Karelerde kaos var

Satranç Olimpiyatı'nın ev sahibi Türkiye, bir yandan misafirlerini "hiçbir masraftan" kaçınmadan ağırlarken, diğer yandan kendi içindeki "kaosu" örtbas etmeye çalışıyor.
Tek büyük ustasını küstüren Türkiye, mahkeme kararıyla hakkını geri almış oyuncusunu da zor kullanarak takım dışına itti. Uluslararası dereceleri bulunan satranççılarımız ise görmezlikten gelindi.
İstanbul'da Türk takımının bir numaralı masasında oturmak yerine Bosna Hersek Milli Takımı'nın kaptanı olmayı tercih ederek tepkisini fiilen gösteren Suat Atalık'ın kararı kesin, bir daha asla Türkiye adına yarışmayacak. Kendisine ilgi göstermek yerine saçma sebeplerle soruşturma açıldığını hatırlatan Atalık, "Benim için bu defter kapandı. Yakında Bosna Hersek vatandaşı olup, bu ülke adına yarışmalara katılacağım. Benim anlamsız işler ve kişilerle uğraşacak vaktim yok" diyor.
Federasyondan şikayetçi bir başka satranç ustası ise Sertaç Dalkıran oldu. Milli takıma giren ancak eleştirileri nedeniyle Federasyon Başkanı Kahraman Olgaç tarafından afaroz edilen, mahkeme kararıyla yeniden takıma dönmesine rağmen yarıştırılmayan Dalkıran, savcılığa suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Organizasyona gölge düşürmemek için olimpiyatın sonunu bekleyeceğini belirten Dalkıran, "Olgaç hakkında suç duyurusunda bulunacağım ve ayrıca manevi tazminat davası açacağım" dedi.
Olimpiyatın maliyetinin 3.5 milyon dolar gibi çok abartılı bir rakam olarak gösterildiğini ve organizasyonun Türkiye Zeka Vakfı'na ihalesiz verildiğini vurgulayan Dalkıran, "Burada Dünya Amatör şampiyonu Emine Yanık ile Uluslararası Üniversiteler Şampiyonu Burcu Korkmaz yok. Nedeni Türkiye seçmelerinin uygunsuz zamanda yapılarak bazı sporcuların kasıtlı olarak önünün kesilmesidir" iddiasında bulundu.