Galatasaray Başkanı Faruk Süren'in Milliyet'te yer alan "Bu takım Fatih hocadan önce de on kez şampiyon oldu. Demek ki esas aktörler oyuncularmış" şeklindeki açıklaması gündeme bomba gibi düştü.
Bugüne kadar sürekli sessiz kalan Terim, Süren'in bu açıklamasından sonra açtı ağzını yumdu gözünü. Süren ve yöneticileri yerden yere vuran Terim, ağır suçlamalarda bulundu. İşte Terim'in son derece çarpıcı açıklamaları:
"Galatasaray'ın eski futbolcusu, eski takım kaptanı, eski teknik direktörü ve Galatasaray'ın genel kurul üyesi olarak, Galatasaray'ın menfaatleri için bugüne kadar hiç ağzımı açmadım. Ancak Faruk Süren'in böyle bir beyanatı, şu ana kadar sabretmiş olan Terim'i bir hayli üzdü. Sayın başkanı kaldırıyorum artık, gereği yok. Çünkü bazı insanlar mevkilerinden dolayı saygı görürler, ama benim gibi insanlar gittikleri yere saygıyı da beraberlerinde götürürler. Faruk Süren'e de gösterilen saygı sadece Galatasaray başkanı olduğu içindir. Başkanın bu ilk hakareti değil. İlk hakareti, Galatasaray başkanının seviyesine yakışmayacak şekilde, 'Sayın Terim dolmuşa bindi' ifadesidir. Osman Tanburacı ile yaptığı röportajdır. Arkasından İviç'e benzetmesidir. İviç'e benzese benzese kendi ve bazı yöneticiler benzer, ben benzemem. Çünkü o beni futbolculuğumdan beri tanır."
"Ümit, Fener'e mi gitseydi ?"
"Lafım, Faruk Süren ve birkaç tane maşası, yani normalde hiçbir özelliği olmayan, Faruk Süren'in emirleriyle hareket eden, yüzünüze gülen fakat arkanızdan yapmadık şeyi bırakmayan bazı yöneticileredir, herkese değil. Bundan herkes payını alabilir, herkes de cevabı verebilir. Bu cesaretleri varsa. Fatih Terim futbolda kimin aklına ihtiyacı var ki dolmuşa bindi diye bir kelime hak ediyor. Ümit, Ergün ve K.Hakan'ı Galatasaray'a kazandırmak için Ali Dürüst ile beraber uğraştıktan sonra maalesef, 'Madem gidecekti neden bu transferleri yaptırıp da bize fazla para ödetti' diye çok komik bir sav ortaya çıktı. Yani üç milyon
dolar teklif edilmiş Ümit, Fenerbahçe'ye mi gitseydi ? UEFA Şampiyonu takımı korumaya çalıştım. Çünkü o gün Fiorentina'ya imza atmamıştım. Ancak ne hikmetse Fiorentina ile görüşme sonrası ben imza atmadan geldim. Ancak ikna yemeği denilen bir
yemek bir türlü verilmedi Faruk Süren tarafından. Çünkü Cenevre'ye gitmesi gerekiyordu, 'sonra görüşürüz' dedi. İyi, peki. O zaman bunun sonunda biz olduk bırakıp giden. Olay benim bırakıp gitmem şeklinde değildir. Başkan beyanat veriyor. "Aktörler, oyunculardır". Ben başka bir şey söylemedim ki. Ben dört sene hizmetten başka bir şey düşünmeyen Fatih Terim, acaba bir teşekkürü hak etmedi mi ? Bu kulüpte hizmet veren Müfit Erkasap, Hakan, Arif, masör Rıza bir teşekkürü hak etmedi mi ? Bunun karşılığında biz bunu mu hak ettik. Bakın ben size entresan bir şey okuyacağım."
"Çizmeyi aştılar"
'Sayın Fatih Terim. Değerli hoca, sevgili dostum. Dört yıl üst üste Türkiye şampiyonluğunun yanısıra UEFA Kupası'nı da kazanarak başarının zirvesine gelmişken, buraya gelmenin sevincini coşkuyla tam kutlayamadan yollarımızı ayırdık. Diğer yandan UEFA Kupası'nı kazanmanın onursal ödülü olarak Real Madrid ile 25 Ağustos 2000 tarihinde Monte Carlo'da Süper Kupa mücadelesi hakkını da senin yönetimindeki Galatasaray kazandı. Gerçi artık sevgili orkestra şefimiz, orkestrasını bu Süper Kupa maçında yönetemeyecek ama, belki seyretmeye gelir düşüncesiyle seni ve eşini bu müsabakaya davet etmek istiyoruz". Faruk Süren.'
