En büyük hakem hataları aleyhinize olsun!
“Gördüğünü çalamadı”,”Yüreği yetmedi”,”Bariz ofsayt”, “Net kırmızıydı”, “İçeriden çıktı”, “Hep hatalar aleyhimize” ve daha niceleri! Yok canım, yanlış anlamayın, İspanya’daki tepkilerden bahsediyorum!
***
***
Maçın hemen başında Giovani dos Santos’un ofsayt olmayan ve kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyon, resmen bulunduğu yeri inkâr edercesine gözüken yardımcı hakemin ofsayt bayrağı ile kesildi(Şekil-3). Daha sonraki dakikalarda ise Meksikalı oyuncu, sağ çaprazdan gerçekten güzel bir gol attı. İkinci yarıda hakem Jose Antonio Teixeira, öyle bir penaltı verdi ki evlere şenlik!(Şekil-1). İşte burada “futbol oynayan hakemin farkı” ya da “top omuza çarparsa nasıl gider”, “bir oyuncuya faul yapılırsa nasıl düşer” gibi futbolun doğasına dair hareketleri bilmeyen bir hakem varsa, ne yaparsanız yapın, nafile olduğunu anlıyorsunuz. Maça dönersek, Colunga’nın da 2 golle Getafe’yi sırtladığını belirtelim.
***
Sakat ve cezalılarından kurtulup, ideal 11’e yakın bir kadro ile sahaya çıkan son haftaların şanssız takımı Zaragoza, bu kez de hakemlerin kötü yönetimine takıldı. Valencia’nın ilk golünün ofsayt olduğu maçta, sonlara doğru Zaragoza’lı oyuncuların ceza alanına gönderdiği ortada, Valencialı defans oyuncusunun kendi kalecisi ile çarpışmasına faul veren hakem Carlos del Cerro Grande, hem küme düşme hattındakini Zaragoza’nın kritik galibiyetini engellemiş oldu, hem de pozisyona nasıl faul çaldığını seyrettiğinde inanamayacak bir karara imza attı. Valencia’da Jonas’ın 2 golü ise akıl doluydu:2-2
***
Betis’ten 2 korner, 2 kafa golü…. Jorge Molina ve Mario’nun attığı kafa gollerinin ortalarının sahibi ise Benat Etxebarria idi. Kolombiya’lı Pabon da, yine Etxebarria’nın ortasına yaptığı kafa vuruşunu takip edip, kaleciden dönünce tamamlayarak skoru 3-0’a getirdi. Bu maçta da hakem hataları gündemdeydi. Javier Estrada Fernandez’in hem penaltının oluşundaki yanlış kararı bir tarafa, daha da vahimi penaltıda topun önce üst direğe çarpıp, sonra kale içine düşmesini yardımcı hakemiyle birlikte göremediler ve pozisyonu devam ettirdiler(Şekil-2). Daha ne olsun!
***
HAFTADAN SATIRBAŞLARI
Avrupa Ligi’nden elenen Atletico Madrid, son haftaların en formda takımı Espanyol karşısında sadece Falcao’nun penaltısıyla 3 puanı alabildi. Espanyol, Madrid temsilcisine evindeki ilk kaybı yaşatmak üzereydi ancak Longo pozisyonu değerlendiremedi.
***
Riki-Pizzi ortaklığı Deportivo’ya sezon başından bu yana goller getiriyor ancak,ah işte defansta verilen onca pozisyonlar ve yenen goller olmasa! 73.dakikaya kadar 1-0 önde gelen Deportivo, Kaka’nın uzaktan mükemmel şutuna, Ronaldo’nun asistinde Higuain’e engel olamadı ve Segunda için gün saymaya başladı gibi. Real ise Salı gecesi beklenmedik güzellikte bir futbol oynadığı maçta Barça’yı Kral Kupası’nda 3-1 ile CampNou’da yenmeyi başarıp, finale yükseldi.
