Kadir Onur Dinçer

Kadir Onur Dinçer

kadironurdincer@hotmail.com

Tüm Yazıları

37. HAFTA

İngiltere Premier Lig’de 37. hafta oynanan karşılaşmalar içinde bir tanesi ayrı bir öneme sahipti. Şampiyonluğunu geçtiğimiz haftalarda ilan eden Manchester United sahasında Swansea’yi ağırladı. Chicharito ile öne geçen Kırmızı Şeytanlar’a, konuk ekip Michu ile cevap verdi. Karşılaşmanın son dakikalarında savunmadan ileri çıkan Rio Ferdinand fileleri havalandırarak takımını bir kez daha öne geçirdi ve mücadele 2-1 ev sahibi takımın üstünlüğü ile sona erdi.

Tabi bu maçın sonucundan çok daha önemli bir yanı vardı. 1986’da başına geçtiği Manchester United’ın 27 yıl boyunca teknik direktörlüğünü yapan ve hafta içinde görevi bırakacağını açıklayan Alex Ferguson koltuğunu David Moyes’e devretmenin arefesinde takımının başında Old Trafford Stadı’nda son maçına çıkıyordu. Hal böyle olunca gün özel bir güne dönüşüverdi. Avrupa Kupası finali değildi ama bu yaşayan efsaneyi Düşler Tiyatrosu’nda ekibini son kez idare ederken görmek belki ondan bile önemliydi. Kırmızı beyazlı taraftarlar karşılaşmaya büyük ilgi gösterdiler. ‘Gösterseler ne olacak? Sonuçta stadın kapasitesi belli ve zaten hep dolu oluyor’ denebilir. Olan şuydu: Bilet fiyatları patladı! Reuters dedi ki: Birçok taraftar karaborsada fiyatı 3500 euroya kadar çıkan ‘ticket’lardan temin etti!... Hani coğrafi keşifler, Fransız ihtilali, İstanbul’un fethi gibi gelişmeler tarih yapraklarında belli dönemleri birbirinden ayırmak için kullanılır ya… Sanki futbol tarihindeki dönemleri birbirinden ayıracak, gelecekteki olası bir uzlaşı da Ferguson’un emekliliğini (ya da Manchester’ın başına geçmesini) konuyla ilgili bir yerlere not edecekmiş gibi.. (Vefa faktörünün ötesinde) Bu önemli bilgiye sezgi yöntemi ile ulaşan United taraftarları basit bir vedadan ziyade; tarihe canlı tanıklık eden birer özne olacakları motivasyonu ile biletlere hücum etmiş olmalılar. Kapasitesi 75 bin olan, seyirci rekorunun ise 1939 yılında oynanan Wolverhampton Wanderers-Grimsby Town karşılaşmasında 77 bin ile kırıldığı Old Trafford’da, Fergie’nin vedası için yine sayısı 80 bine yakın bir kitlenin toplaştığı kayıtlara geçti.

Bir devir kapandı

Haberin Devamı

Düşler Tiyatrosu’nda Ferguson’un başrolünde olduğu son oyunda kostüm ve dekor ekibinin çok iyi çalıştığını söylemek gerekir. Maç öncesi tribünlerde görsel bir şölen vardı. ‘En büyük koreografi bizim koreografi’ havasında olmayan, üç boyut olayına girmeyen çalışmada sade bir üslubun benimsendiği göze çarptı. Kulübün Premier Lig tarihinde kazandığı toplam şampiyonluk sayısına ithafen ‘20’, Ferguson ile birlikte kazanılan şampiyonluklar için de ‘13’ rakamları kullanıldı. Bu sayıların yan yana geldiğinde miladi açıdan içinde bulunduğumuz seneyi gösteren 2013’ü oluşturmaları da ortaya çoklu bir anlamı çıkaran hoş bir birleşim sundu.

Sir Alex Ferguson için şarkılar söylendi, tezahüratlar yapıldı. Yaşayan efsaneye iltifatlar düzen, onun dönemine ait başarıları simgeleyen rakamları üzerinde taşıyan dövizleri açan tribünler sahaya çıkışında da kendisini ayakta alkışladı. Tek alkış sesi Old Trafford’daki kırmızı koltuklardan yankılanmadı. M.United ve Swanseali oyuncular karşılıklı durarak oluşturdukları koridordan sakızını çiğneye çiğneye geçen 71 yaşındaki çalıştırıcıya saygılarını sundular. Desibel rekoru olmasa da statta büyük bir uğultu duyuldu. Sonra maç başladı…

Haberin Devamı

Ferguson karşılaşmanın ardından eline mikrofunu alarak yeşil sahanın ortasına geldi. Sözlerine başlamadan önce ağzından sakızını çıkardı. Emeklilik sonrası İşçi Partisi’nden Manchester Belediye Başkanı adayı olacağını söylemese de; büyük kalabalık karşısındaki pozisyonu, yerel bir politikacının hitabını andırdı. Fergie şunları söyledi: “Hayatımın en fantastik deneyimini burada geçirdim. Çok güzel anılarım oldu. Önemli başarılar yakaladık. Bana bu süreçte destek veren tüm camiaya teşekkür ediyorum. Emekliliğim kulüpteki işimin sona erdiği anlamına gelmiyor. Sadece şimdi oyuncularımla terlemektense oturup onları izlemenin keyfini çıkaracağım o kadar. Unutmasınlar ki gelecekte yeni başarılar onları bekliyor. Beklentiler hep orda bir yerde olacaktır. Giydiğiniz formayı, ne kadar iyi olduğunuzu biliyorsunuz. Hiçbir zaman vazgeçmeyin.”

