MİLLİYET
Alex’in kafasında savunma yoktu. Cristian’ın aklının bir köşesi defanstaydı. Holmen’se hücum kadar savunmayı da düşünüyor. O yüzden de Fenerbahçe, Yanal’ın hissettiklerini sahaya daha fazla yansıtıyor. Holmen’in tek devrede 6 bin 500 metre koşması zaten her şeyi açıklıyor! Bir oyuncunun hem hücumda bu kadar etkili olup, hem bu kadar top kazanıp bir de fantastik bir mesafe koşması özel bir durum.
GÜNTEKİN ONAY - VATAN
Maç başına 13 km (hem de yüksek tempo ile) koşan İsveçli oyuncu modern futbolun emrettiği her şeyi yapıyor. Pası verdikten sonra yerinde durmaya devam etmiyor. Boş alanlara koşuyor. Rakibi durarak karşılamıyor. Pres yapıyor. Hücumlarda aktif ve hareketli.
MEHMET DEMİRKOL - FANATİK
Haftalardır söylediğim gibi bu oyun Holmen’siz olmaz. 55. dakikaya kadar bu harika hücum presinin tek sorunu Alves ve Egemen’in kendilerini çok geriye atıp Selçuk’tan uzak kalması sebebiyle oluşan pencere, savunma orta saha arasındaki mesafeydi. Yanal bunu daraltabilirse geriye koşular azalır. Yanal arayışlarına bildiği yöntemle bir çözüm buldu. Holmen sayesinde. Kocaman’a bu transfer için teşekkür borçlu.
DENİZ GÖKÇE - AKŞAM
Yanal, Holmen’i, Selçuk ve Meireles ile beraber orta sahaya koydu. Holmen’in katkıları maçı değiştiren önemli bir faktör oldu. Holmen, hem orta alandaki üçlüde etkiliydi hem prese katkı yaptı hem de hücumu zenginleştirdi. Fenerbahçe oyunun iki yanını da oynayan bir oyuncu kazandı.