***
Emery’nin günden güne yükselen Sevilla’sını Villa ve Messi ile 2-1 yenen Barça, son saniyelerde Negredo’nun boş kaleye atamadığı golle Kral Kupası’ndaki ElClasico’ya sürpriz kayıpla gitmemeyi başarmıştı ancak defanstan gelen olumsuz sinyaller, Real karşısında kendisini gösterdi ve 3-1’lik mağlubiyet, üretken olamayan ve eskiye oranla enerjik, istekli gözükmeyen futbolun sonucunda kaçınılmaz oldu. Cumartesi günü 17’deki Bernabeu ElClasico’sunda tekrar heyecanı yaşamak dileğiyle.
***
Sociedad’ın, müthiş yenilmezlik serisi devam ediyor. Bilbao deplasmanında 1-0 yenik duruma düşmesine rağmen sahadan 3-1 ile ayrılmakla kalmayıp, hem atak organizasyonlarında, hem de defansta çok iyiydi. Carlos Vela yine klas bir gole imza attı.
***
Skora bakılıp aldanılmaması gereken maçlardan biri Levante-Osasuna idi. İlk 45’te sadece Obafemi Martins’in altıpastan 2 net pozisyonunu kurtaran kaleci Andres Fernandez soyunma odasına en az 2 farkla gidilmesini engelleyen isimdi. İkinci yarıda ise bu kez atak gözüken ve gol arayan Osasuna idi. Masoud’un 87.dakikada golü görülmeye değerdi. Kike Sola ise yine affetmedi ve Levante defansının çıkarken kaptırdığı topu, nefis bir vuruşla ağlara bıraktı:0-2.
***
Iago Aspas’ın Celta için ne demek olduğunun; evinde oynamanın avantajının nasıl anlatılacağının bu sezon Avrupa’daki pek çok ligden ilk örneği Celta Vigo. Ligdeki 23 puanlarının 19’unu evlerinde alarak bunu bir kez daha gösterdiler. Maçtan akıllarda kalan bir diğer enstantane ise Ighalo’nun Granada adına attığı şık vole golü idi. Bol pozisyonlu maçın 2-1 bitmesinin ise ilginç olduğunu belirtmek lazım.
***
Ligin ilk devresinde rakibine deplasmanda 6-1 yenilen Vallecano, bu kez evinde Valladolid’ten 3 puan bekliyordu ancak akıllarda sadece Amat’ın orta sahaya çok yakın noktadan attığı nefis golü kaldı. Belki puan için Vallecano’ya yetmedi ama La Liga’nın unutulmayacak golleri arasına girdi.
***
SÖZÜN ÖZÜ: Bu hafta Türk hakemliği, Hüseyin Sabancı ve Serkan Çınar gibi 2 genç hakemin çok zor maçlardaki başarısına rağmen tabii ki yine çok tartışıldı. 3 büyük stadyumda nadir görülen cesarette idiler. Elbette hataları oldu. Ancak dik durmayı bildiler, eyyamdan uzaktılar. Etkilenmediler.
