Ömer Çatkıç: Ersun Yanal bana 'gitme' dedi

Eskişehirspor, Gaziantepspor, Gençlerbirliği, Bursaspor ve Antalyaspor’da forma giyen eski milli kaleci ve teknik direktör Ömer Çatkıç, Futbol Extra'nın Nisan sayısında açıklamalarda bulundu. İşte o röportajdan öne çıkanlar...

"BEŞİKTAŞ'A GİDECEKTİM"

Beşiktaş ile anlaşmıştım ama Milli Takım’daki hocam Ersun Yanal’a danıştığımda Beşiktaş’a gitmememi söylemişti. Kalede Cordoba oynadığı için Milli Takıma çağrılmazsın demişti. Bu sebepten 2005 sezonunda Beşiktaş’a gitmedim. Hayatımın hatasıydı belki de. Yurt dışından ise zaman zaman teklifler geldi. En ciddi teklif Alman takımı Wolfsburg’tan gelmişti. Menajerim vasıtasıyla iletişime geçmişlerdi. O zaman yaşlı bir kalecileri vardı. Bir yıl yedek kalıp diğer sezon ben oynayacaktım. Almanya’ya da bu sebepten gitmedim. Gaziantepspor’la hem UEFA oynuyorduk hem de Milli Takıma gidiyordum. Gaziantepspor’un bu durumu kalmamda etkili olmuştu.

"GÜNÜMÜZDE KALECİLER"

Futbol çok gelişiyor. Her sene daha da hızlanıyor. Oyuncu profilleri değişiyor. Örnek olarak benim oynadığım dönemde uzun boylu ve atletik yapılı kaleciler tercih ediliyordu. Son zamanlarda uzun boylu yerine ayakları daha iyi, reaksiyonlu ve teknik açıdan daha güçlü kaleciler tercih ediliyor. Stoperlerde ise oyun kurma özelliklerinin çok iyi olması gerekiyor. Bu şeklide değişiklikler oldu. Ben de bu değişiklikleri yakından takip ediyorum ve çalışmalarımı sürdürüyorum.

"BREZİLYA MAÇINDA BEKLERİ İZLEDİM"

Ben 20 yıl boyunca futbol oynarken sahanın içinde teknik direktör gibiydim. Çünkü oyuna hiçbir zaman sırtınızı dönmüyorsunuz ve sürekli topun oynadığı alanı ve diğer futbolcuları takip ediyorsunuz. Stoper, sağ bek, forveti bile oyun içinde yönlendiriyorsunuz. Hatta Dünya Kupası’nda ikinci kaleci olmam söyle bir eğitim verdi. Yedek kulübesinde teknik direktörlük kursu aldım. Özellikle Brezilya maçında Roberto Carlos ve Cafu’yu izlerken beklerin çizgi halinde kalması ve hücuma nasıl destek olduklarını daha o zaman görmüş oldum. Yıllar sonra burada antrenörlük kursuna gittiğimde Dünya Kupası’ndaki bu olay yeni anlatılıyordu. Aradan 10 sene geçmişti. Gözlem yeteneğimin iyi olduğunu düşüyorum. Dünya Kupası ve Konfederasyon Kupası’nın da bana büyük katkısı olduğuna inanıyorum.

"MOURINHO'NUN DÖNEMİ BİTTİ"

Simeone ve Guardiola’nın oynattığı futbolu çok beğeniyorum. Hayranlıkla izlediğim ve şu an bana göre en iyi sisteme sahip olan hocalar. Bir dönem Mourinho’nun oynattığı futbol üst düzeydi ama bu sezon Mourinho’nun değişen futbolu ıskaladığını düşünüyorum. Bekleri hücuma göndermeme, defansif orta saha ya da sadece ilerideki üç futbolcunun atak yapmasıyla skor üretme fikri eskide kaldı. Futbol artık takım halinde hücum, takım halinde savunma mantığı ile oynanıyor. Bu açıdan Mourinho’nun Simeone ve Guardiola’nın gerisinde kaldığını düşünüyorum.

VOLKAN DEMİREL & MİLLİ TAKIM

İşler kötü gidince ben yokum deyip kaleyi bırakmak işler iyi gidince de hiçbir şey olmamış gibi geri gelmek çok hoş değil. Volkan Demirel’in yaptığı hareketin arkasında durmasını beklerdim. Milli Takımı gençlere bırakıyorum demesi çok daha etik olurdu. Bu şekilde tavır sergileseydi kamuoyundan da destek görürdü. Volkan Babacan’ın hak ettiğini düşünüyorum. Hollanda ve Çek Cumhuriyeti maçında iyi bir performans gösterdi. Kesinlikle milli formayı hak ediyor. Milli Takımdaki en büyük sorunun stoper ve santrfor olduğunu düşünüyorum. Bu iki bölge çok büyük eksiklik var. Bunu Fatih Terim nasıl çözecek benim için çok büyük bir soru işareti. Milli Takımın EURO 2016 performansı da bu konuya bağlı.

(Sporx)