03.12.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
ATTİLA GÖKÇE
Ev sahibi ilk haftalardaki 8 puanlık farkla geride kalmanın sıkıntısını çok çabuk aştı. Gerçi şu anda Başakşehir’den 6, Beşiktaş’tan 4 puan gerideler ama artık kimse bu farka bakmıyor, kafasına takmıyor. Beşiktaş’ın ise hiçbir yerde mağlubiyeti yok. Ne Şampiyonlar Ligi’nde, ne Süper Lig’de, ne de Türkiye Kupası’nda. O yüzden bu maç geleneksel ezeli rekabet kavramının yanı sıra bu sezona özel ayrıcalıklar taşıyor.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın... Bu akşam Kadıköy’de gerçek bir futbol galası izleyeceğiz. Ligin en iyi oynayan üç ekibinden ikisi Fenerbahçe ile Beşiktaş derbide karşı karşıya gelecek. Bu maç geleneksel ezeli rekabet kavramının yanı sıra bu sezona özel ayrıcalıklar da taşıyor. Her şeyden önce Fenerbahçe ilk haftalardaki 8 puanlık farkla geride kalmanın sıkıntısını çok çabuk aştı. Gerçi şu anda Başakşehir’den 6, Beşiktaş’tan 4 puan gerideler ama artık kimse bu farka bakmıyor, kafasına takmıyor.
Ülker Stadyumu’nda peş peşe seri galibiyetler alan ve adeta finiş temposunda koşan sarı-lacivertliler Süper Lig’de beş maçtır hep kazanır. Beşiktaş’ın ise hiçbir yerde mağlubiyeti yok. Ne Şampiyonlar Ligi’nde, ne Süper Lig’de, ne de Türkiye Kupası’nda! Şimdi ezeli rekabet geçmişlerine de bakarak soru işaretleriyle karşı karşıyayız:
1- Fenerbahçe galibiyet serisini devam ettirebilecek mi?
2- Beşiktaş yenilmezlik serisini sürdürebilecek mi?
Bu iki soruya da aynı anda ‘evet’ yanıtı vermek mümkün değildir. İki yumurta tokuştuğunda biri mutlaka kırılmak durumunda.
Öte yandan siyah-beyazlıların da pek göz önüne gelmeyen arızası var. Kabul, hiç kaybetmiyorlar ama, kolay kolay maç da kazanamıyorlar. Şöyle listeye baktığımızda son Adanaspor maçı dışında önemli karşılaşmaları (Napoli, Benfica, Galatasaray, Başakşehir) kazanamadığını görüyoruz. Beşiktaş’ın bu maçlardaki takdir edilecek yönü geriye düşse dahi bir şekilde dönüp, maçı teslim olmadan bitirmesi.
Kadıköy’de de aynısı olur mu? Bu soru da zor. Ancak yanıtı kolay: Zor ama, neden olmasın! Bir de şöyle bir durum söz konusu. Siyah-beyazlılar oraya 4 puanlık bir öncelikle gidiyor. Sonuç ne olursa olsun Süper Lig’deki pozisyonu değişmeyecek. Bu durum Beşiktaş’ın ‘rahatlığına’ neden olabilir.
Rakipleri korkuttu
Fenerbahçe’ye baktığımızda bol gollü galibiyetlerle hem ayak seslerini duyurdu hem de rakiplerini korkuttu. Büyük sakatlıklarla (Jeremain Lens, Ozan Tufan) karşı karşıya kalmasına rağmen temposunu ve istikametini hiç değiştirmedi.
O nedenle işte bu bir ‘GALA’ maçı. Ayrıca jenerikte büyük yıldızlar da var: Volkan Demirel, Simon Kjaer, Mehmet Topal, Alper Potuk, Lens ya da Volkan Şen... Van Persie ve Sow. Konuk takımın kadrosu da yabana atılır gibi değil. Fabri, Marcelo, Tosic, ille de Atiba, Tolgay-Gökhan İnler, mutlaka Quaresma!
Çünkü bu adamın son haftalarda becerilerinin, sorumluluğunun ve katkısının büyüdüğünü görüyoruz. Aboubakar ve Cenk Tosun’dan sıkıntıyla gol bekleyenler bir şekilde bunu görüyorlar. Ama daha da ilerisi, bu takımda bir de Oğuzhan Özyakup fenomeni var. Oynadığında toplam kalite ibresi birden yukarı çıkıyor.
Yanlışları çabuk aştı
Kenara bakınca... Dick Advocaat sezon başındaki eksikleri, yanlışları, kendi hatalarını büyük bir sükunetle çok çabuk aştı. Her şeyi olumluya döndürdü. Şenol Güneş ise zor maçların arasında adeta slalom yaparken bir kere bile yere düşmedi, kapılara çarpmadı... Futbolcularıyla tam bir uyum halinde. Sıkıntıları yok mu? Fazlasıyla var. O nedenle zaman zaman gergin, alıngan ve sinirli bir tavır sergiliyor. Ancak asla rotayı şaşırmıyor.
Bu maçı galaya dönüştüren en önemli nedenlerden biri de Beşiktaş seyircisine de Kadıköy kapılarının açılmasıdır. Deplasman seyircisi de katılınca maç anlamlı bir gerçeklik kazanıyor.
DERBİ NOTLARI
Sow boş geçmiyor
Fenerbahçe’nin golcüsü Moussa Sow, Beşiktaş derbilerini boş geçmedi. Senegalli golcü, siyah-beyazlılara karşı oynadığı 7 derbide de gol sevinci yaşadı. sarı-lacivertli oyuncu, toplam 8 gol atmayı başardı.
Sadece Olcay!