Dünyanın herhangi bir yerinde de bu hatalar sürekli olmaya devam edecek. Hatta bizdeki hatalar, yazımın başında özellikle verdiğim La Liga’daki bu haftanın hakem hatalarından çok daha hafifdi. Futbol hatalar oyunudur klişesine belli oranda itibar etmeliyiz, ancak bu oyunda hakemin de bu hataların doğal bir parçası olduğunu unutmamalıyız! ***
İstediğiniz teknolojiyi getirin, istediğiniz kamerayı yerleştirin, hangi ülkede ya da ligde olursanız olun hataları sadece azaltabilirsiniz, asla yok edemezsiniz, iyi eğitimlerle yönetimlerini iyileştirebilirsiniz. Hakemlerinize çağdaş futbol yorumunu öğretmediğiniz veya bu yönde antrenmanlar ve eğitimler yaptırmadığınız sürece sadece çizgiyi geçip geçmediğini düzeltebilecek çözüm bulabilir, ilerleme kaydedemezsiniz. Avantaj uygulama, oyun kontrolü, faullerin yorumlanması, takım taktiklerine göre hakemin sahada yer alması ve niceleri. Bu konular için geniş çaplı eğitimler ve psikolojk hazırlık da şart. Bu açıdan, Türk hakemlerinin Avrupa’da Jaap Uilenberg ile birlikte daha fazla boy göstermesinde, tabii ki Ulenberg’in katalizörlüğünün etkisi olmakla birlikte, hakemlerimizin de Avrupa performanslarının rolü büyük. Bugün, Avrupa’da özel maçlara bile davet edilen hakemlerin Türk olmasında, bir döneme damga vuran Collina, Anders Frisk, Urs Meier, Gilles Veisseire gibi top class hakemlerin bugün koskoca Avrupa’da bir benzerine rastlayamamamızın da önemli yeri var. Sizler dövseniz de, zihninizde fesat senaryolar cirit atsa da gerçekler böyle.
***
Futbolcunuz top oynama arzusu ve isteğinde değilse, hakemi aldatmanın yollarını arıyorsa, agresif tavırları ile seyirciyi tahrik ediyorsa, kazanmak için her yol sizin için mübahsa, yöneticileriniz veya bazı formalı kalemleriniz nalıncı keseri gibi işlerine geldiği zaman ”hakemin lisansı yırtılsın” zırvalığını sürdürüyorsa en büyük hakem hataları aleyhinize olsun. Amin!
HAFTANIN KARMASI
(3-5-2)
Andres Fernandez (Osasuna)
--
Dani Alves (Barcelona)
Miranda (A.Madrid)
Mario(Betis)
--
Zurutuza (Real Sociedad)
Abdel(Getafe)
Kaka(Real Madrid)
Iago Aspas(Celta)
Benat Etxebarria (Betis)
---
Colunga (Getafe)
Kike Sola (Osasuna)
HAFTANIN TAKIMI
Osasuna
Ligin ilk yarısında herkesin küme düştü gözüyle baktığı Osasuna, 12 Ocak’taki Real Madrid beraberliği de olmak üzere bugüne kadar oynadığı 7 maçta 4 galibiyet 2 beraberlik ve 1 Barcelona yenilgisinin karşılığında 14 puan almayı başardı. Obafemi Martins gibi etkili forveti olan Levante’yi deplasmanda önce durdurdu, sonra da maçın sonlarına doğru bulduğu gollerle yenmeyi başardı ve biraz daha düşme potasından uzaklaştı
***
HAFTANIN YILDIZI
Benat Etxebarria (Betis)
Ev sahibi Betis’in 3 farkla Malaga’yı yenmesinde en önemli faktörlerden birisiydi. Sadece asistleri değil, orta alanı ve kanatları kontrol eden oyunuyla da takımının öne çıkan sıradışı oyuncusu oldu.
***
HAFTANIN GOLÜ
Amat (Vallecano)
Her ne kadar takımına puan kazandıramasa da La Liga jeneriklerinde yıllarca yer alabilecek bir gole imza attı. Orta saha çizgisine 5-6 metre mesafeden harika bir aşırtmayla kaleye gönderdi ve ileriye çıkan kalecinin üzerinden top ağlarla buluştu.
***
HAFTANIN SAYILARI
- La Liga’da ilginç bir hafta sonu yaşadık. İlk 45 dakikayı geride kapatan takımların sahadan galip ayrıldığı 3 maç izledik. Barcelona, Real Madrid ve Getafe bunu başaran takımlar oldular.
-5 maçı deplasman takımları galip bitirirken, 4 maçta ise ev sahipleri güldü. Haftanın tek beraberliği Zaragoza-Valencia’dan çıktı.
-30 golün atıldığı haftada 10 maçın 7’si 2-3 gol aralığında, 3’ü de toplam 4 golle sonuçlandı.