Skorer Kayhan Pakman'dan Terim'e...

Kayhan Pakman'dan Terim'e...

14.09.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Kayhan Pakmandan Terime...

Sayın Nilay Yılmaz,Yazılarınızı sürekli ve beğenerek takip ediyorum. Sürekli, çocukluğumdan beri Milliyet Gazetesi okurum ve iddaa oynayan bir gencim. Salı ve Cuma günleri yazılarınızı merakla bekliyorum. İnanın Taktik'i alır almaz sizi okuyorum; vallahi!Sayın Yılmaz, ismim Kayhan Pakman. 17 yaşımdayım. İstanbul'da yaşıyorum. Ailem Ayvalıklı. Dedelerim Osmanlı zamanında Kenya'dan gelmiş. Doğal olarak siyahi bir insanım ama Allah'a şükür siyasi değilim. Neme lazım deyip çocukluğumdan beri top peşinde koşturdum. Sayın Yılmaz müsaadenizle size abla demek istiyorum. Ablacım! Benim sizden bir ricam var. Sayfanızda yer verirseniz sevinirim. Ben Yedikule'deki halı sahada çok tanınan bir forvetim. Birçok mahalle takımı beni transfer etmek için teklifte bulunuyor, ama ben çocukluğumdan beri oynadığım arkadaşlarımdan ayrılmak istemediğim için bu transfer tekliflerini reddettim. Yalnız bir süredir onlarla da dargınım. Artık onlarla oynamak istemiyorum. Ablacım dediğim gibi çok iyi bir forvetim ve şu an boştayım. Fatih Hoca'ya sayfanız aracılığıyla seslenmek istiyorum: Milli maçlarımız bitti; önümüzde daha çok zor maçlar var. Dün bir okurumdan gelen mektubu gündemle ilgili olması açısından noktası virgülüne dokunmadan yayınlamaya karar verdim. Milli Takımlar Danışmanı Sayın Fatih Terim umarım bu açık mektubu okur da milli takımımız yeni bir golcüye kavuşur. Hocam dünyanın bir sürü yerinde oyuncu takip ediyorsunuz. Beni niye görmüyorsunuz hocam? Benim neyim eksik? Her maç halı sahada en az üç golüm var hocam. Benim Hakan Şükür'den eksik kalır yanım yok. Hatta Aurello'dan da. Siyahsa ben de siyahım. Hem ben doğma büyüme Türk pasaportluyum. Milli marşımızı da biliyorum. Boysa bende de var. Milli takımda oynamak için daha ne yapayım?Nilay abla, çok yönlü bir oyuncu olduğumu belirtmek isterim. Sırtı kaleye dönük oynayabilme özelliğim olduğu gibi, pivot santrfor da olabiliyorum. Daha önemli bir özelliğim de var. Fatih Hoca kısa forvetlerle, yerden oynamak isterse eğilerek de yüksek performansla oynayabiliyorum. Bloklar arası bağlantı konusunda iyi sayılırım. Halı sahalar küçük olduğu için oyunu kırk metrede oynama konusunda şimdiki ağabeylerimizden daha deneyimli sayılırım. Kader işte ablacım, adım Kayhan değil de Hans olsaydı bugün el üstünde tutulurdum. Saha içi ve saha dışında efendi bir kişiliğim vardır. Emre gibi futbolcu dövmeye kalkmam, el-kol hareketleri yapmam... Topluma örnek bir sporcu olacağıma inanıyorum. Beni al hocam! Yedikule'de abilerim, ablalarım beni sever. Her bayram el öpmeye giderim. Hiçbir büyüğümü de es geçmem. Nilay abla, Fatih Hocam beni de görsün abla. Geçenlerde gördüm ki Ayhan Abim seslendi, o da sağolsun duydu. Beni de duy Fatih Hoca! Ben başkaları için oynamak istemiyorum. Kendi ülkem için ter akıtmak istiyorum.Sayın Yılmaz, Nilay abla, bunu yayınlarsan çok sevinirim. Yolun