Rıdvan Dilmen

Rıdvan Dilmen

rdilmen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Maçtan önce büyük favoriydi Galatasaray. Her ne kadar perşembe mağlubiyeti nedeniyle demoralize olsalar da ligin zayıf takımlarından biri diye değerlendirilen Hacettepe önünde herkes rahat bir maç çıkaracaklarını bekliyordu. Taraftarı da sadece 1500 bilet alarak üç puanı çantada keklik gördüğünü gösterdi.
Ancak maç başlayınca bunun böyle olmadığı ortaya çıktı. Hacettepe 10 kişi kalana kadar Galatasaray üç puanı zor alır düşüncesi hakimdi. O dakikaya kadar Galatasaray’a bir pozisyon veren, buna karşılık kaybedecek bir şeyi olmadığı için sakin ve yürekli oynayan Hacettepe sürekli rakibinin üzerine gitti, ciddi pozisyonlara girdi.
Ama o kırmızı karttan sonra maçın şekli değişti. Oyunun sonlarında bir kişi daha atıldı. Artık son dakikalar her iki takıma da angarya gelmeye başladı.
Galatasaray öne geçtiği zaman Ali Sami Yen’de rahat galibiyet elde eder. Çünkü öndeki kalite oyuncular boş saha bulunca yeteneklerini gösteriyorlar. Dün gece Servet, Meira ve Volkan savunmadan topla hiç çıkmadı. Sadece Sabri hücumlara destek verdi. Orta sahada da dönüşümlü olarak Ayhan ve Barış forvete yardımcı oldu. Önde baskı kurmak istediler ancak fizik açıdan iyi olmadıkları için
oyunu Hacettepe yarı alanına maçın başında yıkamadılar. Ama hakem Barış’a göstermediği kart için kendisinden kart isteyen Tozo’yu atınca maçı da orada bitirdi.
Aslında çok kötü maç oldu. Çok da yorum yapmak doğru değil. Çünkü Galatasaray’ın antrenörünün kim olduğunu bilmiyorum. Skibbe mi, Feldkamp mı, yoksa bir başkası mı... Bu yüzden çıkan takımı değerlendirmeyeceğim.
Erdoğan hoca ne yapsın? Hacettepe’nin en azından oyun felsefesini, cesaretini beğendim ama Anadolu takımlarının da kaderi bu.
Hakem Süleyman Abay’ın bütün kartları ve penaltı kararı doğruydu. Ama ikinci sarı karta sebep olan Barış’ın kartını atlaması büyük hataydı. Bu da sonucu etkiledi.