Alex Ferguson, Manchester United ile 38 kupa kaldırarak başarının, 27 yıllık çalışma süresiyle istikrarın, oyuna getirdiği yeniliklerle teknik dehanın sembolüydü. 1999’daki Şampiyonlar Ligi finalinde Bayern Münih karşısında ilk yarıyı 1-0 geride kapattıklarında onun soyunma odasında yaptığı konuşmanın ne kadar etkili olduğunu Giggs anlatıyor. Diyor ki: “O gün o maçı çevirebileceğimize bizi inandırdı.”… Kulüp tarihinde ikinci kez Avrupa’nın bir numaralı kupasının kazanıldığı Nou Camp’taki o maç, son dakikada gelen golleriyle öylesine destansıydı ki maçın hakemi Collina da en unutamadığı karşılaşma olarak bu maçın ismini zikredip durdu. Ki Ferguson taktik dehasının yanında bir motivasyon ustasıdır da!

İngilizlerin ‘futbolu biz yarattık’ havasında takılıp kalmasının tehlikelerini görmüş, gelişen dünya futbolunu takip ederek, bu kaynaktan takımına eklemlenebilecek yararlı parçaları ithal etmekte ustalıklı davranmıştır. Javier Hernandez’in (Chicharito) transfer edilme öyküsü bu konuda izlediği yolun özeti gibidir: “Bir gün scout ekibim bana Meksika’da çok yetenekli bir çocuk olduğunu söyledi. Videolarını izledim, ben de beğendim. Ancak sadece video ile oyuncu transfer edemezdik. Ekibin başındaki adamımı Meksika’ya gönderdim. Burda işi sağlamasını yaptık. 2010 Dünya Kupası yaklaşıyordu, fiyatı artacaktı. Turnuva başlamadan hemen imzayı attırdık.”… Öngörüsü o kadar doğrudur ki, Chicharito, Fransa ve Arjantin gibi takımlara attığı gollerle adından söz ettirecek ve değerini hayli hayli katlayacaktır. ‘Bu genç adam da kim?’ diye araştırmaya başlayan zengin kulüplerin temsilcileri, onun bir kaç ay önce Manchester United ile sözleşme imzaladığını öğreneceklerdir. Scout ekiplerinin çalışma dinamiğindeki etkisi ve ileri görüşlülüğü ile de bir semboldür Ferguson.
Ağzından düşürmediği sakızı, gol sonrası yanakları kızaran Britanyalı sevinci, zafer kutlamalarındaki şampanya ritüeli ile bir fenomendir aynı zamanda. Önce bir tribüne ismi verilir, sonra heykeli dikilir stadın önüne. Old Trafford’un gelecekte ‘Ferguson Park’ olmayacağından kim emin olabilir ki!
8 Mayıs’ta açıkladığı çekilme kararı ile herkesi sarstı. Futbol dünyası demeç yarışına, gazeteler biyografi telaşına düştü. United cephesi üzüldü, başka cepheler sevindi. İngiltere Başbakanı David Cameron kendini tutamadı: “Ferguson’un emekliliğinin benim takımım Aston Villa’nın işini biraz daha kolaylaştıracağını umuyorum.”… Blatter istikrarı övdü, Platini “O, gerçek bir vizyon sahibi” dedi. Milanlı futbolcu Kevin Prince Boateng noktayı koydu: “Bir devir böylece kapandı”.

HAFTANIN KARMASI (4-4-2)

Tim Howard (Everton)
-----------------------------------
Phil Jones (M.United)
Michael Dawson (Tottenham)
Rio Ferdinand (M.United)
Danny Rose (Sunderland)
------------------------------------
Kevin Mirallas (Everton)
Philippe Coutinho (Liverpool)
Frank Lampard (Chelsea)
Clint Dempsey (Tottenham)
-----------------------------------
Daniel Sturridge (Liverpool)
Robin van Persie (M.United)

Haberin Devamı

HAFTANIN TAKIMI
Chelsea

Aston Villa kümede kalmayı henüz garantilememişti. Chelsea Şampiyonlar Ligi’ndeki yerini garantiye almak istiyordu. Villa, Benteke ile öne geçti. Ancak gün Lampard’ın günüydü. 61’de eşitliği, 88’de üstünlüğü getiren vuruşları yaptı. Chelsea 2-1’lik galibiyet ile Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı tanıyan ilk 4 sırayı temin etti.

HAFTANIN YILDIZLARI
Daniel Sturridge-Frank Lampard

Liverpool, Fulham deplasmanında Berbatov’un attığı golle geriye düşse de sezonun formda ismi Daniel Sturridge hat trick yaparak takımına galibiyeti getirdi. Frank Lampard iki golle takımını Villa deplasmanında galibiyete taşıdı. Deneyimli oyuncu mavi forma ile toplamda 203. golünü attı. Bobby Tambling’i geride bırakan Lampard, Chelsea tarihinin en golcü ismi oldu.

HAFTANIN GOLÜ
Jonathan Howson

Norwich City sahasında West Bromwich’i 4-0 mağlup etti. Takımının son golünü atan Howson’ın ceza sahası dışından uzak köşeye yaptığı plase, şık bir golün doğmasına yol açtı.

HAFTANIN KURTARIŞI
David de Gea

Manchester United-Swansea karşılaşması 1-1 devam ettiği bölümde Swansea’den Pablo Hernandez ceza sahasında rakip defansı ekarte etti çaprazdan vurdu, Manchester kalecisi topu çelmeyi başardı.