Skorer Kafa farkı

Kafa farkı

24.06.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kafa farkı

Kafa farkı

       MİLLİ futbol maçlarını tarihte ilk kez, Hitler'den önce Mussolini milliyetçi politikanın hizmetine koymasına karşın; dün Fransa stadında oynanan İtalya - Avusturya maçında faşist bir tutum benimseyenler Avusturyalılar'dı. İtalyanlar'ın ciklet çiğneyerek dinledikleri, Avusturyalılar'ın ise coşkuyla söyledikleri ulusal marşlardan sonra, "don markajı" diye tanımlanan bir forma çekiştirme ve el peşrevleriyle birinci yarıda İtalyanları dizginlemeye çalıştılar, ancak yenemediler.
       Oysa özellikle iki oyuncunun aynı anda ulaşmaya çalıştığı kafa vuruşlarında Avusturyalılar'ın her sıçrayışta on santimlik bir üstünlüğü vardı ve kafa farkıyla kazanmaları işten değildi. Enine boyuna 11 Avusturyalı'nın tek İtalyan dengi Vieri idi. Bu yıl oynadığı İspanya'nın en iyi golcüsü seçilen Vieri dört dörtlük bir oyuncu. İtalyan takımının bir başka özelliği de Dünya Kupası tarihinde ilk kez baba - oğul Maldini'leri bir araya getirmesi. İtalyan takımının antrenörü Cesare Maldini'nin bir zamanlar çok iyi bir oyuncu olduğu biliniyor. Ancak Dünya'nın en büyük sol bek futbolcusu kabul edilen Paulo Maldini'nin boynuzunun babasının kulağını geçtiği biliniyor ve milli takıma seçilmesine kimse "torpilli" gözüyle bakamıyor.
       Şimdi ciddi ciddi anlattığım maçın burasında durup, günlerdir "Ben artık futbol öğrendim!" diye kur yaptığım Milliyet Spor Servisi ve sonunda kestiğim ahkama kanıp benden ciddi maç yorumu isteyen sevgili İhsan Topaoğlu'ndan özür dileyerek şöyle bir ekleme yapmak zorundayım. Bir kadın gazeteci olarak İtalya - Avusturya maçını tarafsız olarak izlememe olanak yoktu, çünkü başta Maldini, İtalyan takımındaki yakışıklı sayısı Avusturya'dan o kadar fazla ki, sanırım İtalyanlar benim dualarım sayesinde maçı kazandılar. Çünkü normalde ikinci yarısı tümüyle İtalyan yarı sahasında oynanan maçı Avusturya'nın kazanmaması için hiçbir neden yoktu. Ancak Schöttel ve yakışıklı olmasına rağmen Vastic başta öylesine sinirli ve saldırgandılar ki, bu psikolojik baskı ellerine geçen pek çok fırsatı değerlendirememelerine yolaçtı. 80 bin kişilik Fransa stadında 25 bin İtalyan taraftarın yer aldığı maçta, ünlü Fiat endüstri sahibi ve başkanı Agnelli, heyecandan tırnaklarını yiyiyordu. Ve Baggio, Avusturya marşlarının karşısında oparet söyleyen İtalyanlar'ın grup liderliğini, dünya kupasında attığı ikinci golle perçinledi.
       1982 yılındaki finalde Almanya'ya karşı kaybedince televizyonlarını pencereden sokağa atan İtalyanlar dün gece rahat uyudular sayılır.