"Şimdi bundan üç beş gün önce bu duygularla, bu faksın gönderildiği orkestra şefi nerede ? Sadece enstruman çalanlar mı var ? Netice itibariyle aslında Faruk Süren için bunlar yadırganmamalı. O rahattır, geniştir, bunları kabul eder. Maçtan önce kaptan Bülent'e ben bir faks yolladım. Burada Lucescu'ya teşekkür etmek istiyorum. Gönderdiğim faksın soyunma odasında okunmasını istemiş. Maçtan sonra da bana teşekkür eden bir kişi vardı. O da Lucescu. Düşünebiliyor musunuz, 15 tane Galatasaray yöneticisi var, bir tane de başkanı var. Bir tek teşekkürü benden esirgediler ve utanmadan şimdi çıkıp da böyle beyanat veriyorlar. Bazılarının dört sene bastırılmış duyguları vardı galiba. Benim karizmam altında ezilenler şimdi ben yokum orada zannediyorlar. Ben sustum onlar çizmeyi aştılar. Ancak bir yönetici vasıtasıyla telefonla bana kerhen 'bir yemek yiyebilir miyiz' diyen başkan. Bir kişinin yolcu etmediği Fatih Terim, sezon açılışında kimsenin başarılar dilemediği Fatih Terim, hiçbir şey beklemeden sadece Galatasaray'a hizmet etmiştir."
"Dinimi de değiştiririm"
"Seçimden bir hafta önce sayın Atilla Donat, sayın Ali Dürüst, sayın Celal Gürcan, sayın damat, pardon Burak Elmas ve eşlerimizin beraber olduğu bir yemekte sayın Süren'e dedim ki, 'Sayın başkan kararınız nedir ?". O da bana aynen şu ifadede bulundu. '
Yüzde 99.9 yokum hoca. Eşimi kaybettim, işimi kaybettim, sıhhatimi kaybettim, paramı kaybettim ve bir türlü de yaranamıyorum. Onun için şu anki düşüncem böyledir'. 'Kesin mi başkan ?' diye sordum. 'Sadece 99.9'un biri var' dedi. Ve sonra ben bıraktım gittim öyle mi ? 'Ben istediğim kararı alabilir miyim ?' başkan dedim, 'evet' dedi kendileri. Yine başkanın yemeğinde ben dedim ki, 'Fenerbahçe'nin bana teklifi var. Bazıları bu para için dinini değiştirir, ben kulübümü değiştirmem.' Bir yöneticimiz de elini kaldırarak 'Ben dinimi de değiştiririm" dedi. Ben kulübümü değiştirmedim. Bana methiye düzenlerin şimdi beni üzmesine gerek yok. Bıraksınlar Türkiye'yi temsil eden insanlar burada rahat çalışsınlar."
