İyiyi ararken

Bir yanında 18'lik Diego, diğer yanında 19'luk Robinho. Dünya Şampiyonu, Şampiyonlar Ligi Şampiyonu sansasyonel Ronaldo, kollarını omuzlarına atıp ağabey gibi bu iki ufaklığı sarmalamış, beraberce golü kutluyorlar.
Aldıkları paralarla çeneleri yoran, sahada gözlerin pasını silen Zidane ve Ronaldo, 15 Aralık'ta fakirliğe karşı bir yardım maçı organize ettiler. Tüm parıltı, Santos'un mucizevi 10 numarası Diego ve forveti Robinho'nun etrafındaydı. Copa Libertadores ile kaymak tabakası takımların çekim alanına iyice giren bu ikili, Fenerbahçe'nin yaz başındaki transfer çabaları ile futbolumuzda siftah yapmıştı. Ronaldo'nun saha içindeki teşvik ediciliğiyle zaten standart üstü özgüvenlerini müthiş bir rahatlığa dönüştürdüler. Ama bunu, eğlence maçını kendini gösterme stresiyle boğmayıp güzel futbol içgüdüsünü dökerek yaptılar. Binlerce kilometre ötede ise finallere taşıyıp yerlerini daha genç (!) isimlere bıraktıkları 20 yaş altı Brezilya Milli Takımı, Dünya Şampiyonluğu için son adımlarını atıyordu; Dudu, Kleber, Carvalho, Adailton gibi yeni yıldızlarla.
Bir gün önce Japonya'da, futbolun gerçekleri diye yazdığımız yargıları eninde sonunda bir tarafından delen "Güney Amerika, Avrupa'ya karşı" randevumuz vardı. Boca Juniors, Milan nezdindeki İtalyan sağlamcılığına meydan okuyacaktı. Ama Nesta'sız tahminlerden daha fazla hırpalanabilir olan Milan, savunmayı Avrupalı gibi çok ciddiye alan nadir Güney Amerikalılar'dan Bianchi karşısındaydı. Copa Libertadores finalinde Santos'un deli dolu, davetkar hücum anlayışını 18'lik Tevez'in merkezinde toplanmış, henüz yıldızlaşmamış isimlerle yıkmıştı. Milan da bu farkı yaşadı, kaybetti.
18'lik Cristiano Ronaldo'nun Manchester United'a transferini tıpkı vatandaşı Quaresma'nın Barcelona'ya gidişi gibi dikkate değer bulmuştuk. Quaresma, Barcelona'nın portakal renkli kaosunun içinde biraz görüntü dışı kaldı. Ronaldo, Manchester'in boşluk doldurmak zorunda olduğu mevkinin banko adamı; ama Alex Ferguson onu ilk 11 yapmak telaşına düşmedi: "Premiership'e hazır. Onun için önemli bir yıl olacak, tüm sezonu ilk 11'de oynayarak götürebileceğini düşünecek. Ama onu dinlendirmemiz gereken zamanlar olacak. Çünkü hala kendini geliştirmek zorunda."
Hakan Şükür'ün Sabri'yi ezişi, ardından Sabri'nin gittikçe düşen performansı ve son maçtaki üzücü tekmesi, Selçuk - Kemal gibi yeteneklerin takdir görmemesi, futbola ve teknik adamlara dönük bağnaz bakışlarımızla yukarıdaki tablo çok farklı yerlerde.





SPOR


LUKUNKU'NUN DRAMI
At yarışları
Avrupa Ligleri
Basketbol panorama
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Mehmet yetmiyor
50. ŞEREF YILI
Aile şirketi!
İhtiyar kurt Luce!
Fatih'ten son nokta
Aslan'dan acil havale
Operasyon başlıyor
Jet gibi düştü!
Rüştü'ye teklif
Haber turu...
Ortega bizim canımız
İyiyi ararken