Skorer Huzurun bedeli var

Huzurun bedeli var

07.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Huzurun bedeli var

Baksanıza; ligin yarısını geçtik kavga çıkmadı!Sahada işler sütliman... Kırmızı karttan sonra hakemle tokalaşıp gidiyor futbolcu. Futbol sert ama kimse rövanş faul bile yapmıyor. Kan ter içinde burnuna mikrofon uzatılıyor; rakibe saygı duyduğunu söylüyor. Tribünler hayal gibi... İnsanlar artık suları, ayranları içiyor; atmıyor. Tek derdimiz "küfür biraz daha azalabilir mi", "saygı duruşu saygılı olabilir mi".Neden peki?* * *Medya mı değişti?.. Çünkü yöneticilerin iddiasına göre sorumlu "yalancı medya" idi.Hayır... Aynen duruyor medya.Tıpkı ayna!.. Futbolda ne varsa onu koyuyor halkın önüne. Kavgaysa kavga, huzursa huzur...Farklılık yönetim kurulu odalarında...Yöneticiler sustular.Başta Fenerbahçe olmak üzere itina gösteriyorlar "rakip hakları"na. Şimdilik dostluk gösterisi olmasa da düşmanca girişmiyorlar.O hale geldi ki, Hakan Şükür'ün, Saraçoğlu Stadı'na ilişkin "ince" eleştirisi göze batıyor... Kışkırtıcı sayılıyor. Gündem oluyor. Hasret kaldığımız yönetici tartışmalarına yöneticilerimiz de hasret her halde; eski yöneticiler dönüp kendi kulübü ile kavga ediyor. * * *Tamam, lig sakin...Asıl soru; bu sükunetin kaynağı yöneticilerimiz neden sustu?Oturup düşünmüş olmalılar. Ne de olsa futbolu batırmaya değil yüceltmeye soyunuyorlar... Veya biz öyle biliyoruz!Her kavganın zararı dönüp dolaşıp kendilerine de ulaşıyordu; anladılar... Veya biz öyle tahmin ediyoruz!Merak ediyoruz...Niyet güzel de "sulh"u nasıl devam ettirebildiler bugüne kadar?Prensip ikinci planda... Asıl koşullar yardım etti. * * *Hangi koşullar mı?İlk sırada Futbol Federasyonu seçimi var... Ortak menfaatler karşısında ortak kararlar alabilmek için savaş baltalarını çıkarmamak gerekiyordu. "Büyük yer"den emir beklenirken kavgalı olduğun rakiple aynı safta yer alabilmek mümkün değildi. "İyisi mi, barışık kalalım"! İkinci tansiyon düşürücü; "Smart teklifi"... Gördüler nakiti, kavgaya niyetleri varsa bile vazgeçtiler.Sonra artan ama ertelenen vergiler... Daha kol kola girip Ankara'ya gidecekler; kavga zamanı mı?Sportif açıdan üç büyüklerin yönetimlerine susturucu takan ise Sivasspor... Yepyeni bir boyut getirdi Sivasspor, Lig'e... Hedeften aldı üç büyüklerden birini, kendi oturdu... Resmen hedef şaşırttı. Ezberi bozdu.Sivas'ı didikleseler ayıp olacak. Diğer rakiplere yüklenseler saçma... Sivasspor'un bu katkısı bile yeter kahraman olmasına.* * *Sebep önemli değil... Lig huzurlu mu ona bakın siz. Tadını çıkarın. Lakin bedelini ödemeye hazır olun.Huzurun yüzde sekseni para kaynaklı ve o parayı önünde-sonunda siz ödeyeceksiniz; unutmayın. Kıymetini bilmek lazım bugünlerin... Şükretmek lazım... Bulgaristan'ın spordan sorumlu eski yetkililerinden Meranzov, Naim Süleymanoğlu'nun ay-yıldızlı formayla uluslararası yarışmalara katılabilmesi karşılığında Türkiye'den 1 milyon 70 bin dolar aldıklarını açıkladı.Ayrıntılar bile var... Talimatı dönemin Devlet Başkanı Jivkov'dan almış. Bavulla gelen paraları sahte olmasın diye iki saatte saymış.Belli ki, tadı damağında kalmış.Aslında bizim de kaldı...Varsa Naim gibi bir başkası, para hazır sayın Meranzov.Ne yeteneksiz futbolculara ne milyonlar verdiğimiz bir ortamda 1 milyonun lafı mı olur? Varsa Naim gibisi, alalım 'Arı' Bobo Brezilya Milli Takım Teknik Direktörü Dunga, Bobo'yu milli takıma alınca herkes gibi benim de içime kurt düştü. Üstelik haber "Alex ve Carlos'u izlemeye geldi, Bobo'yu beğendi" mealinde duyurulmuş, -Bingöl'deki çobanın bildiği Alex'in, Roberto Carlos'un nesini izleyecekse- iyice sulandırılmıştı. Brezilya basınının eleştirileri de cabası. "Ya şu Türkiye iyi pazar oluyor bizim futbolculara, oradan birini alalım milli takıma" mı demişti acaba Dunga?Bize tezgah mı açıyordu Brezilyalılar?