"Meydanı boş buldular"
"Savarona yatında, önceki gün, Sakıp Sabancı'nın da olduğu yeri söylüyorum. Onlar zannediyor ki biz hiç haber almıyoruz. Arkamızdan konuşmayı bir utanmazlık olarak kabul etmiyorlar. Benim karşımda ceket ilikleyenler, benim odama kapımı vurmadan giremeyenler maalesef meydanı boş buldular galiba. Ve onlara ses çıkarmayan bir başkan. Başkanın dünürü bile benim hakkımda beyanat veriyor. Yani bu nasıl bir şeydir. Galatasaray'da bir mekanizma yok mudur, ki vardı, tepki gösterecek. Ancak bakıyorum ki üç aydır kimse seslenmiyor. Ben değerlere zarar vermemek için çok sustum, ancak bakıyorum ki çok rahat bir şekilde istedikleri atı oynatacaklar. Öyle bir şey yok. Bir Galatasaray yöneticisi şunu söylüyor bakın. Gözlüklü bir yöneticisi. İnşallah bir gün karşılaşırsak bir yerde onun gözlüğünü alacağım gözünden. Diyor ki, 'Seçimden üç gün evel bizi sattı'. Galatasaray kongre üyelerinin, Galatasaray'ın tarihi kararı arifesinde doğru dürüst oy vermeleri için istifa ettim. Çünkü benim demediğim şeyleri söyleyenler vardı. Şirket olmazsa Fatih Terim'de çalışmayacak. Ben böyle bir şey hayatımda söylemedim. Kimseye alet olmadım, kimse de beni kullanamadı. Israrla sustuğum şeyi de bozmak istiyorum ve bundan sonra da özellikle takip edeceğim. Ne varsa kimsenin bilmediği söyleyeceğim. Çünkü Galatasaray seyircisiyle, Galatasaray camiasıyla benim ilişkimi, benim onlarla olan duygusal bağımı kimse koparamaz. Ne Faruk Süren, ne üç yüz tane Faruk Süren. "
"Herkes adam gibi davransın"
"Gazeteyi bana faksladıkları zaman önce bir defa şok geçirmedim desem yalan olur. Ancak televizyonda insanların gözüne baka baka yalan söyleyenler, gazetelerde de yalan söylememezlik edemezler. Monaco'ya gitmedim. Çünkü gittiğim zaman ilgi göreceğim için yine bazı arkadaşların bastırılmış duyguları ortaya çıkabilirdi. Ben kendileri rahat etsin diye gitmedim. Demek ki biz hiçbir şey yapmamışız. Benden evvel de on sene şampiyon olmuş. Biz başka bir şey demedik ki. Biz, ben, Bülent, Müfit, Eser ve diğer arkadaşlarım sadece hizmet verdik. Onun için herkes ayağını denk alsın, adam gibi davransın, insan gibi davransın. Kadirşinas olsun, vefa bilsin, adamlık bilsin. Eğer bilmezlerse, bir insan çıkar haddini bildirir. Yalanlarla bir yere kadar gidersiniz."
"Baba parası ile geçinenler"
"Ben bunlarla dosttum, düşman değildim. Ne oldu da böyle beyanat veriyorsunuz. Savarona yatında arkamızdan konuşuyorsunuz. Buna Mehmet Cansun'da dahildir. 'O benim kardeşim kadar sevdiğim aile dostumdur' diyen. Şimdi soruyorum aile dostu diyenler, bir defa Fulya Terim'i arayıp başarı dilemişler midir ? Bu mudur Galatasaraylılık, bu mudur dostluk ? Onların dostluğu pazara kadar, bizim dostluğumuz daima mezara kadar. Onların seviyesizliğine inmek istemedim ama bundan sonra herkesle çatır çatır, patır patır, kütür kütür, nerede ne zaman nasıl istiyorlarsa Fatih Terim artık burada. Yabancı bir ülkede savaş veren bir insana kimse yardım etmiyor. Kaldı ki bunlar başarılı olmamızı da istemiyor. Bu ülkede herkes kimin ne olduğunu biliyor. Mevkiler insanları yanıltmasın. Çünkü insanların sonunda baki kalan tek şey insanlığıdır. Futboldan bihaber olanlar, baba parası ile geçinenler yalanlar söyleyecek, arkamdan laf söyleyecek. Hangi ahlaki kurallara sığar ? Adamlığa hiç sığmaz. Zaten onların adamlığı yok da, hangi kurallara sığar. Onun için herkes ayağını denk alsın, fazla konuşmasınlar. Eğer, hakikaten bir başkansa, kişiliğine biraz inanıyorsa, Galatasaray kongre üyesi böyle konuştuktan sonra hemen onu disiplin kuruluna vermesi lazım. Vermezse daha da ağır şeyler söyleyeceğim. Onun için şimdi sadece beni dinleyip sessiz kalmak yok. Bana söyleyemeyip, restaurantlarda, Savarona yatında, sadece arkamdan konuşmayı adamlık bilenler, bir gün yüz yüze konuşmayı cesaret örneği olarak alıp, çocuklarına anlatacakları önemli bir misal bulsunlar. Benimle konuşurken çok dikkat edecekler. Benim sırtıma basıp 'Biz onu göndermedik, o bizi kendiliğinden terk etti' gibi bir sözle beni çirkin göstermenin anlamı yok. Galatasaray kongresinde hocasına bir teşekkürü çok gören kompleksli yönetimin ve başkanın konuşmaya hiç hakkı yoktur. Ben bunları hak etmedim. Ben Galatasaray'a aslan gibi hizmet ettim. Gerektiğinde cebimden para vererek yaptım. Başkanın dünürü çıkıp Turgay Şeren'e demiş ki, 'Biz bir ton para verdik'. Demek ki başkanın akrabaları da başkan gibi konuşma hakkına sahip oldu artık. Burası Galatasaray. Galatasaray Galatasaraylılar'ındır. Başarılar bir yere kadar örter, her şeyi örtmez. Bugün başkan Monaco prensinin masasında oturuyorsa bu futbolcuların ve bizim UEFA kupasını kazandığımız için oturuyordur. Faruk Süren olarak değil, Galatasaray başkanı olarak oturuyordur. Onun için mevkilerinin kıymetlerini bilsinler. Galatasaray'da bu işi yapabilecek binlerce insan var. Ona göre davransınlar."
