20.05.2025 - 08:32 | Son Güncellenme:
Vah benim Fenerbahçem! Fenerbahçem diyorum, bu takımı tuttuğumdan ya da gönül verdiğimden değil, bir Türk takımının, nasıl birinin elinde oyuncak olmasından...
Artık adam resmen bizimle dalga geçer hale geldi. Nasıl olsa elinde kapı gibi sözleşmesi var. Kovulsa bile tıkır tıkır parasını alacak ya, üçüncü sınıf teknik direktörün yapmayacağı hataları, burada uyguladı, ardından da, "Biz aslında bir şey kaybetmedik. Kaybetmeniz için sizin olması gerekiyor" diyor. Fenerbahçe Yönetimi ise kendisini kurtarmanın telaşıyla ona tek bir laf bile etmiyor, edemiyor.
'TÜM DERBİLERDEN BOYNU BÜKÜK AYRILDI'
Siz pek fark etmediniz ama, çok şey kaybedildi Senhor Mourinho... Fenerbahçe, sahip olduğu o kadar fazla değerini kaybetti ki... Yaptığınız ucube kadrolarla gücünü kaybetti. Aldığınız sonuçlarla itibarını kaybetti. Tüm derbilerden boynu bükük ayrılarak gururunu kaybetti.
Elinde olmayıp da kaybettiği bir şey var ki, o da şu; geleceğini kaybetti. Bugün yeni yetişenler arasında Galatasaraylılar çoğunlukta görünüyorsa; bugün çocuklar, Icardi sevinci yapıp, Osimhen maskesi takıyorsa, bunun son dönem sorumlusu sizsiniz. Babadan, atadan Fenerbahçeli olup da, okula boynu bükük giden evlatların hayallerinin katili de sizsiniz. "Bir anlamda başarılı olduğumu düşünüyorum. O da; bütün dünyanın Türkiye Ligi’ni nasıl bir lig olduğunu görmesi anlamında. Artık herkes Türkiye Ligi’nin nasıl bir lig olduğunu biliyor" diyor hazret...
'BAŞKAN ALİ KOÇ SON KURŞUNUNU SİZİNLE HARCADI'
Keşke, çatır çatır futbol oynatıp, fırsatları değerlendirip, onun ardından, "şerefli ikincilik" ile gururlanabilseydiniz... Siz, Türkiye Ligi'nin nasıl bir lig olduğunu göstermediniz, Mourinho'nun artık demode, bitmiş, çökmüş bir teknik adam olduğunu gösterdiniz. Aslında buraya gelirken de birçok kişi bunu biliyordu ancak, dökülmeyen yaldızlarınızın bir kısmı, koltukta oturanların gözlerini kör etmişti. Başkan Ali Koç, "Denize düşen, yılana sarılır" misali, son kurşununu sizinle harcadı. "Daha ne yapayım?" demenin Portekizcesi oldu görev almanız...
Böyle bir ortamda, taraftar için, "Ben de olsam gelmem" diyebiliyor Mourinho... Fenerbahçe'nin taraftarını tanıyamamış belli ki... Tanıtan da olmamış. Sadece Fener özelinde de değil, Galatasaraylısı da, Beşiktaşlısı da öyle... Pazara kadar değil, mezara kadar tutkulu."
Sadece onlar da değil; Kocaelilisi, Bursalısı, Eskişehirlisi, düşse bile yanındadır takımlarının... Türkiye'nin nasıl bir lige sahip olduğunu göstermekle övünüyorsunuz ya, keşke önce siz öğrenebilseydiniz.