Öyle ya... Bir tahmine göre 10 bin, bir rivayete göre 16 bin Brezilyalı vardı yeryüzünün Brezilya dışında kalan kara parçalarında top koşturan...Rahmetli Atlan Erbulak ağabeyimden (aktör, yönetmen, ressam, karikatürist, şovmen, gazeteci, tiyatrocu, sinemacı, vs) sonra gördüğüm iştigal alanı en geniş insanlardan Bilgin Gökberk, turizmci kimliği ile anında önüme koydu hesabı:Brezilya'nın ithal futbolculardan döviz girdisi, Türkiye'nin turizm gelirinden fazlaydı.Artık emindim Brezilya Milli Takımı'nın bir vitrin olduğundan... Bobo'nun da bu vitrine koyulup Avrupa'ya pazarlanacağından.Sonra düşündüm... Ne var bunda?Bırakın 10 bin-16 bini falan; bizim yüz futbolcumuz dışarıda oynasa, biz söylemeyecek miyiz Fatih Terim'e "Estonya iyi pazar oradan bir futbolcu almayı unutma" diye. Bal tutan parmağını yalar.Brezilya diz kapaklarına kadar bal içinde. Bobo da buradaki bir "arı" işte. Nihat Özdemir çekilmeli Hakkında soruşturma başlatılan bir devlet memuru, bir bürokrat neden açığa alınır?Suçlu olduğu varsayımıyla mı?Asla... Açığa alınır, çünkü bulunduğu mevkiin itibarını aklanmakta kullanmasın... Tabi bir de "yumuşak karın" haline gelen o zatın uygulamaları, tasarrufları, imzası yüzünden Devlet'in başı ağrımasın. Dedikodu olmasın. Güven sarsılmasın.Suçu varsa içeriye, aklanırsa şerefiyle göreve. Niye anlattım bunu?Fenerbahçe İkinci Başkanı ve Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir hakkındaki iddianame yüzünden.Malum; Sayın Özdemir ilk gözaltından çıkar çıkmaz Fenerbahçe maçının ayaküstü basın toplantısı ile görevlendirilerek bir anlamda Yönetim Kurulu'nca desteklenmiş ve "biz suçlu olduğuna inanmıyoruz" mesajı verilmişti. Acaba aynı destek, savcının 30 yıla kadar hapis talebinden sonra da devam edecek mi?"Dayanışma"nın eleştirilecek bir yönü yok tabi. Üstelik Fenerbahçe Yönetimi gibi uzun yıllardır dava arkadaşlığı eden bir toplulukta... Üstelik Sayın Nihat Özdemir gibi herhangi bir suça bilerek/isteyerek katılmış olmasına asla inanılmayacak bir insan hakkında...Ama orası milyonlarca taraftarı ve milyonlarca rakibi olan bir kulübün sevk ve idare odası. Sayın asbaşkan aklansa da mahkum olsa da "kulüp kimliği" dedikoduları tükenmez görevde kalırsa. İnanmıyorsanız internet sitelerine girip Nihat Özdemir haberlerine yapılan yorumların sayısına ve içeriğine bakın... Türban haberlerinden fazla. Almanya'da Türkleri yakan muhtemel ırkçılara yazılandan daha sert. Kısaca, sayın Özdemir yönetimdeki kader arkadaşlarını "dostluk ve kulüp sevgisi" ikileminde bırakmayıp kendisi askıya almalıdır görevini. Aklansın, kaldığı yerden başlasın. Dikkat... Barcelona'nın Montmelo pistinde geçen cumartesi günü test sürüşü yapan Formula 1 takımlarından McLaren Mercedes'in pilotu Lewis Hamilton'a yapılan ırkçı hakaretler İspanya'da gündeme oturmuş.Avrupa'da futboldan sonra her sporda önlenemez bir yükselişi var ırkçılığın.Peki bizi ne ilgilendirir?Türkiye'de hiç kimse derisinin renginden dolayı farklı muamele görmemiştir, görmemektedir. Lakin kazın ayağı öyle değil.Bu Avrupa ne zaman berbat bir yönüyle yüzleşmek zorunda kalsa, mutlaka bizi de bulaştırmaya çalışır. Irkçılık, Avrupa sporunda metastaz yapmışsa, eli kulağındadır; bizde bir ırkçılık vakası bulacaklardır. O yüzden dikkat... Afrika kökenli misafir futbolcularımızı alkışlarken bile ellerinizi hızlı çırpmayın! Irkçı suçlamasına hazır olun UEFA'nın resmi internet sitesinde anket yapmışlar... Galatasaray'ın 4. tura çıkma şansı daha yüksek çıkmış. Galatasaray yüzde 58,42 ; Leverkusen yüzde 41,58 oy almış. Resmen "totem" yapıyor Avrupalılar. Yüzde doksan dokuzun Fenerbahçe dediği maçta Galatasaray galibiyeti kaçırınca sarı-kırmızılıların "antianket" karakterini anladılar... Ters manyel veriyorlar. eguven@milliyet.com.tr "Antianket" G.Saray

Yazarlar