Gözlüklü yöneticiden sert yanıt
"Terim beni iyi bilir" Osman Hattat, "O gitti diye oturup ağlayacak mıydık ?" dedi FIORENTINA Teknik Direktörü Fatih Terim'in, şok açıklamaları arasında "gözlüklü yönetici" olarak gösterdiği Osman Hattat, Cim - Bom'un eski hocasına sert yanıt verdi. Hattat, "Bu sözü bana söylediğine inanmak istemiyorum. Sayın Fatih Terim kime ne söyleneceğini, kime ne söylenmeyeceğini de, beni de iyi bilir. Kimin gözlüğünün alınıp alınmayacağını da bilir. Herhalde dili sürçtü" dedi.
HATTAT, "Her antrenör kulüp değiştiriyor. Hangisi eski kulübüne söz ediyor. Daum Beşiktaş'tan gitti, neler söylendi. Hiç ağzını açtı mı ? Faruk Süren'in söylediğinde ne var ki kızıyor. Elbette esas aktörler futbolcular. Dünya'nın en iyi antrenörü olsan da futbolcuların işe yaramazsa ne olur ? Bütün bu sesler, kendilerinden sonra başarı olmayacağını düşünenlerindir" diye konuştu.
G.SARAY yöneticisi açıklamalarını, "Sayın Süren'in Prens Rainer'in yanında kendisi sayesinde oturduğunu söylüyor. Doğru söylüyor. Göztepe'yi ikinci ligden birinci lige çıkardı, Ankaragücü'nü Şampiyonlar Ligi'ne taşıdı. Başarı varsa camianın başarısıdır, kişilerin değil. Hiç kimse camianın önüne çıkmasın. Ne yapacaktık ? Terim gidince oturup ağlayacak mıydık ?" diyerek tamamladı.
CANSUN: "Ben de onu bekliyorum"
FATİH Terim'in, konuşması sırasında "Aile dostum" diye söz ettiği ve eleştirdiği Mehmet Cansun da tepkisini ortaya koydu. Galatasaray İkinci Başkanı, kendisinin de Terim'e kırgın olduğunu belirtti, "Bana hala Allahaısmarladık demedi. Ben de onu bekliyorum" dedi.
CANSUN, "Fiorentina'ya gittiği gece beraberdik. Bana hiçbir şey söylemedi. Ama Ali Dürüst'e telefon açıp İtalya'ya gideceğini söylüyor. Bu iş böyle televizyonlarda olmaz. Ortada bir şey varsa gelsin karşılıklı görüşelim" ifadelerini kullandı.
"Bu sözler ayıp"
FATİH Terim'in açıklamaları G.Saray'ın önde gelenleri arasında da geniş yankı buldu. Camianın etkili isimleri, Terim'in konuşmasının aşırı sert olduğu ve dozun kaçtığı görüşünde birleşti. Hayri Domaniç, olayı "nezaketsizlik" olarak yorumlarken, "Fatih Terim bu kulübe büyük hizmetler vermiştir. Ama onun ötesinde 'her şeyi ben yaptım' yanlışı vardır. Herkes bir bütündür. Bu sözler ayıp. İnsanlığa yakışmaz. Asabınız bozulmaya başladı mı bilinki aklınız azalıyor demektir" diye görüş belirtti.