Yedikule'ye düşerse de beklerim. Merkezde, Arap Kayhan dersen herkes tanır. Kime sorsan gösterir. Her gece dua ediyorum abla, bir seslensem Fatih Hocam beni de duyar diye. Dualarımı kabul eder inşallah güzel Allah'ım. Milli Takım'da olanlardan Kayhan Pakman'ın nesi eksik ki? Di mi abla?Saygılar sevgiler. Kayhan Pakman.Elçiye zeval olmazmış. Benden iletmesi. Sayın Terim, Yedikuleli Kayhan yolunuzu gözlüyor. Haberiniz olsun! Herkes beni sever! Hiçbir yerde, adları bir "unutma beni" olsa bile, bir mezarlıktaki kadar çok çiçek açmaz. Hatıra böyle acımasızdır işte. İnsanın elinden kum saatinden akan kumlar gibi akar gider. Ama unutamadıklarımız vardır. Efsaneleri vardır. "Beni bana bırakın! I love you!" diyerek, erkenden ayrılırken aramızdan... Ağları yırtıp giden gollerin efsanesi... Büyüklerimizin mutluluğu olduğu için sevdik bir kere. Daha ne olsun! Ruhu şad olsun!Not: Bu yazı daha önce 6 Şubat 2007'de yayımlanmıştır. SEVDİK BİR KERE: METİN OKTAY Geçtiğimiz yıllarda İngiltere Premier Ligi'nde yine çok ilginç bir olay yaşandı. Newcastle'ın deplasmanda Arsenal'e 2-0 yenildiği maçta konuk ekipten Jenas'ı atan hakem Bennett bir gün sonra kırmızı kartın yanlış olduğunun farkına varıp, bu kararından vazgeçti. Newcastle'dan bir mektupla özür dileyen Bennett, federasyondan da kartın renginin sarıya çevrilmesini talep etti. İstek kabul edildi ve yıldız oyuncu, 3 maçlık cezadan kurtuldu. Ancak Newcastle böylesine zorlu bir deplasmanda Arsenal karşısında 59 dakika 10 kişi oynadığıyla kaldı. Haberiniz var mı? * Bir gün egzersiz yapmazsam ben bilirim. Ertesi gün gene çalışmazsam orkestra farkına varır.. Üçüncü gün de egzersiz yapmazsam, bütün dünya öğrenir. Aurelio, Milli Takım'da da yangından ilk kurtarılacak kişi. Aaa, önce Terim! Öyle ya, koskoca Galatasaray'ın sırf sözünü yememek için göstermelik transfer yapacak hali yok. Bkz: Inamoto! Ben ders almam, ders veririm... Aferin sana! Evet biz Malta'yı havada karada, denizde, okyanusta, derede, çayda, nerde bulursak yenecek güçteyiz. Saha hariç! LİNCOLN, Brezilya dizilerinin hayranıdır. Saatlerce bıkmadan izler. Yeğeni Eduardo için yapamayacağı şey yoktur. Onun yeri başkadır. Dudu diye çağırır ve her gün bir kez mutlaka telefonla konuşur. Hatta, futbol ayakkabılarının bir kenarında Dudu yazar. Bu da yeğenine duyduğu sevginin bir ifadesidir. Lincoln'ü tanıyalım 8: Allahım'a dua ederek başladığım her yeni günümde 'Rabbim Trabzonspor'umu yönetenler hiç olmazsa bugün boynumuzu dik tutacak bir şey yapmış olsunlar' diyerek dualarımı bitiririm! Ama ne çare! "Merak etmeyin, finallere gideriz" diyen var mı? Alo... Alo... Sesiniz gelmiyor... Duymuyorum... "Gideriz" diyen var mı? Susss! Uyuyorlar! Galatasaray'da sağ bek Uğur'u geçenlerde de yazdım. Onu çok beğeniyorum. Dün akşam çok iyi oynadı. Devam et Uğur. Edecek Abi! Aktör Robert de Niro hayranıdır. Televizyonun karşısında bir pizza veya hamburger yiyerek Niro'nun filmlerini izlemek, onun için keyiftir. Linderoth'u tanıyalım 5: yakantop@gmail.com

Yazarlar